AK Parti iktidarı artık bu adalet konusuna eğilmeli… Nereden başlar bilemem ama bir yerlerden start vermeli… Genel af da seçenek olarak düşünülmeli… Erdoğan’ın düşüncesi ve inancı da ‘devlete karşı işlenen suçların affedilebileceğinden yana’. Bunu bir çok kez ifade etti. Dinin ve geleneksel kültürün yaklaşımı da bu yönde. Bir ‘adalet seferberliği’ Erdoğan’ın siyasi görüşlerine de AK Parti’nin kuruluş felsefesine de uygun… Toplumsal ortam da müsait…
(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
Fatih Altaylı bir süre ara verdiği ‘youtube yayınlarına’ geri döndü. “Tahliye edilmeyi beklemiyordum, bavulamu falan hazırlamamıştım… Ama içten içe az da olsa umutluydum” dedi. Peki neydi, elindeki kağıtları havaya savurması…? Hayal kırıklığının bir ifadesi ve tepki değil miydi? Belli ki kararın şokunu hala üzerinden atamamış. Haksız değil.
Altaylı’nın 4 yıl 2 ay hapis öngören karara ve altına imza atan yargı mensuplarına tepkisi oldukça sertti; “Adalet yere düşürüldüğü için ben de savunmamı yere fırlattım. Bana verilen ceza hukuki değil, siyasi… Yargıya çok kızgın ve kırgınım. Bana yaşattıklarını umarım bir gün onlar da yaşarlar. Yani sevdiklerine hasret kalırlar…” dedi.
Ceza ağır… Daha da ağırı hükümle birlikte tahliye edilmemiş olması… Pekala İstinaf ve Yargıtay sürecini ‘tutuksuz’ geçirebilirdi. Daha fazla mahkumiyet alıp da bırakılan çok mahpus var. Fatih Altaylı gibi bir isim için ‘kaçma şüphesi’ pek gerçekçi değil. Niye kaçsın…? Var mı bir emaresi…? Yargı neden böyle bir düşünceye kapıldı? Bilmiyoruz.
Ülkede bir ‘adalet sorunu’ olduğu muhakkak. AK Parti ve MHP tabanı bile ‘adaletin işlemediğinden’ şikayetçi. Anketler, kamuoyu araştırmalarına yansıyan rakamlar bir ‘alarm işareti’ taşıyor. Adalet Bakanı Tunç’un sık sık tekrarladığı “Yargı tarafsız ve bağımsızdır” cümlesini gerçeğin ifadesi olarak görenler ve buna inananlar yok denecek kadar az.
İktidarın artık bu adalet konusuna eğilme zamanı geldi. AK Parti’nin başındaki ‘A’ harfi adeletin kısaltılması ve simgesi… Partinin kurucu lideri R. Tayyip Erdoğan partinin adına ‘adalet’ kelimesini koyarak bir vaatte de bulunmuş olmadı mı? AK Parti, 28 Şubat sürecinin eğip büktüğü ve ayarını bozduğu adalet krizinin egemen olduğu günlerde kuruldu. İlk seçimde iktidar olması, halkın teveccühünü kazanmasında ‘adalet vaadinin’ etkili olduğunu söylemek yanlış olmaz.
ADALET NEREDEN GELECEK?
Erdoğan da farkında… Bir ara “Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var…” demişti. Bu cümlenin üzerinden çok zaman geçti. Fakat adalet konusunda pozitif bir gelişme yaşanmadı. Hala toplumun değişik kesimleri bugün ‘adalet çığlığı’ atar durumda… Adalet göklerden gelmeyecek… AK Parti iktidarı yargının kararlarını siyasetten uzak adalet yönünde vermesi için zemin hazırlayacak. Gerekli yerlerde yasal düzenlemeler yapacak.
Adalet kriterleri bilinmeyen şeyler değil. Evrensel standartlar ortada… Türkiye AB ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke… AYM ve AİHM kararlarının ortaya koyduğu ‘ölçü’ dikkate alınırsa adaletin tecellisi yönünde epey mesafe katedilmiş olur. Mahkemelerin AYM ve AİHM kararlarını uygulaması Anayasa gereği… Ama burada bile sorun var. Nice karar hükmünü icra edemedi. Can Atalay, Tayfun Kahraman, Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararlar uygulanmadı. Bu, adalet sorunu daha da ağırlaştırdı.
BÜLENT ARINÇ’IN ÇIĞLIĞI…
AK Parti’nin önemli ismi Bülent Arınç bir süredir ısrarla ‘adelet çağrısı’ yapmakta… Son mesajı yine adalet yönündeydi. “KHK bir faciadır” dedi ve ekledi; “Adamın profesörlüğüne bir ay kalmış… Önce ihraç ediyorsun… Sonra cezaevine alıyorsun. Sonra beraat ediyor… ‘Seni tekrar göreve veremeyiz’ diyorsun… Böyle bir anlayış olmaz.” KHK meselesini de ‘adalet parantezi’ içinde düşünmek ve değerlendirmek lazım. Hain ve alçak 15 Temmuz darbe girişiminin olağanüstü ikliminde belki gerekliydi. Ülke o atmosferden çıktı. Normale döndü. KHK gibi sert politikaların da artık yumuşaması gerekmez mi? Geç kalınmadı mı bu konuda?
Arınç formülü gösterdi, “çözüm genel afta…” dedi; “Bugün konuşmamız gereken konu genel af konusudur. Toplum vicdanında bir affa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Büyük bir facia yaşanıyor. Dolayısıyla toplu olarak bütün bunların üstünü örtmek istiyorum. Bu genel afla olur. Devlet kendisine karşı işlemiş olduğunu düşündüğü suçları affetmelidir. Toplumda büyük bir rahatlama olur. Buna bir zaruret gözüyle bakıyorum. Olmaması için de bir sebep yok…”
AK Parti iktidarı artık bu adalet konusuna eğilmeli… Nereden başlar bilemem ama bir yerlerden start vermeli… Genel af da seçenek olarak düşünülmeli… Erdoğan’ın düşüncesi ve inancı da ‘devlete karşı işlenen suçların affedilebileceğinden yana’. Bunu bir çok kez ifade etti. Dinin ve geleneksel kültürün yaklaşımı da bu yönde. Fakat iktidar MHP’nin de etkisiyle infaz düzenlemelerinde devlete karşı işlenen suçları dışarıda bıraktı. Vatandaşın hukukunu ilgilendiren dosyalara devlet müdahil oldu, cezalarını düşürdü ve tahliyeleri kolaylaştırdı.
Bir ‘adalet seferberliği’ Erdoğan’ın siyasi görüşlerine de AK Parti’nin kuruluş felsefesine de uygun… Toplumsal ortam da müsait…
Editör: N. Cingirt






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.