Murat Aksoy: CHP’yi kim/ler neden hedef alıyor ?
Murat Aksoy: CHP’yi kim/ler neden hedef alıyor ?
9.09.202505:30
Güncelleme: 9.09.2025 - 05:32
Haber Merkezi
76

Hepimiz biliyoruz ki CHP hedefte. Bunun da, hedef alanlar tarafından anlaşılır gerekçeleri var. CHP’yi hedefe koyan biri içerden diğeri dışardan olmak üzere iki grup/kesim/güç var. İlki küçük iktidarı kazanmak, diğeri büyük iktidarını korumak istiyor.

Bugün 9 Eylül. CHP'nin kuruluş yıldönümü. Ama biz CHP'yi kuruşunu değil günlerdir yaşadıklarını konuşuyoruz.

Önceki akşam başlayan siyasi trajedi dün tüm gün sürdü.

CHP’ye sahip çıkan, onu korumamaya çalışan partililere karşı mahkemenin kayyum/geçici kurul başkanı olarak tayin ettiği başka bir partili (Gürsel Tekin) karşı karşıya geldi.

Kayyum/geçici kurul başkanı atandığı il başkanlığına girmek için Tekin, avukatı aracılığıyla ilgili birimlere başvurması sonucu; sayıları 4-5 bini bulan polis eşliğinde il başkanlığına girebildi.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kararın hukuki değil siyasi olduğu bu kadar açıkken, partinin tüm kademelerinde görev yapmış Tekin, bu görevi neden kabul etti, neden bugünkü görüntülere yol açan sürecin öznesi oldu?

Bunu sadece siyasi görev aşkı ile açıklayabilir miyiz?

Ya da var olan yönetime kızgınlığı bunu açıklamaya yeter mi?

Yoksa bilmediğimiz başka bir tehdit vs mi var?

Bir adım daha atalım; kayyum/geçici kurul başkanı olarak Tekin ne yapacak?

Eskiden yaptığı gibi mahalle mahalle gezip halkın sorunlarını mı kamuoyuna anlatacak?

Yoksa AKP iktidarının ülkeyi ne kadar kötü yönettiğini mi anlatacak?

Bunlara ek olarak ne yapacak Tekin?

Peki mevcut yönetim bunları yapmıyor mu?

İzlediğim kadarıyla bunları da yapıyor, iktidarın kendisine karşı açtığı siyasi saikli hukuki savaşı da başarıyla yürütüyor.

Hepimiz biliyoruz ki CHP hedefte.

Bunun da hedef alanlar tarafından anlaşılır gerekçeleri var.  

CHP’yi hedefe koyan biri içerden diğeri dışardan olmak üzere iki grup/kesim/güç var.

İlki küçük iktidarı kazanmak, diğeri büyük iktidarını korumak istiyor.

Bunları açalım.

***

İlkinden yani içerdeki CHP’lilerden başlayalım.

Şimdi bir adım geriye çekilip 2003’e gidelim.

14 ve 28 Mayıs’ta Meclis çoğunluğunu ve cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildikten sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “değişim” temalı video ile bir süreç başlattı.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, MYK değişikliği yaparak, devam eden süreçte 4-5 Kasım’da yapılmak üzere olağan kurultay kararı alındı.

Partini Meclis Grup Başkanı olan Özgür Özel, değişimcilerin adayı oldu ve partinin yeni genel başkanı oldu.

Bunun en somut sonucu; siyasi varlığını Kılıçdaroğlu’na borçlu olduğunu düşünen tüm siyasiler, Özel, ekibi ve İmamoğlu çevresini sadece siyasi rakip değil düşman olarak görmeye başladılar.

Bu düşüncelerinin temeli ise, kurultayın şaibeli olduğu varsayımıydı.

Nitekim kurultay sonrasından itibaren yeni yönetime muhalif olanlar, sosyal medya mesajlarıyla, polemiklerle bunu ifade ettiler. Ve devam eden süreçte de kurultayla ilgili hukuki süreç başladı.

