
Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde görevli bir “Başkan” geçen günlerde aniden görevden alındı. Bu Başkan, yine KKK’ya bağlı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı kadrosuna gönderildi. Başkan’la ilgili "FETÖ" bağlantısı bulunduğu iddiası ortaya çıktı. Ayrıca, TSK’nın en önemli kurulu YAŞ'ın ön hazırlık yönetiminde görev alan önemli isimlerden biri. Kurulda özlük hakları değerlendirilecek tüm TSK personelin dosyaları, Başkan’a bağlı birimin görev ve sorumluluk alanında. Hatta bu Başkan, Erdoğan’ın ba
Devletin, FETÖ’yle mücadele çalışmaları çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) 2020’de ortaya çıkan “Serdar Atasoy Vakası” halen akıllarda.
Şimdinin Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Genelkurmay Başkanı, Emekli Orgeneral Ümit Dündar’ın Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde ortaya çıkan skandalın merkezindeki isimlerdendi Serdar Atasoy.
2020’deki Yüksek Askeri Şur’a (YAŞ) kararları sonrasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı görevine atanan Atasoy’un FETÖ bağlantısı bulunduğunun tespit edilmesiyle ilgili süreci, o tarihte ilk kez Büyüteç okurları öğrendi.
Atasoy’un adı, meşhur TSK’daki ankesör soruşturmalarında çıkınca hakkında hem adli hem de idari jet soruşturmalar başlatıldı. Atasoy’un KKK İstihbarat Başkanlığı gibi son derece önemli göreve nasıl getirildiği, kimlerin referans olduğu o günlerde epeyce tartışıldı.
Beş yıl önceki skandalı hatırlatmamın gerekçesi, bugünlerde yine Kara Kuvvetleri Komutanlığı çatısı altında benzerinin yaşanmış olması.
TSK’nın her birimi elbette çok kritik olmakla birlikte diğerlerine göre biraz daha fazla öneme sahip birimler arasında yer alan KKK bünyesinde görevli bir “Başkan” geçtiğimiz günlerde aniden görevden alındı.
Bu Başkan, yine KKK’ya bağlı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) kadrosuna gönderildi.
Başkan’la ilgili FETÖ bağlantısı bulunduğu iddiası ortaya çıktı.
Ayrıca söz konusu Başkan’ın, TSK’nın en önemli kurulu Yüksek Askeri Şur’a’nın (YAŞ) ön hazırlık yönetiminde görev alan önemli isimlerden olduğuna dikkati çekeyim.
Kurulda özlük hakları değerlendirilecek tüm TSK personelin dosyaları, söz konusu Başkan’a bağlı birimin görev ve sorumluluk alanında.
Hatta bu Başkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında gelecek hafta toplanacak YAŞ’ın asil kurul üyesi olmamakla beraber çalışmalara doğrudan katılan bir isim.
Tahmin edeceğiniz üzere, söz konusu üst düzey askeri yöneticinin kimliğine sahibim.
Ancak, mesleki uygulama gereği, konuyu pazartesi günü Milli Savunma Bakanlığı’nın iletişim birimine resmi olarak ulaştırdım.
Kuruma yönelttiğim iki soru vardı. Atamanın gerekçesi ve gerekçenin FETÖ soruşturması olup olmadığıydı.
Büyüteç’i yayına hazırladığım dün öğle saatlerine kadar Milli Savunma Bakanlığı’ndan olumlu ya da olumsuz herhangi bilgilendirme ulaşmadı, maalesef.
Büyük olasılıkla, YAŞ öncesindeki yoğun çalışma temposu içinde gözden kaçmış veya yanıtlamaya gerek duyulmamış olsa gerek.
Belki Büyüteç’in yayınından sonra, doğru / yanlış bir açıklama yapılır.
Söz konusu askeri yetkilinin konumuyla ilgili en önemli bilgiyi sona sakladım!
Bu Başkan, Kara Harp Okulu’ndaki kılıç çatma dosyasının görüşüldüğü kurulun üyesiydi. Ve teğmenlerin TSK’dan ihraç edilmesini sağlayan kararda “ihraç” yönünde oy kullandı.
Aynı zamanda AKP’li eski bir milletvekilinin de yakını olduğu yine kaynaklarca ifade edildi.
Bakanlık’tan resmi açıklama gelmesi halinde duyuracağım.
İstanbul’un polis ve jandarma karakollarına denetim
İstanbul’da Ayşe Tokyaz’ın eski polis sevgilisi Cemil Koç tarafından katledilmesi, her kadına ve çocuğa şiddet olayında olduğu gibi kamuoyunda büyük tepki topladı.
Olayın vahameti bir yana, en az bu kadar vahim olan diğer yanı ise, adli soruşturmayla ilgili Tokyaz’ın polise yaptığı bilgilendirmenin eski polis Koç tarafından öğrenilmesi!
Yani, polis merkezinde görevli polislerin eski meslektaşları Koç’a, hakkındaki şikâyeti bildirmesi. Peşinden, Koç’un bu bilgilerle Tokyaz’ı aleni biçimde tehdit etmesi.
