Melih ALTINOK
Burada peynir yemiyorlar. Ben de bir haftalık seyahatimin son günü hafızamdaki "peynir tadı oranı" tehlike sınırlarının altına inince sıkı bir altın vuruş yapmak için kendimi Seul sokaklarına attım.
Sonunda 24 saat açık olan bir market zincirinde bizim "bakkal peyniri" dediğimiz cinsten küçük bir parça kireç bulabildim. Dükkan sahibi, yüzümdeki yoksunluk krizi ifadesiyle harmanlanmış mutluluğu fark etmiş olacak ki yanıma geldi. Sohbet etmeye başladık.
Haklarında söylenenler hiç de abartılı değil; Koreliler dünyanın en kibar ve cana yakın halkı. Sanırım Kore Savaş'ındaki mazimizden olsa gerek, Türkiyelilere karşı besledikleri muhabbet de inanılmaz boyutlarda.
Kurtarıcım market sahibi Bay Lee de sağ olsun, aralarında peynirin de olduğu ikramlar eşliğinde başladı Türkiye'den ve projelerinden bahsetmeye.
Derken marketten içeriye giren Türkiyeli iki müşteri de sohbete katıldı. Ne var ki, Bay Lee bir dönem iş ziyaretinde bulunduğu İstanbul'dan ve ahalisinden övgüyle bahsettikçe hemşehrilerimin yüzüne çürük peynir yemiş gibi bir ifade yerleşiyordu.
Bay Lee Türkiye için düşündüğü bir yatırım planından bahsetmeye başladığında ise hemşehrimlerin orta yaşlı olanı dayanamadı.
"Aman aman! Bizim oralarda emdiğiniz sütü burnunuzdan getiriler. Ne güzel düzeniniz var, bozmayın!" diye çıkıştı. Ardından da "yurtdışında Türkiyeli ezme mutabakatına" illa ki katılacağıma kanaat getirmiş olmalı ki bana dönüp "değil mi Melih Bey?" diye ekledi.
Cevap vermedim. Hatta dönüp yüzlerine bile bakmadan ilgimi daha çok çeken peynirime odaklandım. Zira peynirin bu kadar kötüsüyle ilk kez karşılaşıyordum ama ecnebi görünce birarada yaşadığı halkı, ülkeyi yererek komplekslerini tatmin eden tiplere midem bulanacak kadar toktum.
Bay Lee'nin ise şaşkınlığı yüzünden okunuyordu. Hatta aldırmaz tavrımın bıkkınlıktan değil de mahcubiyetten kaynaklandığını düşünmüş olacak ki gözlerini benden kaçırdığını da fark ettim. Benim adıma utanmasın diye gülümseyince Bay Lee nezaketini kaybetmeden söylendi:
"Anlamıyorum..."
"Ben de Bay Lee" dedim, "İnsanlar niçin bunu yer? Sırf bu yüzden Türkiye'ye gelmelisiniz. Çünkü bunlara müşteri buluyorsanız, bizim peynirleri altın niyetine satarsınız siz!"
YOKSA BEN MİLLİYETÇİ Mİ OLDUM?
Elbette hayır! Zira milliyetçiliğin yeryüzündeki en büyük problemlerden olduğunu düşünen hatta "Ezilen ulusun milliyetçiliğini" tolere edilebilir bulan sol yaklaşımları dahi eleştiren biriyim. Bu olayda da tepkim bir halkın "kategorik olarak" aşağılanmasına!
Peki artık bir kısım Türkiyeli için ecnebi görünce ya da yurt dışına çıkınca adeta reflekse dönüşen bu "biz adam olamayız abi ya" hali neden kaynaklanıyor olabilir? İyi okullarda eğitim almış, dil bilen, koca koca insanların, bir anda Türk filmlerindeki ailesinden utanan ergen "fabrika kızına" dönüşmesi nasıl mümkün oluyor sizce?
Sanırım bu refleks, "hayranlık" eksenli bir temele orturtulup yol boyunca başarmadıkça bir takıntıya dönüşen 200 yıllık batılalaşma sürüvenimizin bizlere armağını kültürel bir kod artık.
Bu umutsuz ancak vazgeçilmez çabanın neden olduğu gerilimi azaltıp fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü korumak için de "itiraf" edebilecek olgunluğa sahip bir birey gibi görünme ihtiyacı duyuluyor. Ve aşağılık kompleksi, bir arada yaşadıkları üzerinden aslında "kendini" yererek bastırılmaya çalışılıyor.
Takıntı derecsinde hayran olunan karşısında "Biz adam olmayız" derken verilen aşkın mesajın tercümesi net: "Ben 'oldum' ama benimle olanlar bana engel oluyor! Sizdenim!"
SÖMÜRGE AYDINI REFLEKSİ
Fakat üzgünüm... Zira özellikle gazeteciler, yazarlar ve sanatçılar arasında Europa'ya giderken vize kadar elzem olzam "çıktığı kabuğu" yerme tavrı, gözüne girmeye çalışılan muhatabınca da garipseniyor.
Çünkü aklı başında, kendiyle barışık insanlar, özeleştiri ile derin bir utancın yansıması olan abartılı jestleri birbirinden ayırt edebiliyorlar. Ülkesindeki aksaklıkları sınırları umursamadan uluslararası toplumun gündemine taşıyanlarla, kendisinden neferetini halkına ve ülkesine yansıtan kompleksli sömürge aydınının farkını biliyorlar.
İşte son dönemde daha çok politik nedenleri üzerine durulan, uluslararası kamuoyuna yönelik Türkiyeli gazetecilerce yürütülen sistematik karalama kampanyasının arkasında da böyle bir ruh hali var.
Bu arada Bay Lee Türkiye'ye geliyor. Umarım diğerleri de "kendilerine" gelmeyi başarırlar. Yoksa peynirsiz hadi neyse de, "böyle" yaşanmaz be hocam.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019