
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye'deki terör yapılanmaları hakkında önemli uyarılarda bulundu. Fidan, yaptığı açıklamada, "KCK'nın belli bir grubu (PKK) silah bırakıyor diye bu, diğer grupların bize tehdit olmayacağı anlamına gelmez. Devletin bunların da silah bırakmasını takip etmesi gerekir. Silahlı yapıların varlığını devam ettirmesi kabul edilebilir değil" dedi. Fidan, SDG'ye de vakit kaybetmeden merkezi hükümetle anlaşma çağrısını yineledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon kanalında Türkiye'nin milli güvenliği açısından Suriye'deki gelişmeleri ve terörle mücadeledeki hassasiyetini değerlendirdi. Bakan Fidan, özellikle terör örgütlerinin farklı yapılanmalarının oluşturduğu tehditlere ve bölgedeki istikrar arayışlarına dikkat çekti.
Bakan Fidan, Suriye'deki çatışmalı durum ve Gazze'deki kriz başta olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken, PKK/YPG'ye yönelik uyarılarını tekrarladı. Fidan, Suriye'nin Türkiye'nin milli güvenliği için olan öneminin tartışılmaz olduğunu vurgulayarak, şu kritik mesajı verdi:
"KCK'nın belli bir grubu (PKK) silah bırakıyor diye bu, diğer grupların bize tehdit olmayacağı anlamına gelmez. Devletin bunların da silah bırakmasını takip etmesi gerekir. SDG anlaşmayı hayata geçirmesini, silah bırakmasını bekliyoruz."
Fidan, komşu ülkelerin Türkiye için hayati yaşam alanları olduğunu ve buradaki problemlerle meşgul olmak istemediklerini belirtti. Bu sorunların Türkiye'ye göç ve ekonomik durgunluk gibi konularda geri döndüğünü dile getiren Fidan, bir numaralı hedeflerinin bölgede istikrarı, sükuneti ve güvenliği sağlamak olduğunu söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin hegemonik bir yaklaşıma sahip olmadığını ifade etti.
SURİYE'DE İSTİKRAR VE İŞ BİRLİĞİ VURGUSU
Fidan, Suriye'nin bölünmesinden ve istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye'nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini gördüklerini söyledi. Başta İsrail'in böyle bir amacı olduğunu düşündüklerini ve Netanyahu'nun bunu açıkça ifade ettiğini belirtti. Süveyda'daki olayları fırsat bilen bazı diğer grupların hareketlendiğini gördüklerini aktaran Fidan, Türkiye olarak uyarılarını vermek zorunda olduklarını çünkü Suriye'de birlik ve bütünlük istediklerini vurguladı.
Fidan, İsrail'e hem istihbarat kanalları hem de muhataplar üzerinden aynı mesajı gönderdiklerini ifade etti:
"Bizim gizli ajandamız yok. Biz diyoruz ki hiçbir ülke Suriye'ye tehdit oluşturmasın, Suriye de kimseye tehdit oluşturmasın. Bizim anlayışımız bu. Biz bölgenin evlatları olarak barış içinde yaşamayı becermemiz, bu sistemi kurmayı becermemiz lazım."
Türkiye'den Şam'a destek beyanı konusuna ilişkin olarak, iş birliği yapmak kadar normal bir şey olmadığını dile getiren Fidan, Suriye'nin temel devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yardımlara ihtiyacı olduğunu kaydetti.
ABD'NİN ROLÜ VE SDG'YE ÇAĞRI
Fidan, ABD'nin bölgede yapıcı bir rol oynadığını gördüklerini ifade ederek, ABD'nin Suriye Temsilcisi olarak atanan Tom Barrack'ın, belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan yeni bir yaklaşımın temsilcisi olduğunu ve bunu yıllardır beklenen özgün bir vizyon olarak takdir ettiklerini söyledi.
Bakan Fidan, SDG'ye yönelik uyarı ve çağrılarda bulundu. Süreç devam ederken Süveyda'daki durumun ortaya çıkmasıyla bir gündem kaymasının ister istemez oluştuğunu ancak Türkiye'nin gündeminin kaymadığını belirtti. Fidan, SDG'nin vakit kaybetmeden ve gönüllülük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması gerektiğini vurgulayarak şunları ifade etti:
"Bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil."
Fidan, Tom Barrack'ın SDG'ye yönelik açıklamasının yerinde bir çağrı olduğunu da sözlerine ekledi.
BOGOTA BİLDİRİSİ VE EGE ANLAŞMAZLIĞI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, canlı yayında Bogota Bildirisi'nin neden imzalanmadığına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Fidan, bu bildirinin imzalanmamasının temel nedenini şöyle açıkladı:
"Bildiriyi ege anlaşmazlığı için imzalamadık.Bildiride UNCLOS anlaşmasına atıf vardı. Bu yüzden imzalamadık. Çünkü Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir. Yunanistan’la aramızda ihtilaf var"
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.