Ve, her şeyden önce gizli kalması gereken kişisel verilerin yasa dışı biçimde kullanılması.
Tokyaz’ın katledilmesinin süreci de böyle başlıyor zaten. Olayı soruşturan savcılığın tutukladığı görevdeki polisler var. İdari soruşturma yapan İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin, polisleri açığa alması işlemi var, ayrıca.
Vahim olayın ardından İçişleri Bakanlığı, farklı bir çalışma için harekete geçti. Bakanlık, İstanbul il sınırları içindeki polis merkezleri ve jandarma karakollarının denetimi için heyetler oluşturdu.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, geçen hafta Ankara’da özel bir toplantı yaptı. Toplantıya Mülkiye Teftiş Kurulu’nun yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu ile Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkanlığı’ndan yetkililer katıldı.
Toplantıda, sadece İstanbul’daki polis merkezleri ile jandarma karakollarının denetimi için özel ekipler oluşturulmasına karar verildi.
Bilindiği üzere, mülki idare sınırları nedeniyle İstanbul’un büyük bölümü polis teşkilatının görev sorumluluğunda. Kentin bazı kırsal bölgelerinde polisle jandarma birlikte görev yapıyor.
Bu çerçevede bakanlık, kentteki 143 polis merkezi ile 32 jandarma karakolunu mercek altına alacak.
Polis merkezlerinde 12 binden fazla, jandarma karakollarında ise, bin 400 dolayında personel görev başında.
Yapılan denetim planlamasına göre, kentin 39 ilçesindeki polis bölgeleri 7 ayrı gruba dağıtıldı. Her grupta bir Mülkiye müfettişinin başkanlığında 8 polis müfettişi çalışacak. Kentteki 10 ilçedeki jandarma denetiminde ise, bir Mülkiye müfettişi başkanlığında 3 jandarma müfettişi denetimleri gerçekleştirecek.
Peki müfettişlerin denetleme konu başlıkları nedir?
“Fiziki ve idari alt yapı, yönetim ve personel dağılımı, kişisel verilerin korunması, hizmet içi eğitim ve mesleki gelişim, kolluk – vatandaş ilişkileri, hizmet kalitesi ve mevzuata uygunluk, personel çalışma koşulları, ihbar ve şikayet süreçleri, aranan kişilerin yakalanması durumu, psikolojik destek ve rehberlik, beşeri ilişkiler ve sosyal medya kullanımı, habersiz denetim ve yerinde gözlem, bekçilerin hizmet performansı, hizmet etkinliği için paydaş görüşmeleri, okul güvenliği, gözaltı uygulamaları ve nezaretler, başvuru ve dilekçelerin işleme alınması.”
Müfettişler, işte bu konu başlıklarında denetleme yaparak özel inceleme raporu hazırlayarak bakanlığa sunacak.
Bu denetimin diğer bir amacı ise, İstanbul Emniyeti’nin en tepesindeki isim Emniyet Müdürü Selami Yıldız ile İstanbul İl jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topçu’nun mesleki performansı. Gerçi Tümgeneral Topçu dün yayımlanan kararnameyle korgeneralliğe terfi etti. Yine İstanbul’da göreve devam edecek.
Özellikle polisle ilgili hazırlanacak raporların sonucunda İstanbul Emniyet Müdürü Yıldız’ın mesleki konumu masaya yatırılabilir. Zira daha önce Büyüteç’te aktardığım üzere, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’ın, Yıldız’la yıldızı barışmıyor bir süredir.
Raporlar doğrultusunda Yıldız’ın görevden alınmasının önü açılabilir. Tabii Yerlikaya ile Demirtaş, bulundukları makamda kalmaya devam ederlerse.
Denetleme uygulamasıyla ilgili bir tespitle yazıyı sonlandırayım.
Her zaman olduğu gibi, olumsuzlukları ortadan kaldırmak için önleyici çalışma yapılmayıp, tepki çeken olaylar veya gelişmeler yaşandıktan sonra işe başlamanın devlette usül haline geldiğini belirtmeden geçemeyeceğim bir kez daha.
Tokyaz’ın başına bunlar gelmeseydi, İçişleri Bakanlığı, İstanbul özelinde böyle bir süreci başlatacak mıydı acaba?
Genç kadına yönelik şiddetin yarattığı infiale gelinceye kadar, kent adeta Teksas’a dönmüş durumda. Kentte her gün yaşanan onlarca olayın görüntüleri sosyal medyaya yansıyor.
Yaşayanlar bıkmış, polis bıkmış kentte. Yurttaş devletin varlığını neredeyse unutmuş durumda. Sorunlarının çözümünü yasa dışı yollarda arıyor epey zamandır.
Bu denetlemede ortaya çıkacak aksaklıkların tespitlerinin, İstanbul başta ülkenin yakın geleceği için faydalı olacağını düşünelim hep birlikte.
Zira, bakanlığa göre denetimin sloganı “İstanbul’un huzuru, Türkiye’nin huzurudur” olmuş!
Tolga Şardan T24 |
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.