Selahattin Yılmaz soruşturması Ülkü Ocakları’na mı gidiyor?
Selahattin Yılmaz soruşturması Ülkü Ocakları’na mı gidiyor?
26.08.202506:40
Haber Merkezi
127

Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Selahattin Yılmaz’ın bürokrasideki bağlantıları malum... Yılmaz’ın Ankara’daki suç örgütü faaliyetleri sebebiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın cezaevine girmesiyle boşalan “gayri meşru piyasaya” yani yeraltı dünyasına hâkim olmak amacıyla işlerini başkente taşıdığı iddialar arasında. Piyasanın boşluğu kaldırmayacağı, mutlaka bir sahibinin ortaya çıkacağı sürekli söylenir; iddiaya göre Yılmaz Ankara’da ofis kurdu, buradan işlerini yönetmeye başladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “ülküdaşım” diyerek savunduğu suç örgütü lideri Selahattin Yılmaz’ın da yer aldığı soruşturma dosyası, hafta sonunda dikkat çekici boyuta evrildi.

Ülkenin en stratejik kurumlarından Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) önceki Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Sayhan gözaltına alındı.

Eski MKE Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı hakkındaki iddia vahim ötesi: Casusluk!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, Ankara’da gözaltına alınan, evinde ve iş yerinde arama yapılarak İstanbul’a getirilen Sayhan, aynı zamanda avukat.

Bu gelişmeyi şu an için kenara koyalım ve geçen salı günkü Büyüteç’te gündeme taşıdığım “AKP’de ‘turnusol’ operasyonlar” başlıklı yazıdaki bilgilerin üzerinden devam edelim beraberce.

Yılmaz ve Ülkü Ocakları

Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Selahattin Yılmaz’ın bürokrasideki bağlantıları malum... Gerek Trabzonlu olması gerekse Alaaddin Çakıcı başta olmak üzere bilinen suç örgütü liderleriyle yakınlığı sebebiyle üniformalı/üniformasız pek çok üst düzey kamu personeliyle teması var.

Yanı sıra özellikle MHP camiasında temaslarının bulunduğu biliniyor. Hatta, “ağabeyi” Alaaddin Çakıcı’yla birlikte MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi ziyaret edip fotoğraf çektirdi.

Selahattin Yılmaz, ‘ağabeyi’ Alaaddin Çakıcı ile birlikte 2019’da cezaevinden çıktıktan sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi ziyaret etti

Yılmaz’ın gözaltına alınış sebebi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarda itirafçı konumundaki iş insanı Aziz İhsan Aktaş’a yönelik suikast girişimi iddiasıydı. Beraberinde Ankaralı iki avukat Semra Ilık ve Cem Duman’la birlikte kurdukları iddia edilen suç örgütü soruşturmasında İstanbul’da tutuklandı.

Tutuklanmasıyla birlikte Yılmaz ve bağlantılarıyla ilgili epeyce bilgi kamuoyuna yansıdı. Burada eksik kalan bölümü tamamlamak da bu satırların yazarına düştü.

Çok sayıda iddia var. Yılmaz’ın Ankara’daki suç örgütü faaliyetleri sebebiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın cezaevine girmesiyle boşalan “gayri meşru piyasaya” yani yeraltı dünyasına hâkim olmak amacıyla işlerini başkente taşıdığı iddialar arasında.

Piyasanın boşluğu kaldırmayacağı, mutlaka bir sahibinin ortaya çıkacağı sürekli söylenir.

İddiaya göre Yılmaz, Ankara’da ofis kurdu, buradan işlerini yönetmeye başladı.

Yeri gelmişken söyleyeyim; özellikle İstanbul merkezli hiçbir yeraltı dünyası grubu, Ankara’da yerleşik düzen kurmayı tercih etmez. Ankara’daki işlerini kentte irtibatlı olduğu taşeronlar aracılığıyla yürütür.

Ancak kural bazen bozuluyor. Yukarıda linkini bıraktığım Büyüteç’te aktardığım üzere, İstanbul’da “yeni düzene” geçilmesinden olsa gerek, Yılmaz işlerini Ankara’ya taşıdı. Ayhan Bora Kaplan’dan arda kalan “verimli boş alan” varlığı iştah kabarttı. İddiaya göre bu alanın Yılmaz’a tahsisiyle ilgili kapalı kapılar ardında pazarlıklar çoktan yapılmıştı bile.

Zaten Ankara’nın yerleşik yerel grupları eskisi kadar aktif değildi.

Ayrıca, kendisine zırh ve etki yaratmak, “devlet arkamda” havası estirmek, daha doğrusu “nüfuz ticareti” baskısı yaratmak amacıyla sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarda yer alan eski Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin, üst düzey kimi yargı mensupları da dikkati çekiyordu.

Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Tutuklu Selahattin Yılmaz

Tabii, siyasi bağlantıları da unutmamak gerek. MHP’li birçok isim Yılmaz’ın Ankara’ya gelişinden memnun kaldı.

