Turgut Altınok’un dosyalarını “açık” tutan savcı, başsavcı vekilliğine terfi etti
Turgut Altınok’un dosyalarını “açık” tutan savcı, başsavcı vekilliğine terfi etti
28.06.202506:28
Haber Merkezi
226

HSK’nın Savcı Mehmet Beşir Güven’i, “başsavcı vekili” olarak terfi ettirmesinde mutlaka bir gerekçe vardır, kuşkusuz. Şimdiye kadar başarılı görev yapması sebebiyle böylesi bir görevde yükselme gerçekleşmiş de olabilir elbette. Ancak, epeyce kıdemi olan Güven’in, son terfisini kazanmasından hemen önce AKP’li siyasetçi ve belediyeci Turgut Altınok’a ait dosyaları açıkta tutması doğal olarak soru işaretine neden oldu

Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yaz kararnamesinin yankıları devam ediyor.

Kararnamede yer alan yargı mensuplarının sayısının fazla olması sebebiyle, halen yeni bilgiler günışığına çıkıyor.

Büyüteç’te bir önceki yazıda, HSK kararnamesinin pek gündeme gelmeyen yansımalarını duyurdum.

Peşinden gazeteci Alican Uludağ yine aynı kararname içinden tespit ettiği bir hâkim atamasının perde arkasını aktardı kamuoyuna.

Listeyi detaylıca incelediğimde gözden kaçan bir ismi daha yakaladım.

Bu isim, Ankara Adliyesi’nde savcı iken son kararnameyle “başsavcı vekili” olarak terfi ettirilen Mehmet Beşir Güven.

Güven’in adını kararnamede gördüğümde, kısa süre önce yine Büyüteç’te okurlara aktardığım AKP’li Eski Keçiören Belediyesi Başkanı Turgut Altınok’la ilgili adli soruşturmalar aklıma düşüverdi birden!

Altınok’un belediye başkanı olduğu döneme ait ve yeni belediye yönetimince tespit edilen suç iddialarına yönelik yazıyı meraklı okurlar hatırlayacaktır.

Yazının dumanı henüz üzerinde.

Şöyle ki, mevcut belediye yönetimi Altınok dönemiyle ilgili altı ayrı dosyayı hazırlayıp Ankara Adliyesi’ne gönderdi. Dosyaların içeriğinde AKP’li eski belediye başkanının görevi sırasında işlediği iddia edilen suçlar var.

Detayları, linkini bıraktığım yazıda bulmanız mümkün.

Görevdeki yönetimin dosyaları belediye avukatları aracılığıyla adliyeye ulaştıktan sonra Altınok’un eski konumu, yani belediye başkanı olması nedeniyle başsavcılık bünyesindeki memur suçlarını soruşturan özel büroya sevk edildi.

Eski Keçiören Belediyesi Başkanı’nın altı dosyası birden -tesadüf eseri olsa gerek- aynı büroda, aynı görevi yürüten birden fazla savcı olmasına rağmen, hepsi tek savcıda toplandı. Belki Altınok’un soruşturmalarının ‘tek elden’ yürütülmesi için Başsavcılık takdir hakkını bu şekilde kullanmış olabilir.

Ancak zaman içinde ortaya çıkan tabloda, Altınok’la ilgili hem 2024’te hem de 2025’te yapılan suç duyurularının hiçbirisi lehte veya aleyhte sonuçlanmadı. Dosyalar bugün itibarıyla halen açık!

İşte bu altı dosyanın tek elde toplandığı isim, Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği görevine getirilen Mehmet Beşir Güven.

HSK’nın Savcı Güven’i terfi ettirmesinde mutlaka bir gerekçe vardır, kuşkusuz. Şimdiye kadar başarılı görev yapması sebebiyle böylesi bir görevde yükselme gerçekleşmiş de olabilir elbette.

