Ankara’dan iki önemli kulis: Mehmet Şimşek dertli, Bahçeli gerçekten kızgın
Ankara’dan iki önemli kulis: Mehmet Şimşek dertli, Bahçeli gerçekten kızgın
24.08.202510:53
Haber Merkezi
147
SEDAT BOZKURT

SEDAT BOZKURT

Memleketim Rize’nin Fındıklı ilçesindeki Viçe Festivali’ndeki etkinlik nedeniyle bu hafta yazamayacağımı ilan etmiştim. Önümüzdeki hafta için de müsaade istemiştim. Ama ayağıma takılan iki kulis bilgisini sizlerle paylaşmak istedim.

Hakkında en çok “dedikodu” çıkan Bakan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Ana muhalefet partisi bile çoğu zaman bu dedikoduların yüksek sesle dillendirildiği merkez oluyor. Kulis demiyorum özellikle.

Bakan Şimşek gidişattan hayli memnun. Tam bir teknokrat gibi bakıyor meseleye. Halkın alım gücünün düşmesi, yoksulluk onun parametreleri arasında değil. Onun için varsa yoksa enflasyon ve faiz oranları. Bu bakış açısını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da kabul ettirmiş. Tam desteği sürüyor Erdoğan’ın Şimşek’e.

Bakan Şimşek kendisine yakın isimlerle çok samimi konuşmalar yapıyor. Konuşmaların içeriğinin tamamı da olumlu. Hayli umutlu konuşuyor Bakan Şimşek yakın dostları ile. Bu aralar abisinin kaybı nedeniyle bol taziye ziyaretçisi kabul etti makamında. Albayrak grubunun yayın organı olan Yeni Şafak’ın zaman zaman kendisini eleştirmesine de alışmış Şimşek: “Benden bir türlü hoşlanmadılar, nedenini bilmiyorum” diye açıklıyor eleştirilmesini.

Şimşek kendisi göreve gelmeden 5 ay önce gerçekleşen deprem nedeniyle çok zorlandıklarını anlatıyor. Depreme bütün kaynakların aktarıldığını söyleyen Şimşek, deprem olmasaydı şu anda enflasyonda tek hane için geri sayım halinde olacaklarını ileri sürüyor. Depreme karşın programın tıkır tıkır işlediğini anlatan Şimşek tek haneye 2028 yılında mutlak ulaşacaklarını, programın yol haritası ile açıklıyor.

Şimşek’in yakındığı en önemli nokta kamuda tasarruf meselesi. Genelge üzerine genelge yayınlamasına karşın kamuda tasarrufu bir türlü gerçekleştiremediğinden de yakınıyor Bakan Şimşek. Özel örnek vermese de kamunun tamamından söz ederken cumhurbaşkanlığını da bunun içinde saydığı hemen anlaşılıyor.

Şimşek iddialı sözler de ediyor: “Görevimin başındayım, hiçbir sıkıntı yok bu anlamda. Enflasyon düştükten sonra da işimiz bitmiyor. Asıl işimiz ondan sonra başlayacak.”

Şimşek 2027 sonu ya da 2028’de yapılacak seçimlerden sonra da görevine devam edeceğini yavaş yavaş ifade etmeye başlamış. Bir bildiği var demek ki.

Binhan Elif Yılmaz hocam 2024 yılı Temmuz ayı ile 2025 yılı Temmuz ayı bütçe giderlerini karşılaştıran bir tablo yapmış. Bu tabloya göre Bakan Şimşek yakınmalarında çok haklı. Resmi taşıt, taşınmaz edinilmesi veya kiralanması, haberleşme giderleri, basın yayın, kırtasiye, demirbaş alımları, temsil, tören, tanıtım ve enerji tasarrufu yapılmasını talep eden genelgelere karşın 2024 Temmuz harcaması 14 milyar TL iken 2025 Temmuz harcaması sadece bu kalemlerde 18,1 milyar TL’ye ulaşmış. Tasarrufun adı bile yok.