Yılmaz, MHP Genel Merkezi’nin yanında genel merkezle yakın diyalog halindeki isimlerle de temaslarını sıklaştırdı. İşte, Yılmaz’ın gözaltına alındığı operasyonda tutuklanan ancak hafta sonunda ev hapsiyle tahliye edilen Turgut Öner’in ismi de bu noktada geçiyor.

Avukat Cem Duman da aynı gruptan. Duman her ne kadar AKP’yle yakın gibi gözükse de kendisinde vekaleti bulunan önemli MHP’li isimler var.

Yılmaz’la ilgili bir bilgi daha vereyim. İddiaya göre adamları yakın zamanda başkentin gözde iki balık restoranına “çökme” girişiminde bulundular.

Sahipleriyle görüşüp, hisse bedeli ödemeden iki işletmeye ortak olmak istediler.

Ancak bu durumdan polisin haberi oldu. Ankara Emniyeti, işletme sahiplerinin bilgisine başvurdu.

Yılmaz ve ekibiyle ilgili bir dosya da yakında Ankara’da açılabilir.

Dosyanın ülkücü iş insanı: Turgut Öner

Ankara’da iş insanı olarak bilinen Turgut Öner, Yılmaz’la olduğu kadar aynı zamanda Ülkü Ocakları yönetimiyle çok yakın.

Hatta, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Deniz Güzelay’ın geçen mayısta Ankara’nın Beytepe bölgesinde faaliyete geçirdiği ve lüks otomobillerin satıldığı otomotiv şirketinin açılışında Yılmaz ve Öner başroldeydi.

Selahattin Yılmaz, Turgut Öner ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Deniz Güzelay açılışta

Güzelay, Yılmaz tutuklandıktan sonra tıpkı Genel Başkan Bahçeli’nin “ülküdaşım” çıkışı benzeri sosyal medya paylaşımıyla Yılmaz’ın cezaevine gönderilmesini eleştirdi.

Ülkücü camiadan bazı isimlerin de yer aldığı görüştüğüm kimi kaynakların iddiasına göre, Yılmaz söz konusu işletmenin gizli hissedarı. Daha ileri bir iddia var ki henüz kamuoyuna yansıması çok problem yaratacak cinsten.

Bu iddianın gündeme gelmesi için biraz zamana ve savcılığın yapacağı tespite ihtiyaç var.

Öner’in kafesinin müdavimleri

MHP’li olduğunu saklamayan iş insanı Turgut Öner’in bir kafesi var. Ankara’nın önde gelen isimleri çoğunlukla burada zaman geçiriyor. Öner’in kafesinin müdavimlerinden birisi Selahattin Yılmaz elbette.

Yılmaz’ın tutuklanmasından sonra MHP Genel Başkanı Bahçeli, AKP ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e mesaj vererek “ülküdaşım” çıkışı yaptı.

Kanımca, Bahçeli’nin mesajı alındı. Yılmaz değil ama yakın dostu Öner tahliye edildi!

Öner, tutuklanmadan kısa süre önce Yılmaz’la birlikte bir dönem Bahçeli’nin koruma müdürü görevini yürüten emekli emniyet müdürü Murat Mantuş’un kızının Ankara’daki düğününe katılıp sosyal medya paylaşımı yaptı. Bu arada Mantuş’un, İstanbul’daki “yenidoğan soruşturması” şüphelilerinden olduğunu hatırlatayım.

MHP’li iş insanı Turgut Öner ve Bahçeli’nin eski koruma müdürü Murat Mantuş, MHP Genel Başkanı ile

Bahçeli’nin mesajının “ilgili yerlerden” alınmasıyla serbest kalan Öner’in 13 Eylül’de oğlunun düğünü var. Böylece Öner, düğün hazırlıkları sırasında ailesinin başında yer alacak.

Savcılık soruşturmasının sonucunda Öner’in durumu netleşecek.

Avukat Cem Duman ve bağlantıları

Dosyanın tutuklu diğer tutuklu ismi avukat Cem Duman, genç yaşta olmasına karşın meslek büyüklerinin büyük bölümünü fersah fersah geçmiş durumda mali tablolarda.

Duman’la Yılmaz’ın ortak ticari faaliyeti vardı yakın zamana kadar. Ancak bu yılın başında yaşanan parasal anlaşmazlık sonunda ayrıldılar. Kanlı bıçaklı oldular adeta. Yılmaz, Duman’ın hisselerinin sahibi oldu. Duman’ın eşi, Ankara’nın tanınan iş insanlarından Salih Bezci’nin şirketinde üst düzey yönetici.

İddiaya göre, AKP Genel Merkezi’ne yürüme mesafesindeki Bezci Ailesi’ne ait Besa Kule yerleşkesindeki iş yerlerinden birisi Duman’ın kayınpederine ait. İş yerinde Öküz adlı kafe – restoran faaliyette. Şimdilerde kayyım tarafından işletilen firmanın asıl sahibi ise Ayhan Bora Kaplan’dı!

Avukat Duman’ın Ankara’da olduğu kadar İstanbul’da da çevresi olduğu kamuoyuna yansıyan bilgiler ve fotoğraflardan anlaşılıyor. İstanbul’da özellikle medyadaki bağlantıların kurulmasında AKP’li Melih Gökçek’in oğluna ait televizyon kanalının çalışanlarından Tahir Sarıkaya’nın bulunması tesadüf olsa gerek. Sarıkaya, Duman’ın iktidara yakın gazeteci Ahmet Hakan’la buluşmasında yer aldı!