Ancak, epeyce kıdemi olan Güven’in, son terfisini kazanmasından hemen önce AKP’li siyasetçi ve belediyeci Altınok’a ait dosyaları açıkta tutması doğal olarak soru işaretine neden oldu.

HSK kararnamesinin ardından Ankara Adliyesi’ne gelen giden yargı mensuplarından sonra Başsavcı Gökhan Karaköse, savcılar ve başsavcı vekilleri arasında yeni iş bölümü yapacak.

Güven’in yeni iş bölümünde alacağı görev, ilerisi için de işaret olacak.

* * *

İBB itirafçısının ifadesindeki ayrıntı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmasında her gün yeni iddialar ve bilgiler kamuoyuna yansıyor.

Tutuklandıktan sonra etkin pişmanlık çerçevesinde serbest bırakılan Adem Soytekin, şu sıralar gündemdeki yerini koruyor.

Soytekin’in, kendisinin yanı sıra yakınlarının da aynı soruşturmada gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından itirafçı sıfatıyla savcılara verdiği öne sürülen ifadelerine bakıldığında, İBB yönetimine yönelik ağır iddialar mevcut.

Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan da Soytekin’in savcılığa verdiği ifadelere göre tutuklandı.

Biraz araştırma ve evrak okuması yapıldığında ilginç bir tablo ortaya çıktı.

Şöyle ki; itirafçı Adem Soytekin etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadede, 7 Mart 2025 günü yani İBB gözaltılarından 12 gün önce telefonuna, Zeytinburnu Tapu Müdürlüğü’nden mal varlığına tedbir konulduğu bilgisinin verildiği bir mesaj geldiğini belirtti.

Soytekin, aynı ifadesine yansıyan bilgilere göre, telefonuna gelen mesajın ardından avukatı Mehmet Pehlivan'ı aradığını ve Pehlivan’ın kendisine "Konudan bilgimiz var, takip ediyoruz. Akşam YTT hukuk bürosunda buluşalım” dediğini anlattı.

Soytekin ifadesinde, “Mehmet Pehlivan tarafından bu konuşmasında herkese hangi avukatın atandığının belli olduğu, bana Avukat O.'nun atandığı, İBB'de gözaltına alınacak bürokratlara da hangi avukatların atandığının belli olduğu, ifadelerde neler konuşulacağının belirlendiği, belediye bürokratlarının tutuklanması halinde hepsine maddi yardım yapılacağı, herkese 'Operasyonun siyasi olduğunu, ifade vermeyeceklerini' söylemeleri şeklinde öğütleme yapıldı. Bu toplantıda Mehmet Pehlivan, operasyonun Medya A.Ş. özelinde olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nu zaten gözaltına alamayacaklarını söyledi” dedi.

Soytekin’in bu sözleri, iktidara yakın yayın organlarının yanında Anadolu Ajansı’nca da haberleştirildi.

İtirafçı olmasının ardından tahliye edilen Soytekin’in ifadesine bakıldığında, İBB operasyonundan ilk kez YTT Hukuk Bürosu’nda yapılan toplantıda bilgi sahibi oldu. Hatta kendisine aynı hukuk bürosunda bir avukat atandı.

Ancak Adem Soytekin, 21 Mart 2025 günü savcılıkta verdiği ifadesinde yer aldığı şekliyle, kendisinin 5 Şubat 2025 günü söz konusu operasyondan haberdar olduğu anlaşılıyor.

Savcılık, şüpheli konumundaki Adem Soytekin’e Mehmet Şahin ile yaptığı bir telefon görüşmesini sordu.

İfade metninde yer alan telefon görüşme kayıtlarına göre, Mehmet Şahin, Soytekin’e “Cumhuriyet savcılığında adın geçiyor ama herhangi bir delil ya da hiçbir şey yok” bilgisini verdi.  Ayrıca 13 Şubat 2025’te yine aynı kişinin yani Mehmet Şahin'in, Soytekin’i arayarak “Başsavcıyla alakalı bir konu var onu ileteceğim” demesi dikkat çekici, kanımca.

