Meclis komisyonunda konuşan Hikmet Çetin: "Eylemi olmayanları affetmek lazım"
Meclis komisyonunda konuşan Hikmet Çetin: "Eylemi olmayanları affetmek lazım"
28.08.202522:20
Haber Merkezi
22

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda konuşan eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, “Dağdan gelenlerden eylemi olmayanlar affedilmeli, silahlı olanlar ise yurtdışına gönderilmeli” dedi. Bülent Arınç da umut hakkının uygulanması gerektiğini ve genel affın zorunlu olduğunu kaydetti.

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nın önceki TBMM başkanlarının dinlenileceği yedinci toplantısı başladı. İlk konuşmayı yapan 20. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, sözlerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sürece verdiği destek nedeniyle teşekkür ederek başladı. Bülent Arınç ise yargıya yönelik eleştirileri dillendirdi ve umut hakkının uygulanması gerektiğini belirtti, genel affın zorunlu olduğunu söyledi.

Yurtdışına gönderme önerisi

Hikmet Çetin, konuşmasında şunları söyledi:

"Bir anlamda 39 yıldır devam eden, bir anlamda belki de bir asırdır devam eden bir sorun bu. Dağdan çok insan geldi veya gelecek. Bunlar içinde eğer bizim bilgilerimize göre bir eylemi olmamışsa eğer bunları hemen affetmek lazım. İkinci konu; dağdan gelenler ne olacak? Silahlı mücadeleye katılmış, uzun yıllar silah kullanmış, pek çok insanı öldürmüş olanları bu aşamada affetmek çok zor. Toplum arasında dolaşamazlar. Bence dağdaki belki de 15-20 kişiyi şu aşamada yurtdışına göndermek lazım. Bu İsveç veya Danimarka olabilir, Güney Afrika olabilir. Zaman içinde normale dönerse affedilebilir."

"Dünyanın en kalabalık Kürt şehri İstanbul'dur"

Kendisine bazen "Kürt devleti kurulacak mı" diye sorulduğunu anlatan Çetin, şöyle devam etti:

"Avrupa Parlamentosu'nun komünist ve sosyalist grubu beni davet etti ve ben gittim. Ellerinde çok bilgi vardı. Ben konuşmama şöyle başladım: 'Bu bilgiler yeterli değil'. Türk ve Kürt Amerika'nın siyah ve beyazı gibi değil. Din aynı, mezhep aynı. Ben şimdiye kadar 'Kürtle evlenmem', 'Türkle evlenmem' diyen bir kişiye rastlamadım. Belki vardır ama ben bilmiyorum. Dünyanın en kalabalık Kürt şehri İstanbul'dur. Şimdiye kadar özellikle deniz kıyılarında otellerin sahibi Kürtlerdir. Terör olayı ayrı, halkın davranışı ayrı. Bunlar Antalya'ya, Mersin'e, İzmir'e, İstanbul'a gittiler, hiçbirisi yurtdışına gitmedi, ülkeyi terk etmedi. Halklar arasında bir şey yok. Yani Kürt devleti kurulabilir ama Türkiye bunun içinde olmayacaktır. Kesinlikle mümkün değil, çok partili hayat bu konuyu çözmüştür. Marjinal gruplar dünyanın her yerinde olabilir ama bunlar marjinal olarak kalırlar. Ben hiçbir zaman Kürt devlerinin Türkiye'den kurulacağına inanmadım. İstanbul'daki 3-4 milyon Kürt nereye gidecek? O yüzden ben Türkiye'nin bu telaşının gereksiz olduğuna inanıyorum."

Kürt devletinin kurulacağına hiç inanmadığını kaydeden Çetin, "100 defa referandum da yapsanız ‘bağımsızlık çıkmaz' Türkiye'nin bu telaşının gereksiz olduğuna inanıyorum" dedi.

"Silah yakanlardan Öcalan'a mektup" iddiası

Silahları yakanlar Öcalan'a bir mektup gönderdiklerini dış basından öğrendiğini söyleyen Çetin, "İçeriğini öğrenemedim ama burada ne söylendiği çok önemli. Umarım şu anda adada olanlar bu konuyu öğrenerek açıklar" dedi.

Arınç: Kuru hamasetle yola çıkılmaz

Komisyonda konuşan bir diğer isim ise Bülent Arınç oldu. Arınç, belediye başkanlarının, milletvekillerinin tutuklandığını hatırlatarak Kürtlerin esas olarak eşit vatandaş olmak istediklerini söyledi ve "Kuru hamasetle yola çıkılmaz. Kardeşiz, etle tırnağız deniyor. Bunlar tali gerçekler" dedi.

Arınç: Deniz bitti, gemi karaya vurdu

Arınç, şöyle devam etti:

"Geldiğimiz nokta denizin bittiği, geminin karaya vurduğu bir noktadır. Eli yukarıdan tutarak başlatan Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanının kararlılığı iradesi ve komisyonun çalışmaları işin yürütücüsü olacaktır."

‘En çok DEM'den çekiniyorduk, DEM öncü oldu; takdir ediyorum’

DEM Parti'nin tutumunu olumlu bulduğunu kaydeden Arınç, "Bu süreçte hepimizden daha gayretli, iyi niyetli" dedi ve şöyle devam etti:

"En çok onlardan çekiniyorduk Onlar öncü olma rolünü kabul ettiler. Onları takdir ediyorum."

