Melih ALTINOK
Kısacık ömürlerimizi hep "erteleyerek" geçiriyoruz.
"Hele bir... okul bitsin de, tezkere alalım da, çocuk büyüsün de, evin taksitleri tükensin de, istifa edelim de, emekli olalım da, kış geçsin de..."
Bir gün öleceğini bildiği halde hayatını vadeli sürdürebilen tek canlı olan insanoğlunun bu güvenin mantığı nereden geliyor bilmiyorum.
Ama ertelenen o "kutlu" günün geldiğine pek nadir şahit oldum.
Belki bu erteleyiş, ölümü bekleyerek yaşamanın dayanılmaz ağırlığına karşı bir refleks. Yarın sabah da uyanacak olduğumuza kendimizi ikna etmek için bulduğumuz hileli bir yöntem.
Oysa varoluşumuzu daha eğlenceli, basit ve kendimizi sınamadan da daha katlanılır hale getirebiliriz.
Anın gerçekliğine teslimiyetin getireceği huzurla ihtiraslarımızdan sıyrılabiliriz. Çünkü ertelediğimiz şeyleri azalttıkça, beklenti içine girdiklerimizin sayısını da azaltabiliriz. Böylece en uç hayaller bile "olmasa da olur"a dönüşebilir.
Yo "yarın yok ki" deyip ilkesizliğin, hedonizm, sorumsuzluğun dibine vurmaktan bahsetmiyorum. Çünkü böyle bir yaşamın, bekleyerek geçeninden daha katlanılmaz olacağı ortada.
Andre Gide'ın dediği gibi "gerçeğin rengi gri"; bir ihtimal daha var.
Mesela daha az plan yaparak işe başlayabiliriz belki. Ama daha çok hayal kurmayı ihmal etmeden tabii ki.
Hissettiklerimizi karşımızdakine söylemek için beklememek de fena bir adım sayılmaz. Böylece duygularımızın doğallığını, coşkusunu, eksiltememiş de oluruz. Hayır, öfkelerimiz için de aynısı geçerli bence. Öyle ya, bekledikçe anlık öfkeler de demlenip kemikleşmiş nefrete dönüşmüyor mu?
Bu yaklaşıma, yaşamak için belki de bize her şeyden çok lazım olan "cesaret" için de ihtiyacımız var aslında.
Tıpkı Horatius'a atfedilen şu dizelerin anlattığı gibi:
Yüreklice düşün,
Gir bu yola seve seve!
İyi yaşamayı sonraya bırakan kimse,
Yolunda bir ırmakla karşılaşıp da
Akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer.
Oysa ırmak hiç durmadan akıp geçecektir.
Evet, bu yazı da yoğun politik gündemin yakıcılığında "ne diyor bu adam" demesinler diye ertelenmiş olanlardan sadece birisiydi. Seçim yasakları dayatmasaydı, daha epey bir süre yazılmazdı da.
Ama keşke, bu yasağı ya da başkalarını beklemeden de cüret edip benzerlerini yazabilseydim. Çünkü kendimizi yeniden üretmek ve sağaltmak için durup bir soluklanmaya, özeleştiriye, itiraflara öylesine çok ihtiyacımız var ki.
Keşke...
Şu kısacık ömrümüzde daha az keşke demek için de beklemek, ertelememek lazım galiba değil mi?
Hele şu seçimler de geçsin...
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019