Şamil Tayyar'dan Can Holding soruşturması yorumu: "Belli ki devlet içi güç savaşı çok sert geçiyor"
Şamil Tayyar'dan Can Holding soruşturması yorumu: "Belli ki devlet içi güç savaşı çok sert geçiyor"
17.09.202511:51
Haber Merkezi
36

Şamil Tayyar, Can Holding’e yönelik soruşturmada 121 şirkete el konulmasına rağmen sadece beş kişinin tutuklanmasını yorumladı. Tayyar, “Belli ki devlet içi güç savaşı çok sert geçiyor” diyerek operasyonun ilerleyişine dikkat çekti.

AKP eski milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından Can Holding operasyonuyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Tayyar, beş kişinin tutuklandığı soruşturmanın 'tuhaf' bir şekilde ilerlediğini belirterek "Belli ki devlet içi güç savaşının çok sert geçtiğini gösteriyor. Duyduklarımın yalan olduğunu düşünmek istiyorum. Umarım yalandır. Aksi halde bir arınma fırsatı daha kaçar, yazık olur" dedi. Tayyar'ın paylaşımı şöyle:

"Can holding operasyonu, tuhaf bir şekilde ilerliyor.

İki kardeş patron firari, yönetim kurulu başkanı tahliye, içeride 5 tutuklu var.

Oysa holding bünyesindeki 121 şirkete el konmuş, Habertürk, Bloomberg, Show TV kayyıma devredilmişti.

İddialar çok vahim.

Kaçakçılık, dolandırıcılık, kara para, suç örgütü vesaire.

İBB soruşturmasında koruma bile içeri alınırken, 121 şirketi kapsayan bu ağır dosyanın 5 kişiyle sınırlı tutulması, belli ki devlet içi güç savaşının çok sert geçtiğini gösteriyor.

Duyduklarımın yalan olduğunu düşünmek istiyorum.

Umarım yalandır.

Aksi halde bir arınma fırsatı daha kaçar, yazık olur."

Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 11 Eylül’de Can Holding’e yönelik operasyon başlatmış, soruşturma kapsamında Can Holding yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ’ın da aralarında olduğu 8 kişi için “suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarıyla gözaltı kararı verilmişti, Kenan Tekdal’ın aralarında olduğu altı kişi gözaltına alınmıştı. Soruşturma dosyası ise 2022’de açılmıştı.

Can Holding’e yapılan operasyonu ilk haber yapan kanal, eski MHP milletvekili Arzu Erdem’e ait TYT Türk olmuştu. TYT Türk, sabah 6.30’da jandarma operasyon kararını şirket yetkililerine tebliğ ederken Can Holding binasının önündeydi.

Şirket bünyesindeki Show TV, Habertürk, Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi’nin aralarında bulunduğu 121 şirkete kayyım atanmıştı.

Operasyonun yapılmasından sonra Can Holding yöneticilerinin geçmişte tütün ve akaryakıt kaçakçılığından soruşturuldukları ve şirket yöneticilerinin eski Başbakan Binali Yıldırım ile yakın oldukları kaydedilmişti.

Gazeteciler, operasyonun “bir haftadır yapıldı yapılacak” diye beklendiğini, “siyasi izin” alındığını ve iktidar katında operasyona yönelik bir direnç olduğunu dile getirmişti.

Ayrıca, Can Holding yöneticilerinin “rüşvete aracılık etmek” suçlarından tutuklu bulunan avukat Rezan Epözdemir’in müvekkili olduğu iddia edilmişti. Epözdemir, operasyondan bir gün önce sosyal medya hesabından “Aslında anlatmak istediğim çok şey var fakat avukatlarım ile kıymetli aile büyüklerim bu aşamada açıklama yapmamam konusunda ricacı oldular. Ben de kendilerini kırmadım, şu ana kadar açıklama yapmadım. En kısa sürede bütün bilgi, belge ve kayıtları da sunup tüm gerçekleri sizlerle paylaşacağım” mesajını paylaşmış, daha sonra da silmişti.

‘Yargının tanrısı' polemiği

Operasyonun gerçekleştirildiği gün AKP eski milletvekili Şamil Tayyar, "operasyonu engellemek için son günlerde kendini paralayanların gücünün yetmediğini" söylemişti. Operasyonu "yeni sürprizlere açık, cesurca, büyük bir operasyon" olarak tanımlayan Tayyar, 'ağabey’ dedikleri Kenan Tekdağ’ın gözaltına alınması, tutuklu avukat Rezan Epözdemir’in bile gardını düşürdü. ‘Beni kurtarın yoksa konuşurum’ dercesine aba altından sopa gösterdiği sosyal medya paylaşımını kaldırdı" dedi. 254 milyon liralık suç gelirini aklamak, 88 milyar liralık kaynağı belirsiz geliri kullanmakla" suçlanan Can Holding'in "suç örgütü kurmak" ile suçlanan sahiplerinin de soruşturmayı önceden bildiğini ima eden Tayyar, "Örgüt üyelerinin ‘yargının tanrısı’ diye tanımladıkları dostlarının gücü de kifayetsiz kaldı” demişti.

Tayyar'ın ‘yargının tanrısı’ dediği ismin kim olduğu merak uyandırırken paylaşımındaki tutuklu avukat Rezan Epözdemir detayı akıllara Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ile girdikleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek polemiğini getirmişti.

Tayyar, Epözdemir’in gözaltına olduğu sırada yaptığı paylaşımda "Rezan Epözdemir sorgusu ciddi bir krize dönüşmek üzere. Şüpheli, ısrarla cep telefonunun şifresini vermek istemiyor. Şifre krizi aşılamadığı için sorgu süresi uzatıldı. Mehmet Uçum başta olmak üzere ‘hatırlı’ çok sayıda isim devrede, Başsavcı Akın Gürlek’i kuşatma altına aldılar. Başsavcıyı yalnız bırakmayın” demişti. Gürlek'e Saray'dan baskı yapıldığını öne süren Şamil Tayyar'a destek “Neden bu panik, Ankara’daki bazı çevrelerde neden bu telaş? İster iktidara yakın, hatta iktidarın merkezinde yer alan hatlarda olsun; isterse muhalefetin hatlarında…” diyen Metin Külünk'ten gelmişti.

Can Holding operasyonu kapsamında Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, Devran Çimen, Devran Can, Mehmet Kaya, Kemal Çimen ve Cemal Can ise tutuklanmıştı.


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.