Mahmut ÖVÜR
Seçim sonrasının en tartışmalı konularından biri de Ekrem İmamoğlu'nun iki önemli maça gitmesi ve spora siyaseti karıştırmasıydı.
Olay o günlerde toplumsal gerilime yol açar endişesiyle çok eleştirildiği gibi çok da sahiplenildi. Ancak olayın sadece görünen yüzü değil, meğer arka yüzü de bir hayli garip ve tartışmalı...
Bu gerçeği de 29 Nisan 2019 tarihinde Noter'den çekilen bir ihtarnameden öğreniyoruz.
İhtarı çeken taraf, Demand Gayrimenkul Danışmanlık A.Ş adına Avukat Merve Bahadır.
Çekilen kurum ise Türkiye'nin en önemli kulüplerinden Beşiktaş Futbol Yatırımları San ve Tic. A.Ş. Yani İmamoğlu'nun gittiği o maçlardan birinin ev sahibi...
Peki, bu olayın İmamoğlu ile ilişkisi ne?
Şimdi o maça dönelim.
İmamoğlu, seçim havasını sokağa taşımak için 13 Nisan'daki Vodafone Park'ta oynanan Beşiktaş-Başakşehir maçına gitti ve bir locadan maçı izledi.
Hedefine de siyasi ortamı geren stadyumdan yükselen "mazbatayı ver, mazbatayı ver" sloganlarıyla ulaştı.
Peki, İmamoğlu o maça nasıl gitmişti?
İnsan, sporla ilişkisi olan ve siyaseten de iddialı biri için bu işin hiç de zor olmadığını düşünür. Ama durum öyle değil. Şimdi yukarıda sözünü ettiğim ihtarnameye dönelim. İhtarnameyi okuduğumda şaşırmadım desem yalan olur. Meğer, Türkiye'nin en önemli şehri İstanbul'un, kesinleşmemiş de olsa belediye başkanı olan İmamoğlu'nun gidip oturduğu o locanın sahibinden izin alınmamış.
"Olmaz öyle şey" dediğinizi duyar gibiyim.
Olmuş ama... Bunu da loca sahibi işadamı Atalay Demirbaş adına Beşiktaş Kulübü'ne gönderilen ihtarnameden öğreniyoruz.
İhtarname şu tespitle başlıyor: "Stadyumda bulunan 80 nolu loca 3 yıllığına 254.000.00 USD karşılığında Demand Gayrimenkul Danışmanlık A.Ş tarafından kiralanmıştır."
Sonra şu suçlamayla devam ediyor: "Tarafımıza tahsis edilen loca bilgimiz ve iznimiz olmaksızın muhatap şirket tarafından Sayın Ekrem İmamoğlu'na kullandırılmıştır."
Yani Beşiktaş Kulübü, sahibine haber vermeden locayı İmamoğlu'na tahsis etmiş. İş burada kalsa belki sorun olmazdı. Kulüp devreye loca sahibiyle davalık olan bir ismi, Sea Pearl Projesi'nin sahibi Özen Kuzu'yu da sokunca işin rengi değişmiş.
O da şöyle anlatılıyor: "Bizim şirketimizle de yargı düzleminde husumeti olan Kuzu İnşaat A.Ş. yetkilisi Özen Kuzu da locamıza girmiştir. Bilgimiz ve iznimiz olmadan herhangi birine tarafımıza tahsis edilmiş locanın kullandırılmaması gerekirken, siyasi anlamda herkesçe tanınan bir isme yer verilmesi ve bu isimle; yaptığı projelerle olumsuz anlamda dikkatleriüzerine çeken Özen Kuzu'nun tarafımıza ait locada buluşuyor olması her anlamda firmamızızor durumda bırakabilecek nitelikte bir davranıştır. Bu nedenle Sayın Muhatab'ın (Beşiktaş Kulübü) tek taraflı ve kusurlu davranışı ile sözleşmenin feshi sonucunun doğduğunun hukuki olarak kabulü gerekmektedir. Bu doğrultuda hukuki haklarımızı kullanacağımızı ihtaren bildiririz."
Acaba Özen Kuzu'yu daha önce siyaset kulislerine düşen Beşiktaş yöneticisi mi devreye soktu?
Böyle bir şey spor tarihinde görülmüş mü bilemem ama işin mahkemelik olacağı çok açık. Çünkü ihtarname şu taleple bitiyor:
"İşbu sebeple loca kiralama bedeli 254.000.00 USD'nin 7 gün içerisinde tarafımıza iadesini talep ederiz."
Beşiktaş milyonlarca taraftarı olan bir kulüp. Bırakın Beşiktaş'ın 254 bin dolardan olmasını, adının bir siyasi görüşe angaje edilmesi ve bunun da kurallar çiğnenerek yapılması son derece rahatsız edici.
Tam da, "Spora siyaset karışırsa böyle olur?" dedirtecek bir son.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019