Melih ALTINOK
Eşine de evlenmeden önce cinsel şiddet uyguladığını öğrendiğimiz, sosyal medyada tabancalı fotoğraflar paylaşan bir maganda 20 yaşındaki bir kıza tecavüz etmeye kalkıp vahşice öldürüyor.
Ciddi bir öfke kontrol problemi olduğu anlaşılan esnaf, arkadaşlarıyla eğlenen bir meslektaşımızı, sırf vitrinine kar topu attı diye kalbinden bıçaklayarak öldürüyor.
Bizler, günlerdir bu acı olaylar üzerine konuşmamızın bir farkındalık oluşturmasını, kadına şiddeti, sokak terörünü tartışmaya açmasını umuyoruz. Kendini muhalif olarak tanımlayan medya ve politik gruplarsa bu vakalardan siyasi rant devşirme peşinde.
Durup durup “ne oldu bize” diye soruyorlar.
Olan şudur. Eşit şartlarda yarıştıkları hâlde yenildikleri, kendileriyle denk görmedikleri için yönetmesine tahammül edemedikleri muhafazakâr iktidara karşı muhalefet argümanlarını tükettiler. Siyasal iktidarın oy kaybetmesine neden olacak mesuliyetlerinde seçmeni ikna edecek bir hata, eksik bulamadıkları için, tekrarından medet umdukları niyet okumalara sarılıyorlar. Yani, yönetme hakkını evrensel demokratik yollarla alamadıkları ülkeyi, bel altı vuruşlarla yönetilemez hâle getirmeye çabalıyorlar.
Utanma eşiği yüksek olanları, yukarıda bahsettiğimiz tecavüz girişimini ya da öfke cinayetini bizzat ülkenin Cumhurbaşkanının azmettirdiğini söylüyorlar. Evet, hem de ciddi ciddi dillendiriyorlar bunu. Hatta bu deli saçmalığını, basın özgürlüğünü layıkıyla kullanamadıklarını söyledikleri bir mecrada manşetlerine bile taşıyabiliyorlar.
Akademik kariyerlerinin sorumluluğunu hatırlayanları ya da inandırıcılık kaygısı taşıyanları bile aynı. Tek farkları, akla ziyan “katil Erdoğan” önermesini, sade suya tirit sosyolojik ve psikolojik terimlerle kafa bulandırarak dillendirmeleri.
Diğer liderler bir melekti yavrum
Buldukları boncuk şu:
“Erdoğan’ın üslubu ve söylemleri sert bu yüzden ülkedeki siyasi atmosfer gerginleşiyor. Dini ahlak üzerine vurguları da kadına şiddeti teşvik ediyor.”
Doğru, hangimiz sert bir üslupla karşılaşınca gerilip arabamızın camına kar topu atan çocukları öldürmedik ya da hangimiz ahlak nutukları duyunca bir kadına tecavüz etmeye kalkıp cinayet işlemedi?
Kaldı ki, Erdoğan’ın üslubundaki sertliğini tartışan aktörler Buda falan mı? Ya da Erdoğan’ın söylemlerindeki moral vurguların içeriğini eleştirenlerin savunuları, insanlığın ortak birikimi olan evrensel doğrular falan mı?
Aradıkları “mülayim”, orta yolcu “kurtarıcı” MHP lideri Devlet Bahçeli mi? Ülkedeki hakların kardeşliğini hedefleyen, 30 yıldır 50 bin insanımızın canına mal olan savaşı sonlandırmayı amaçlayan Çözüm Süreci’ni ihanet sayan barış güvercini mi? Kürsüden ip atmasıyla tanınan, hukuk dışına çıkan siyasi aktörleri ve onlarla “konuşmayı” seçen siyasileri “idam etmeyi vadeden” sakin güç mü?
Yoksa tecavüz girişimi sonrası yakılarak öldürülen Özgecan’ın ardından yaptığı açıklamada “adam işsiz kalınca ne yapacak gidip karısını dövecek tabii” şeklinde cümleler kuran empati ustası Kemal Kılıçdaroğlu mu? Sürekli deneyen ancak tam olarak beceremediği için masaya yumruğunu vurmayan ancak sertliğe istidatlı pasif agresif Gandi mi?
Belki de silahlı mücadele veren PKK’ya “kendilerine silah bırak diyemem şimdi” şeklindeki açıklamalarıyla tanıdığımız Selahattin Demirtaş’tadır aradığımız yumuşak söylem. Evet, kendisinin değil, örgüt liderinin ona itidal telkin ettiği “siyasi kanat liderinden” bahsediyorum.
“Medyamız ne güne duruyor” mu diyorlar? Haklılar, “Münevver Karabulut’un katiline empati” yazılarının mürekkebi henüz kurumamış olan yazarları, kadına şiddetin politik ve toplumsal nedenlerini onlara layıkıyla anlatmakta.
Eşitlikten geriliyorlar, yapacak bir şey yok
İşte böyle. Hâlleri mizahlık ama bizim gülecek hâlimiz kalmadı. İşin kötüsü gülünmedikleri için onlar da gergin. Halk yakındıkları sorunları hissetmediği, “öldük bittik” dedikleri şeyleri umursamadığı için de arkalarından yürümüyor. Vatandaş partilerine oy vermiyor, senelerdir kendilerine iktidar yüzü göstermiyor.
Ama yapacak bir şey yok.
Seçilmiş muhafazakâr siyasi liderlerin-partilerin, muhafazakâr politika üretme-tartışma hakkının kendisini suç sayanlar geriliyorlar diye kimse oyunu aldığı seçmeninin iradesini çöpe atacak değil.
Yıllarca çevrede tutulmuş, hakları gasbedilmiş Kürtlerin, dindarların, gayrimüslimlerin eşitlik mücadelesi seçkin azınlığın sinirlerini bozuyor diye insanlar da iade edilen kazanımlarından feragat etmeyecek.
E siyaset kanallarının açık olduğu eşit şartlarla girdikleri seçim yarışını kaybettikleri hâlde kendilerine iktidarı armağan edecek bir sistem de henüz keşfedilmediğine göre…
Çaresiz medenileşecekler. Demokrasiye, halkın iradesine, ötekinin yaşam hakkına, dünya görüşüne saygı göstermeyi öğrenecekler. İktidarı hak etmek için öldüresiye nefret ettikleri gibi çalışacaklar, halka dokunacaklar, çaba harcayacaklar, örgütlenecekler, siyaset yapacaklar. Bugüne değin darbelerin, muhtıraların, medyanın iktidarı armağan ettikleri için zahmetli iş tabii.
Ya da kendileri bilir. Ömür boyu bir garip seküler çileciliğin kollarında arabesk takılıp mutsuz olmak da özgürlükleri tabii.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019