Şüpheli Adem Soytekin, ilk defa bu görüşmede İBB soruşturmasından haberdar oldu. Ancak ifadesinde konunun İBB değil, başka bir mesele olduğunu aktarmasının bir anlamı olmalı elbette.

Soytekin’in ifadesinde devam eden telefon görüşme kayıtları, soruşturmanın İBB soruşturması olduğunu açıkça ortaya koydu.

Tabii bu arada, İmamoğlu ile birlikte hareket ettiği ifade edilen Soytekin’in henüz şubat ayı başında operasyon bilgisini aldığı, Mehmet Şahin’in AKP’ye yakın iş insanı olduğu, yakın geçmişteki seçimlerde AKP’li adaylarla birlikte siyasi hareket içinde yer aldığı biliniyor.

Şahin ayrıca, İBB soruşturması kapsamında ikinci dalga operasyonlarında gözaltına alındı ve adli kontrolle serbest bırakıldı.

* * *

Adalet Kulesi’nin anlamı

Özel bir konu için birkaç gün İstanbul’da bulundum, geçen hafta.

Tarihi yarımadadaki en önemli miraslardan birisi Topkapı Sarayı, herkesin bildiği gibi.

Daha önce de sarayı gezmiş olmama rağmen bir kez daha Sultanahmet’i gezdim.

Ve Topkapı Sarayı’nı da. Sarayı gezerken, Adalet Kulesi tüm ihtişamıyla göze çarpıyordu.

Bilmeyenler için özetleyim; Adalet Kulesi, Topkapı Sarayı’nın ikinci avlusundaki anlamı en ağır yapılardan.

İlk inşası Fatih Sultan Mehmet dönemine ait olan Adalet Kulesi’nin varlığının simgesel anlamı, “topluma, devletin adaletli bir şekilde yönetildiği ve alınan kararlarda adil olunduğuna yönelik bir mesaj vermek” olarak bilinir. Ve tarihe de böyle kaydedildi.

Bunu notu eklememin sebebi, kendisini Osmanlı’nın devamı olarak tanımlayan iktidar döneminde yaşanan hukuksuzlar.

İstanbul Adliyesi, daha önce Sultanahmet’teydi. İronik olmakla birlikte, yargıya "adalet" mesajı Topkapı Sarayı’ndaki Adalet Kulesi’nden yayılırdı. Yeni İstanbul Adliyesi şimdi Çağlayan’da ve Adalet Kulesi’nden hayli uzak.

Sanırım, mevcut yargı mensuplarının içinde bulunduğu kaotik düzen bu uzaklaşmadan kaynaklanıyor!

* * *

Hidayet Türkoğlu, final serisini izlemeli

Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki basketbol final serisi, aynı zamanda bu yıl Euroleague şampiyonluğunu kazanan sarı lacivertli takımın oldu.

Yüksek bütçeli rakibinin neredeyse onda biri harcamayla kurulan ve Koç Dusan Alimpiyeviç liderliğinde mücadele eden Beşiktaş’ın finale çıkması büyük başarı. Euroleague’in üstün takımlarından Anadolu Efes’i yarı finalde eledi.

Beş maçlık final serisini izledim. Hemen tüm maçlarda hakemlerin oyuna büyük etkisi oldu. Fenerbahçe’nin böylesi bir tabloya zaten ihtiyacı yok.

Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu, eğer izlemediyse boş zaman yaratıp beş maçın tamamını izlemeli. Emekli basketbolcu olarak hakemlerin durumunu bizzat görmeli.

Hakem hatalarının oyuna nasıl etki ettiğini gözleriyle görüp gelecek sezon için tedbirleri almalı.

Aksi halde basketbol liginin, futbol liglerinden farkı kalmayacak!

Tolga Şardan


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Akaryakıta ÖTV zammı geldi
Ekonomi
3.07.2025
Akaryakıta ÖTV zammı geldi