Melih ALTINOK
7 Haziran sonrası koalisyon senaryoları konuşuluyor. Sahaya sürülen gazeteciler, "kendimiz için bir şey istiyorsak" girizgâhlarıyla bizim için neyin iyi olacağını yazıyorlar. Sahanın önde gidenleri ise toplasan iki bakanlık etmeyecek oylarının sarhoşluğunda sağa sola tehditler savuruyorlar.
Gariptir, en çok vaat edenin en fena kaybettiği (Bkz. Haydar Baş) seçimin ardından koalisyon olasılıklarında hâlâ vaatler ön planda. Görülen o ki kimse seçmenin oyuna giden yolun karnından değil kalbinden geçtiğini hâlâ hâlâ hâlâ anlayamamış. Oysa dün CHP'nin içinden, Fikri Sağlar'dan yükselen isyana kulak verseler kafaları netleşecek: "11 milyon emekli için ciddi vaatler verdik ancak buna rağmen emeklilerin bırakın yarısını 4'te 1'i bile CHP'ye oy vermedi."
Evet, üstelik yararsız olsa da hiç olmazsa seçim öncesi pozitif bir içerik taşıyan vaatlerin içeriği şimdi negatife dönüşmüş durumda. MHP hükümette yer alırsa Çözüm Süreci'ni sonlandıracakmış mesela. Seçim sandıklarını Gülen Çetesinin "Asmayacağız yargılayacağız" sloganıyla açan HDP de büyük altyapı ve üstyapı projelerine kafayı takmış durumda. Anlaşılan, o alanda da yaptırmayacak yıkacaklar! CHP ise sistemi yapısal olarak geri döndüreceğini umduğu hamlelerle meşgul. Cumhurbaşkanlığı gibi halkın oylarıyla şekillendirilen makamları yine ceberut devletin atanma sistematiğine kazandırmak için uğraşıyor.
Dün yukarıda bahsettiğim koalisyon simsarı yazarlara baktım. Ağız birliği etmişçesine, alameti farikası gelecek ve umut vaat etmek olan Ak Parti'ye de vites küçültmesi telkininde bulunuyorlardı. Ak Parti cenahından sırtlarına inen bu tapışlamalara kanan var mıdır bilmiyorum. Ama yaptırmama, yıktırma, son verme, geriye döndürme konusunda muhalefetin eline su dökemeyeceklerini, zaten buna ne gerek olduğunu mutlaka biliyorlardır. Değil mi ama statükonun aslı varken, suretini kim ne yapsın? Bereket elinin ayarının biraz fazla kaçtığını seçimin üzerinden henüz üç beş gün geçmişken gören ahali her şeyin fazlasıyla farkında.
Dün gazetelerde yer alan, 3. Köprü'nün bağlantı yolarının imarının iptaline dair haberler, geçmişe döndürülmeye çalışılan Türkiye'den önceki son çıkışın uyarı levhaları gibiydi. Asya ile Avrupa'yı bir araya getirecek o direkleri, seçmene mazideki hoş sedanın simgesi olarak vaat edenler ise, 7 Haziran'da kavuşmayan iki yakalarının daha da açılacağını görmüyor gibiler.
Kadına kadın demem...
Siyaset, Türkiye'yi mehteran adımları ritmine döndürmekte yarışırken, sokaktaki muhalefet de boş durmuyor. Bazı STK'lar dün, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin (KADEM) Özgecan Aslan'ın ailesine destek vermek ve duruşmayı takip etmek için Tarsus Adliyesi'nde düzenlediği basın açıklamasına saldırmışlar.
Sebep mi? Ne olacak işte canım, KADEM'in kadınlarını kadından saymıyorlarmış "bağzı" kadınlar. Çünkü KADEM'in başörtülü üyeleri de var! Her kesimden ve cinsiyetten demokratlar, erkek egemen zihniyetin şiddetine karşı toplumsal duyarlılığı yaygınlaştırmaya çalışırken, kimileri beylik sloganlar eşliğinde bu mücadeleyi araçsallaştırıyor.
Halkın oylarının meşruiyetini yok sayıp "yaptırmayacağız" diye kriz geçiren siyasilerin kibrinin izinden gidiyorlar. Kadın haklarını savunduğunu söyleyip, farklı dünya görüşlerine sahip hemcinslerine "sana kadın hakları savunuculuğu yaptırmayacağız" diyorlar.
Bu kör gözüm parmağına faşizme dair @miailayda'nın Twitter'daki sorusuna doyurucu bir cevap gelir mi dersiniz?
"KADEM'e saldıranlar şunu mu demek istiyor? 'Durun, kadınları öldürmeyin biz onları daha döveceğiz."
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Konser iptalleri baydı
2.06.2022 - Elçiye zeval olmaz
17.05.2021 - 31 Mart’ta Binali Bey’e verdim, bu kez oyum...
11.05.2019 - Ekrem Bey size soruyorum ama cevabı Murat Bey’den bekliyorum
10.05.2019 - Sınırları aşmak
6.05.2019 - Pardon, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olmayan belediye mi var?
1.05.2019 - Yine ne varsa Atatürk de var!
29.04.2019 - Kılıçdaroğlu’na yumruk!
22.04.2019 - Erdoğan’ın yükü
17.04.2019 - Bu saatten sonra...
8.02.2019
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























muharrem öztürk
Pelin Hanim Siz diyaneti tam olarak arastiramamissiniz anlasilan.sizin yazinizi okuyuca diyanet web kütübhanesine girdim.bircok yazi vaaz ve hutbe var. Zaten bundan en az 15 sene önce diyanetin yayinlarinda islamda ekolojik denge diye bir kitabini okumustum.lütfen yazilarinizda daha itinali olunuz.ve bir diyanet vakfi yayinlarina giderek konu hakkinda ne kadar calisma oldugunu görün.iyi günler