MarmaraYerelHaber

AK Parti’nin kurucularından ve 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Hasan Basri Akdemir’in YouTube kanalına konuk oldu. Türkiye'nin içinden geçtiği siyasi, adli ve toplumsal süreçleri değerlendiren Arınç; orman yangınlarından Murat Çalık’ın tutukluluğuna, yargının işleyişinden AK Parti içindeki medya yapılanmasına, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’le ilgili tartışmalardan çözüm süreci benzeri bir yapının yeniden gündeme gelmesine kadar geniş yelpazede açıklamalarda bulundu.

“YEŞİL BURSA SİYAH OLDU, ÇOK ÜZGÜNÜM”

Türkiye’nin birçok bölgesinde peş peşe çıkan orman yangınlarıyla ilgili konuşan Arınç, iklim değişikliğinin yangınları tetiklediğini vurgulayarak, son dönemde yaşanan can kayıplarından derin üzüntü duyduğunu söyledi. “Beşi AKUT’tan, beşi orman işçilerinden olmak üzere çok sayıda görevlimizi kaybettik. Allah’tan rahmet diliyorum” diyen Arınç, orman yangınlarına müdahalede teknik kapasitenin arttığını, fakat insan kaynağı eğitiminin yetersiz kalabildiğini belirtti. Bursa Kestel’deki yangınların kendi vekillik yaptığı bölgeye denk geldiğini hatırlatan Arınç, “Yeşil Bursa siyah Bursa’ya döndü. Çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.

Orman yangınlarının nedenleri arasında sabotaj ihtimalini dışlamayan Arınç, aynı zamanda insan ihmallerine de dikkat çekti. Sigara izmariti atılması, piknik ateşinin söndürülmemesi, cam kırıklarının toplanmaması gibi ihmallerin yangınlara yol açabileceğini belirtti.

“ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK DEMOKRASİNİN TEMELİ”

Yangınlara ilişkin sosyal medyada hükümet ile muhalefet arasında süregelen tartışmaları eleştiren Arınç, “Demokrasi, şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Bu bakanlar için de geçerli, yereldeki görevliler için de. Hizmet kusuru varsa araştırılmalı, ayıp değil” dedi. Bu tür olaylarda sorumluluk mekanizmasının devreye girmesinin hukuk devleti açısından önemli olduğunu belirtti.

“TUTUKLAMA İSTİSNADIR, CEZAYA DÖNÜŞMEMELİ”

Arınç’ın en dikkat çeken açıklamalarından biri, tutuklu yargılanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’a ilişkin oldu. Kendisinin hastanede tedavi gördüğünü ve durumunun kritik olduğunu aktaran Arınç, “Bu adam mamayla besleniyor. Adli Tıp'ın burada görevi yok. Henüz iddianamesi bile yazılmamış bir soruşturmada tutukluluğun sürmesi vebaldir” dedi. Bu açıklamasıyla yargının tutukluluk uygulamasını ağır bir dille eleştiren Arınç, kendi geçmişinden de örnekler verdi. “Ben 163. maddeden 5 ila 15 yıl hapis istemiyle yargılandım, ama bir gün bile tutuklanmadım. Tutuklama cezaya dönüşmemeli. Yargılamalar devam etsin, ama insanlar boş yere çile çekmemeli” dedi.

“MURAT ÇALIK GİBİ SAĞLIK VERSİN DEMEK BEDDUA DEĞİL, DUADIR”

Medyanın Murat Çalık hakkında attığı “turp gibi” başlığını da eleştiren Arınç, “Allah’tan korkun. Bu adamın durumu ciddi. ‘Turp gibi’ demek ahlaksızlıktır. Ben beddua etmem ama içimden şöyle dua etmek geliyor: Allah size de Murat Çalık gibi sağlık versin” diye konuştu.