Gazeteci Ahmet Hakan, Tahir Sarıkaya ve tutuklu avukat Cem Duman)

Bu arada Sarıkaya’nın, dosyanın diğer tutuklusu avukat Semra Ilık’ın, iktidara yakın gazetecilerden Cem Küçük’le buluşmasında da yer alması yine tesadüf olmalı!

İtirafçıyı ziyaret eden şüpheli avukat: Semra Ilık

Dosyada tutuklu bulunan Ankaralı avukat Semra Ilık’ın, cezaevinde bulunduğu sırada iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ı neden ziyarete gittiği soru işareti.

Kaldı ki Candan Yıldız, dün T24’te Ilık’ın profilini kaleme aldı. Bilinmeyenlerin ortaya çıkması bakımından okumak faydalı.

Ilık’ın özellikle Cumhurbaşkanlığı’nda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın ekibindeki kimi isimlerle bağlantı kurduğu, temas kuramadığı kimi isimlerin de adını kullanarak piyasada etkin olmaya çalıştığı ifade ediliyor.

Tahir Sarıkaya, Cem Küçük ve tutuklu avukat Semra Ilık
Gazeteciler Sinan Burhan ve Hacı Yakışıklı ile tutuklu avukat Semra Ilık

Ilık’la ilgili Ankara’da seslendirilen diğer iddia ise bazı savunma sanayi faaliyetlerine girişmiş olması. Bu konuda Yılmaz’la iş birliği yaptığı iddiası gündemde.

Eski MKEK Yönetim Kurulu Başkanı

Sıra geldi eski MKE Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı avukat İsmet Sayhan’ın gözaltına alınmasına.

Sayhan’ın, Yılmaz’ın liderliğini yaptığı suç örgütü dosyasından gözaltına alındığı ifade ediliyor. İktidar kanadı bu gözaltı ile ilgili olarak şimdilik bir açıklama yapmadı.

Ancak, kamuoyuna yansıdığı gibi Sayhan, hakkındaki “casusluk” iddiasıyla gözaltına alındıysa ‘işin rengi değişmeye başlıyor’ demektir.

Sayhan’ın gözaltına alınmasını, Bahçeli’nin “Ülküdaşım” çıkışına karşı gerçekleştiğini söylemek yanlış olmaz.

Az önce okudunuz, şüphelilerden Yılmaz ve Ilık’ın savunma sanayi sektöründeki faaliyetleri Ankara’da konuşulurken, üzerine MKEK eski Yönetim Kurulu Başkanı’nın casusluktan gözaltına alınmasının bir anlamı olsa gerek!

Buradan Yılmaz’ın MHP ve Ülkü Ocakları bağlantıları da düşünülürse, çıkartılması gereken anlamın derinliği farklı olacaktır.

Kaldı ki, Sayhan’ın da MHP Genel Başkanı ile makamında çekilmiş fotoğrafı var.

İktidardan Bahçeli’ye mesaj üzerine mesaj geliyor. Ve MHP Genel Merkezi’nin, Sayhan’ın gözaltına alınmasıyla ilgili bir açıklama yapmaması ilginç değil mi?

Sayhan’la birlikte suikast iddiasıyla başlatılan soruşturmaya bir de casusluk konusu girince, MHP’nin ne açıklama yapacağı merak konusu kuşkusuz.

Öte yandan son bir ayda Cumhur İttifakı içinde başlayan yargı üzerinden çarpışmada, MHP’de bir kesimin rahatsız olduğu kulislerde konuşuluyor.

Bilhassa Yılmaz’ın gözaltına alınışından sonra MHP’den yükselen tepkilere mesafeli duran kimi partililer olduğu ifade ediliyor.

MKE’den söz açılmışken bir not daha vereyim.

Yıl, 2016.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Emniyeti, gizli bir dosyayı raftan indirip adli soruşturma başlattı.

Operasyonda, MKE’nin ürettiği MP-5 ve MPT-76 model milli piyade tüfeklerinin çizim ve üretim planlarını ABD’ye satmak isteyen MKE Silah Fabrika Müdürü Mustafa Tanrıverdi yakalandı.

Ortalık ayağa kalktı. MKE gibi stratejik kamu kurumunda ortaya çıkarılan skandal, kamuoyunda tartışıldı.

Aradan dokuz yıl geçti.

Şimdi de MKEK eski Yönetim Kurulu Başkanı, casusluk iddiasıyla gözaltına alındı.

Böylesine önemli bir kurumda yaşananları iktidar nasıl açıklar acaba?

Skandallara karışanlar, kurumdaki görevlere nasıl, hangi kriterlere göre, kimlerin torpiliyle atandı?

MKEK bünyesinde o kadar kıymetli mühendisler, işletmeciler varken bir avukat hangi gerekçeyle yönetim kurulu başkanı atandı?

Tolga Şardan T24


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.