Bahçeli gerçekten kızgın

Her partinin içinde mücadeleler, farklı bakış açıları ve anlayışlar olur. Aynı partide bunlar yaşanırken ortak hedefe ilerleme niyetindeki iki ayrı partide bunların olmaması siyasetin doğasına aykırıdır. MHP ve AKP iki ayrı siyasi parti ve aslında doku uyuşmazlıkları da hayli fazla olan iki ayrı parti. Bu nedenle muhtelif meselelerde ayrı noktalara düşmeleri, aralarında gerilim, stres, görüş ayrılığının ortaya çıkması hayli normal.

“Terörsüz Türkiye” sürecine Devlet Bahçeli çok hızlı girdi. Erdoğan ile AKP halen bu hıza ayak uydurmuş değil. Erdoğan meseleyi TBMM’ye ve Numan Kurtulmuş’un sırtına yükleyerek olabildiğince partisinden de uzak tutmaya çalışıyor. Muhtemelen bir risk gördüğü içindir.

Bahçeli ziyaretine gelenlerle yaptığı sohbette bu durumdan yakınıyor ve kızgın olduğunu da hissettiriyor. Pek çok yayınımda söz etmiştim, “Bahçeli’yi anlayabilene muhtelif Nobel ödülleri verilmelidir” diye. Gerçekten öyle. Öcalan’a umut hakkı verilmesini dillendirdiği grup toplantısı sonrasında odasında bulunan yakın çalışma arkadaşlarına, “DEM ile AKP’nin yakınlaşmasına engel olarak hep bizi gösteriyorlardı, işte kapıyı sonuna kadar açtım, artık hiçbir engelleri yok ne yapacaklarsa yapsınlar” demiş. Çok kafa karıştırıcı bir açıklama, tam Bahçeli açıklaması yani.

MHP’den AKP’ye gelen imaların da altının boş olduğunu düşünmeyin. Mesela Alaattin Çakıcı’nın tahliye edilmesi için gereken infaz düzenlemesi geciktiği zaman Bahçeli grup toplantısında net bir biçimde “artık herkes kendi yoluna” cümlesini kurdu. Tabi bu açıklama ortalığı karıştırdı. Grup toplantısı çıkışında yani birkaç dakika sonra, doğal olarak önü kesildi ve bu soruldu. Yanıtı çok netti Bahçeli’nin: “Cumhur ittifakı yoluna ilk günkü gibi güçlü bir biçimde devam etmektedir, bunu bozmaya kimsenin gücü yetmez.”

O infaz değişikliği hemen gerçekleşti ve Çakıcı soluğu Bahçeli’nin yanında aldı. Yani ortaya çıkan tabloya bakarak AKP ve MHP arasında yaşanan gerilimlerin Cumhur İttifakı’nı sona erdireceği gibi bir düşünceye kapılmak tam bir yanılgıdır. Her iki parti de Cumhur İttifakı’ndan memnun. Aralarındaki iletişim biraz karmaşık o kadar.

Parti tabanının nabzını da tutuyor Bahçeli, terörsüz Türkiye meselesi nedeniyle. Genç MHP’li ve ülkücülerin sürece çok sert karşı çıktıklarının da farkında. Buna önlem almaya çalışıyor.

MHP cenahından gelen açıklamalar da öyle CHP’nin anladığı gibi değil. O açıklamalara bakınca MHP’nin “bağımsız yargı, hatta hukuk devleti” istediği gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. Bunu MHP’nin mevcut fotoğraf karesine bakıldığı zaman isteyebileceğini düşünmek mümkün mü? Buradaki niyet açık, TBMM’deki komisyonun motivasyonunu güçlendirmek. Yargı ile ilgili tüm sıkıntıların burada çözülmese bile en azından ele alınabileceğine ilişkin bir umut yaratmak. Yoksa MHP’nin bir sıkıntıyı nasıl aşacağının somut örneğini Çakıcı üzerinden verdim.

Bahçeli 28 yıldır MHP’nin Genel Başkanı. Ve bu 28 yılın 26 yılında partisinin aldığı oy ile sahip olduğu gücü aşan bir biçimde Türkiye’nin yörüngesini değiştirdi, yeni rotalar oluşturdu. Meseleye böyle bakmakta yarar var.

Ankara’dan iki önemli kulis: Mehmet Şimşek dertli, Bahçeli gerçekten kızgın


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.