‘Yurt dışındaki siyasetçilerin ülkelerine dönmeleri gerek’

DEP eski milletvekili Orhan Doğan, Selim Sadak, Hatip Dicle ve Leyla Zana ile yıllar önce birlikte siyaset yaptıklarını belirten Arınç, Yurt dışına gitmek zorunda kalan Selim Sadak'ın hasta olduğunu öğrendiğini söyledi ve Selim Sadak ve yurt dışındaki siyasetçilerin ülkelerine dönmeleri gerektiğini ifade etti.

‘Bahçeli bu kadar yukarıdan başlamasaydı bu kadar ileri gidemezdik’

Bahçeli'nin ilk çıkışının kendisini de şaşırttığını anlatan Arınç, "Bu kadar yukarıdan başlamasaydık bu kadar ileri gidemezdik. Şok edici bir çıkışla başlamalıydı" dedi.

‘Sinir uçlarına dokunacak hiçbir söz kullanmayın’

Kullanılan dile dair uyarılarda da bulunan Arınç, "Geçmişe ait hangi söylemleri kullandıysanız bunları unutun" dedi.

Bu sürecin paydaşı olanların sinir uçlarına dokunacak hiçbir söz kullanmaması, konuşanların susturulması gerektiğini kaydeden Arınç, "Tarihi tersine çeviremeyiz. Yeni başladığımız yol konvansiyonel silahlarla harp yapılması değildir. Yeni metotlarla yeni heyecanlarla bu süreci sonlandırmamız lazım" dedi

Toplumsal mutabakatın bulunduğunu belirten Arınç, Türkiye'nin yerelde ızdırap yaşadığını söyledi ve ülkenin yüzde 90'ının bu süreci onaylayacağını ifade etti.

Arınç: En iyi anayasa uygulanan anayasadır

Anayasa değişikliğine dair tartışmalara da değinen Arınç, en iyi anayasanın uygulanan anayasa olduğunu ifade etti ve "Bugünkü anayasanın 'bu bana yaramaz dediğiniz' hükümleri ertelemeyi yanlış buluyorum" dedi.

‘Bu komisyonun görevi yeni anayasa hazırlamak değil’

Arınç, şöyle devam etti:

"Anayasa'yı değiştirebiliriz. Zaten 3'te 2'sinden fazlası değişti. Ama çağdaş, daha az maddeli bir anayasa, özgürlükçü bir anayasaya her zaman ihtiyacımız var. Ama bu komisyonun görevi yeni bir anayasa hazırlamak değil."

‘Teröristle mücadele ettik, terör olgusunu ortaya çıkaran sebeplerle mücadele etmedik’

Terörün bir olgu olduğunu ifade eden Arınç, "Biz teröristle mücadele ettik, terör olgusunu ortaya çıkaran sebeplerle mücadele etmedik" dedi.

‘Ayakkabı numaralarını biliyorduk’

Arınç, Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözlerine atıf yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suriye'deki gelişmeler bu süreci çok yakından ilgilendiriyor. Artık Türkiye'de terörist sayısı o kadar azalmıştı ki neredeyse ayakkabı numaralarını biliyorduk. Suriye'de ise yeni bir süreç var, Suriye'deki gelişmeler noktasında da Türkiye'nin dış politikasını önemli buluyorum."

‘'AİHM kararlarını tanımıyoruz' diyemeyiz’

Arınç'ın komisyona bazı somut öneriler de sundu.

AİHM ve AYM kararlarının uygulanması gerektiğini ifade eden Arınç, "AİHM ve AYM kararlarının uygulanması bizler için bir gerekliliktir. 'İmzaladığımız Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Kararlarını tanımıyoruz' diyemeyiz. Kararları dikkate almak uygulamak zorundayız. 90. Madde 145'inci madde orada duruyor" dedi.

‘İfade özgürlüğü güçlendirilmeli’

İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Arınç, AKP iktidarının ilk 10 yılında bu konuda önemli adımlar atıldığını ama bugün sıkıntılar olduğunu kaydetti.

‘Umut hakkı mutlaka uygulanmalı’

Adil ve eşitlikçi bir infaz mevzuatının hayata geçirilmesi gerekliliği de Arınç'ın önerileri arasında yer aldı.

Arınç ayrıca Bahçeli'nin gündeme getirdiği Umut Hakkı'nın mutlaka uygulanması gerektiğini ifade etti. Arınç, "Kimin istifade edeceğini düşünmeyelim. AİHM'in kararının üzerinden 10 sene geçti" dedi.

‘Genel af zorunlu’

Genel affın da zaruri ihtiyaç olduğunu kaydeden Arınç, "Yargı konusundaki güvensizliğin hat safhaya ulaştığı bir noktada mutlaka düşünülmeli" dedi.

KHK ile ihraç edilenler ızdırap yaşadıklarını da kaydeden Arınç, "Bu kapsamda hukuk içerisinde kalmak şartıyla bir takım düzenlemeler yapılabilir" diye konuştu.

Arınç, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Komisyonumuz Türkiye'nin gerçekleri karşısında bu cesaretli adımları atmalı ki Bahçeli'nin cesaretle başlattığı süreç başarıyla noktalandırır."


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.