5 soruda İklim Değişikliği ile Mücadele Kanunu: “Parasını ödeyen kirletmeye devam edecek” eleştirisi
5 soruda İklim Değişikliği ile Mücadele Kanunu: “Parasını ödeyen kirletmeye devam edecek” eleştirisi
4.07.202506:06
Haber Merkezi
115

Türkiye’nin ilk iklim kanun teklifi Meclis’te kabul edilerek yasalaştı. Kanunda, sera gazı emisyonlarının azaltılması ile iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin oluşturulmasını düzenleyen maddeler yer aldı. Ancak muhalefet partileri ve ilgili sivil toplum kuruluşları teklifi yetersiz buldu ve yalnızca ticaret odaklı olduğunu savundu.

İşte Türkiye’nin ilk iklim kanununa ilişkin detaylar ve bazı kritik sorular:

1 - İklim Kanunu neden şimdi gündeme geldi?

Avrupa Birliği’nin “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” ile uyum zorunluluğu, Türkiye’de ihracat yapan sektörlerde karbon ayak izinin ölçülmesini gerekli kıldı. 2021’de Paris İklim Anlaşması’nı onaylayan ve 2053 için “net sıfır emisyon” hedefini açıklayan Türkiye için bu zorunluluk daha acil hale geldi. Türkiye’nin somut adımlar atmaması hâlinde dış ticareti olumsuz etkileyecek yaptırımlar söz konusuydu.

2 - Kanunla İklim Değişikliği Başkanlığına hangi yetkiler verildi?

İklim Değişikliği Başkanlığı, gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik düzenlemeler yapmak ve bunların uygulanmasını sağlamakla yetkilendirildi. Her ilde, valinin başkanlığında bir “İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu” oluşturulması öngörüldü. Başkanlık, düzenlemenin uygulanmasına ilişkin gerekli gördüğü bilgi, belge ve verileri kamu kurumları, özel kuruluşlar ve kişilerden doğrudan talep edebilecek.

Ayrıca, gerekli görülen durumlarda diğer kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileri toplantılara oy hakkı olmaksızın davet edilebilecek.

Kanunla birlikte, İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulması da hükme bağlandı.

3 - Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) nasıl işleyecek?

Doğrudan sera gazı emisyonuna neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin, bu faaliyetleri sürdürebilmesi için İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan emisyon izni alması zorunlu olacak.

ETS kapsamına giren işletmelerin, yıllık sera gazı emisyon miktarlarına karşılık gelen oranda ödeme yapmaları gerekecek.

Ayrıca Başkanlık, döner sermaye işletmesi kurma yetkisine sahip olacak.

Sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara uymayanlara veya sınırlamaları aşanlara 500 bin TL ile 5 milyon TL arasında idari para cezası verilecek.

Ozon tabakasını incelten maddelere ve florlu sera gazlarına ilişkin mevzuata aykırı davrananlara da para cezası uygulanacak.

4 - Muhalefet ETS sistemini neden eleştirdi?

Muhalefete göre, atmosferi kirleten şirketler belirli izinler ve ödemeler karşılığında karbon salmaya devam edebilecek. Sivil toplum kuruluşları bu durumu, “Parasını ödeyen kirletmeye devam eder” şeklinde özetliyor.

Ayrıca, ETS gelirlerinin kamuya ya da adil dönüşüme aktarılacağına dair herhangi bir güvence bulunmuyor. Bu nedenle sistemin emisyon azaltımına değil, emisyonun piyasalaştırılmasına hizmet edeceği belirtiliyor.

5 - Muhalefet ve sivil toplum kuruluşları kanunu neden eleştirdi, hangi eksikler öne çıktı?

Muhalefete göre, kanun iklim krizinin sosyal, ekolojik ve toplumsal boyutlarını kapsamıyor. Ekolojik tahribatı durduracak bağlayıcı hükümlere yer verilmezken, düzenleme daha çok teknik zorunluluklara ve dış ticaretle uyum kaygılarına odaklandı. Bu nedenle kanun, “İklim değil, ticaret kanunu” olarak eleştirildi.

2053 için öngörülen net sıfır emisyon hedefi, sadece bir siyasi söylem olarak kalırken; somut azaltım hedefleri, bilimsel ölçütler ve uygulanabilir takvimler yasa metninde yer almadı.

Eleştirilen başlıca eksiklikler şöyle sıralandı:

  • -Fosil yakıtlar ve kömürden çıkışa dair herhangi bir takvim ya da plan öngörülmedi.
  • Emisyon ticaretinden elde edilecek gelirlerin, fosil yakıtlardan çıkışa aktarılacağına dair güvence yok.
  • -Küresel sıcaklık artışını 1,5 °C ile sınırlama hedefi ve Türkiye’nin bu yöndeki yükümlülüklerine dair açık bir ifade bulunmuyor.
  • -Kanun hazırlık sürecinde STK’lar, meslek odaları ve yerel yönetimlerin görüşü alınmadı.
  • Sağlık örgütlerine göre; sıcak hava dalgaları, hava kirliliği, su krizi ve vektör kaynaklı hastalıklar gibi halk sağlığı tehditlerine karşı herhangi bir önlem belirtilmedi.
  • -Yasanın uygulanmasını denetleyecek bağımsız ve şeffaf bir denetim kurulu kurulmadı.

Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Akaryakıta ÖTV zammı geldi
Ekonomi
3.07.2025
Akaryakıta ÖTV zammı geldi