Melih ALTINOK
11 Eylül'ün ardından yeni bin yılın ilk ve ciddi küresel probleminin terör olacağını düşünüyorduk. ABD'nin Irak ve Afganistan operasyonları yeni konseptin en belirgin örnekleriydi.
Ne var ki batıdaki terörden sorumlu tutulan coğrafyaların vurulması ve işgali bu büyük sorunla mücadelede çözüm olmadı. Zira ekonomisi, altyapısı ve tüm geleceği çökertilen ülkelerde asgari yaşam koşulları ortadan kaldırılan kitlelerin sistematik hareketliliğinin kısa sürede bu seviyeye varacağı öngörülememişti.
Arap coğrafyasını yeni dönemin koşullarına göre şekillendirme projesinin, bölgede asırlardır "tampon ülke" olarak var olan Suriye'ye etkimesiyle dengeler belirgin şekilde bozuldu. 10 milyona yakın Suriyeli, mülteci konumuna düştü.
Asrın demografik hareketi olarak görülen Suriyeli mülteciler, çevre ülkelerdeki kısa ikametlerinin ardından batıya yöneldiler.
Bu gelişme batının uzak bir kara ütopya olarak tasavvur ettiği, "aç doğuluların yürüyüşü" senaryosunun soluğunu enselerinde hissetmelerine neden oldu. Tehdit beklenenden daha kısa bir sürede kapılarına dayanacaktı!
ABD ve tüm Avrupa ülkeleri göçmen politikalarını revize etmek için hazırlıklara başladılar. Batı medeniyetinin eksenini oluşturan değerlerin bu tedbirlere direnişi ise Paris'te yaşanan saldırıların ardından bertaraf edildi.
Böylece seçimlerde göçmen karşıtı yeni paradigmaya uygun politikalar üretecek yönetimlerin iş başına gelmesinin yolu açıldı. Tıpkı 11 Eylül gibi aranan "bahane" bulunmuş belki de "yaratılmıştı."
Dahası içerdeki "zenciler" yetmiyormuş gibi, zengin kuzeyin ekonomi politikaları sonucu açlıktan kırılan koskoca bir Afrika sessiz sedasız olan biteni izliyordu. Artık sürdürülmez hale gelen bu suni dengenin yakın süreçte kırılması da an meselesiydi.
Terörün ideolojik gerekçelerden kaynaklandığına dayanan soğuk savaş mitinin yerine açlık gibi daha yakıcı ve motive edici gerekçelerden beslendiği tezi ilk kez bu denli ciddi tartışılmaya başlandı.
Danimarka'nın geçtiğimiz günlerde mültecilerle ilgili aldığı akıllara durgunluk veren bir tedbir, ilerleyen günlerde ne gibi gelişmelere şahit olacağımızın da işareti.
Ülkenin Adalet ve Göçmen Bakanı Sören Pind'in sığınmacıların ziynet eşyasına el konulması gerektiğini TV'de savunmasının hemen ardından öneri direnişle karşılaşmadan kanunlaştı. Göçmenlerin nişan yüzüğü, saat ve cep telefonuna el konmayacağı belirtilirken, sığınmacıların üzerinde çıkan 300 eurodan yüksek değerdeki ziynet eşyasına el koyulacağı açıklandı.
Tarihi, doğal kaynaklarının karınlarını doyurmaya yetmemesinin ardından yakın çevresini kolonileştirme faaliyetlerine soyunan Vikinglere dayanan Danimarka'nın bu "cesareti" eski kıtada çanların yeniden çalması anlamına geliyor. Zira böyle bir uygulamanın ne insanlığın ortak birikimi olan evrensel değerlerde bir yeri var, ne de uluslararası hukukta meşruiyeti... Zaten Danimarka polisinin bu yasayı nasıl uygulayacağı da merak konusu. Ne var ki telaşa mahal yok. Tıpkı Paris'te olduğu gibi, yasanın uygulanmasını kolaylaştıracak on binlerce "kara derili" ortalıkta geziyor.
Nazilerin Yahudileri "Alman olmayan Almanya vatandaşı" diyerek tanımlaması ve ardından gelen mülksüzleştirme politikalarını akılara getiren bu uygulama yeni bin yılın açlık oyunlarının ve küresel savaşın da habercisi.
Çağdaş dünya ise, yükselen Avrupa sağını ve Donald Trump'ın ABD'deki popülaritesini bırakıp, küresel ısınmayı 2 derece (nasıl ölçülecekse) düşürecek tedbirle uğraşıyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019