Mustafa Karaalioğlu
Şöyle büyük milletiz, böyle büyük devletiz, şu kadar yüzyıllık geçmişimiz, bu kadar bin yıllık yönetim tecrübemiz var. Onlarca devletten, imparatorluklardan süzülüp gelen tarihimiz var. Kültürlerin, dinlerin, medeniyetlerin buluşma noktasıyız.
Saymakla bitmez meziyetlerimiz var. Kendimizi kendimize anlatmaya başladığımızda kuracağımız uzun cümlelerimiz var. Bazen abartsak da geçmişimizde övünmeyi hak ettiğimiz çok değerli zamanlar da var.
Bir sürü de eksiğimiz var… Evvela, tarihi tecrübeden yararlanma kabiliyetimiz yok. Geçmişi bütün yönleriyle değerlendirip bugünü yaşama ve geleceği yönetme özelliğimiz de yok. Hamasetten, slogandan, marştan kurtulmayı bilmeyiz. “Bir zamanlar maziye bak ne kadar şendik” havasında bir hayatı seviyoruz. Bir iki istisna dışında bugüne kadar devleti yönetenleri sevdiği şarkı da budur.
En önemli eksiğimiz de temel sorunlarımızın herhangi birini çözememektir. Bu ülkenin böyle bir becerisi yoktur. Büyük, acılı, maliyetli ve gerilim üretici sorunları çözüp önümüze bakmak yerine onlarla yaşama takıntımız var. Sorunun parçası olmak ve iştahla bir tarafından çekiştirip onun hep sorun olarak kalmasını seviyoruz. Osmanlı’yı geride bıraktık Cumhuriyet’i kurduk, aynı hastalığı yaşıyoruz.
Senelerce dindarlar devletle problemliydi, şimdi yerine laikleri koyduk. Bir kesim gitti yenisi geldi ama devletin vatandaşla problemi devam ediyor. İktidar gücü değişiyor ama norm dayatan hep devlet oluyor. Aslolanın; fikri, düşüncesi, hayat tarzı nasıl olursa olsun bütün vatandaşlara eşit davranmak gerektiği gerçeğine ulaşamıyoruz. Herkes kendisini iyi hissetmezse kimsenin mutlu olamayacağını anlayamıyoruz. O yüzden, sorun yaşayanlar yer değiştiriyor ve devlet-millet sorunu hala orada duruyor.
İktidar sahipliği değişiyor ama siyasi yasakla siyaset mühendisliği problemi değişmiyor. Demokrasinin üzerindeki bu ağır yük de omuzlarda duruyor.
On yıllar geçiyor ama hukuk da bir türlü üstün olamıyor. Yargıya hükmeden siyaset değişiyor ama yargı zinhar bağımsızlaşamıyor.
İktidarlar gidiyor, iktidarlar geliyor, dünya hızla değişiyor ama eğitim de zerre kadar değişmiyor. Başaramıyoruz. Bu temel sorunu çözemiyoruz.
Sadece hak, hukuk ve demokraside değil mesela ekonomide de temel sorunları çözemiyoruz. Teknoloji ve bilime dayalı üretim yapamıyoruz. Onlarca branşta dünyada ilk sıralarda olmamız gerekirken bir tanesinde bile listeye giremiyoruz. Üretmeden güçlü bir devlet olamayacağımız gerçeğiyle yüzleşemiyoruz. Bunun yerine geçmiş güzel günlerin hayaliyle yaşamayı seviyoruz.
Yıllar geçiyor, fırsatlar kaçıyor ve temel problemlerimiz bir köşede üzeri tozlanmış şekilde bekliyor.
Şehirlerimizi bile bu yüzden biçimsiz ve kaotik. Bu da bir türlü çözemediğimiz bir başka temel sorun.
Deprem vurdu, yıktı öldürdü geçti ve yenisi de kapıda ama kılımızı kıpırdatmıyoruz. Bundan daha büyük bir temel sorunu çözememe beceriksizliği olur mu? Bu da var bizde.
Hukuktan eğitime, demokrasiden üretime, devlet vatandaş ilişkilerinden şehirciliğe, nerede bir büyük meselemiz varsa orada yokuz. Çözemiyoruz…
Şimdi bu büyük sorunlar listesinin çok önemli bir maddesi masanın üzerindedir: Kürt meselesi… Neredeyse bir asır oldu orada duruyor. Yüz sene geçti, çözüp ileriye bakmak yerine bu meseleyle didişip yerimizde saymaktan kurtulamadık. Şimdi son bir fırsat kapısı açıldı ve bir umut çözebiliriz.
Kürt meselesi, Terörsüz Türkiye ya da çözüm süreci… Masadaki bu problem ülke için adından ve içeriğinden daha büyük anlam taşıyor. Makus talihimizi; yani, temel problemleri çözememek problemimizi değiştirecek bir fırsattır. Bunu çözersek her şeyi çözebiliriz, dedirtecek bir kapı aralanacak.
Çözüm süreci sadece bir çözüm süreci değil, bu ülkenin temel meseleler karşısında seriye bağlanan yenilgilerine son verecek fırsatın da adıdır.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.12.2025
1.12.2025
27.11.2025
24.11.2025
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025