Özetle CHP içinde bir grup seçilmiş genel merkezden il yönetimlerine kadar tüm yeni seçilmişlere siyasi husumet beslemeye başladılar. Mahkeme süreçleri bu grubun çabalarının bir sonucunda başladı. Nitekim İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum/geçici kurul başkanı atanması ancak 10. farklı mahkeme başvuru sonuncunda çıkmış bir karar.

Bu grubun temel amacı Özel başkanlığındaki CHP yönetiminin tasfiyesi.

***

Bu hedefte yani Özel başkanlığındaki CHP yönetiminin tasfiyesini isteyen başka bir grup daha var; parti dışındaki güç yani iktidar.

Parti içindekiler Özel liderliğine itirazı parti içi iktidarı kaybetme kaynaklı ikin; iktidarın itirazı ise yerel yönetim seçimleri gibi merkezi iktidarı da kaybetme korkusu.

Özel genel başkan olduktan kısa bir süre sonra 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP büyük bir başarı etti ve Türkiye’nin 1. Partisi oldu.

İşte CHP’yi iktidar için hedef yapan bu başarıdır.

19 Mart ile başlayan süreçte İmamoğlu başta olmak üzere belediye başkanları ve bürokratların tutuklanması, 2 Eylül’de İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum/geçici kurul başkanı olarak ataması iktidarın kendince CHP’yi siyaseten tasfiyesinde iki önemli adımı attığını düşünüyor.

Sanırım son adım 15 Eylül’de atılacak ve CHP’ye kayyum atacak.

Böylece, CHP lideri Özgül Özel siyaseten tasfiye edilmiş olacak.

İktidar açısından normatif olan durum bu.

Peki normatif olan gerçek olacak mı?

Özel’in tasfiye edilmesi hukuken mümkün olsa da, siyaseten mümkün olacak mı?

Yoksa hukuki bir köşe kapmaca mı başlayacak.

Bunu bekleyip göreceğiz.

***

Ama sonuç ne olursa olsun; CHP 20 Mart akşamından bu yana sokakta değil ama toplumla siyaset yapmaya başladı. Ve bunu da sevdi.

Sadece CHP değil, CHP’li olsun olmasın toplumun büyük bir kısmı da bunu sevdi.

CHP lideri Özel, bugüne kadar toplumla konuşması çoğunlukla gündelik siyasete ilişkin oldu.

Geçtiğimiz hafta, parti genel merkezinde yapılan toplantılarda tartışılan parti programı, CHP’nin artık topluma başka bir Türkiye hayali, hikayesi, geleceği anlatacağının ipuçlarını veriyor.

Umarım çok zaman geçmeden bu gerçekleşir.

CHP mevcut yönetimi içerden ve dışardan gelen baskıyı ancak toplumla daha güçlü bir bağ kurarak, toplumun geniş kesiminin siyasete daha güçlü biçimde sahip çıkmasıyla atlatabilecektir.

CHP’yi kim/ler neden hedef alıyor ?


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Talha Kandemir

    Talha Kandemir

    28.07.2013 23:30

    Müşriklerin en çok uğraştığı konulardan biri de kadınlar olmuştur.Kadın veya erkek hiç farketmez,hepimiz Allah ın koyduğu kuralların dışına çıktığımız anda,hem dünya da hem de ahirette rezil olacağımızı bal gibi biliyoruz.Allah kuralı koymuştur bunun üstüne söz söyleyecek kimse yoktur.Söylese de umurumda değildir.Gelelim hamilelere.Hamilelik elbette kutsal bir görev.insan neslinin devamı buna bağlı.Fakaaaatttt Karnı burnunda bir kadın,kot pantolona zorla girmiş,patladı patlayacak,çok acayip bir görüntü.Hanımefendiler zaten nasıl giyinip nasıl davranacağını bilir.Diğerleri de büyük ihtimalle canı cehenneme durumundadır zahir.Kendini insan gibi hissedenler (kadın veya erkek) Kul olmanın şerefiyle yaşayıp ölürler.Kulluktan kaçanlar ise hayvanlar gibi çıplak dolaşır,haram-helal kavramlarını hiçe sayar,onlar için bu dünya zevk-ü safa gibi görünse de sonunda acı bir azapla müjdelenmişlerdir.Sadakallahülazim.