“AK PARTİ’YE EN BÜYÜK ZARARI TROLLER VERİYOR”

Kendisine yönelik AK Parti’ye yakın bazı medya organlarından yapılan eleştirileri “sinek ısırığı” diye nitelendiren Arınç, bu yapıların partinin temel değerlerine zarar verdiğini ifade etti. “Ben bu insanlarla mücadele ettim. Troller, partinin medya düzenini çökertti. Yeni Tanıtım ve Medya Başkanı Faruk Acar’a güveniyorum. ‘Troll dönemi bitmiştir’ dedi, öptüm başıma koydum” dedi.

“BENİMLE HUKUKEN KONUŞUN, EKONOMİST DEĞİLİM”

Sık sık hukuki değerlendirmelerde bulunan Arınç, “Ben 50 yılını hukuka vermiş bir insanım. Benimle hukuk konuşun. Tahliye olup olmaması için iddianameye gerek yoktur. Hakim ve savcının takdiri yeterlidir” dedi. Bu bağlamda İmamoğlu ve Çalık gibi isimlerin tutuksuz yargılanmaları gerektiğini vurguladı.

“RÜŞVETLE MÜCADELE HERKES İÇİN GEÇERLİ OLMALI”

İBB soruşturmasında medyaya yansıyan itiraflar konusunda da açıklama yapan Arınç, “Çıkar amaçlı suç örgütüyle mücadele önemlidir. Ama sadece CHP’li belediyelerle sınırlı kalmamalı. Yunus Emre Vakfı’nda olduğu söylenen 60 milyonluk yolsuzluk da araştırılmalı. Eğer çürüme varsa, neşter vurulmalı” dedi.

“AK PARTİ YÜZDE 50’Yİ YENİDEN YAKALAYABİLİR”

AK Parti'nin oy oranlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Arınç, “Biz yüzde 50 oy almış bir partiydik. Şimdi yüzde 30 konuşuluyor. Bu bize yakışmaz. Ama tekrar yüzde 50 yakalanabilir” dedi. Kızılcahamam kampındaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını da bu çerçevede olumlu bulduğunu belirtti.

“ÇÖZÜM SÜRECİ GİBİ BİR YAPI YENİDEN KURULABİLİR”

TBMM’de kurulması planlanan “Terörsüz Türkiye” komisyonunu desteklediğini belirten Arınç, çözüm süreci dönemindeki 6551 sayılı kanunun hâlâ yürürlükte olduğuna dikkat çekti. Komisyonun yeniden yapılandırılması ve geçmiş deneyimlerin dikkate alınması gerektiğini belirtti. “DEM Parti bu konuda istekli. Bu olumlu. Sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yemeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız süreci temkinli ve bilinçli yürütüyor” dedi.

“ÖZGÜR ÖZEL KÖTÜ GÜN DOSTUDUR”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de değinen Arınç, geçmişte yaşanan bir cenaze törenindeki müdahalesinden dolayı Özel’e minnet duyduğunu ifade etti. “Benim AK Partili arkadaşlarım yoktu ama Özgür Bey vardı. Kelepçeli bir yakınımızın cenazede dua edebilmesi için uğraştı, çözdü. O kötü gün dostudur” dedi.

“GEZİ MESELESİ KAPANDI, BEN SAKALIMI KESTİM, ONLARIN KOLUNU KOPARDIM”

Programın sonunda geçmişe dönük eleştirileri reddeden Arınç, “Gezi sürecinde benimle ilgili ne söyledilerse söylediler. Ama ben sakalımı kestim, onlar kolunu kaybetti. Sakal yerine gelir, kol gelmez” diyerek geçmiş tartışmalara dönmek istemediğini vurguladı.

Arınç, konuşmasının sonunda AK Parti'nin yeniden yapılanma sürecine dair umutlu olduğunu yineledi: “Yeni hedefler, yeni kadrolar, yeni stratejiyle partimiz yeniden halkın güvenini kazanacaktır. İnşallah bu süreç hayırlara vesile olur.”