Melih ALTINOK
Dün Hürriyet'te Genel Yayın Yönetmenleri Sedat Ergin'in köşe yazısı vardı. Şaşırdım.
Zira bu Sedat Bey'in göreve geldiğinden beri ya ikinci yazısıydı ya da üç.
O halde olağanüstü bir durum olmalıydı. Baktım, Reza Zerrab'ın yakalandığı haberini nasıl "atlattıklarının" inanılamaz, muhteşem, adeta harikulade öyküsünü anlatmış.
Biliyorsunuz, Zerrab'ın gözaltı fotosunun nasıl olup da saniyesinde ve sadece Hürriyet'e fakslandığı merak ediliyordu.
Ha bir de grubunun Cemaat'le birlikte bu konuyu Türkiye'nin ilk gündem maddesi haline getirdikleri yönündeki iddialara cevap vermişti Sedat Bey.
Ergin özetle "Oğlan bizim, kız bizim, gazete bizim, hangi haberi cilalayacağımızı size mi soracağız" diyor. Haklı.
Kimin, gazetesini ve gazeteciliğini kimin hizmetine vermek zorunda kaldığından kime ne. Ancak yaptığı gazeteciliğin ideal olduğunu söyleyip yayın politikalarını eleştirenleri sanki "Zerrab'ın haberini vermeyin" demişler gibi itham ederse olmaz.
Kendi adıma konuşayım.
Örneğin ben Zerrab haberinin Cemaat, Doğan grubu ve PKK medyasında verilişini de eleştirdim, ama haberi anında ATV Kahvaltı Haberleri'nde de işledik.
Neyse, Aslında Sedat Bey de diğerleri de çok iyi biliyor.
Ahali her şeyin farkında.
İşte, tıpkı o muhteşem "Bana yeniden şarkılar söyleten kadın" şarkısına klip çeker gibi tekrar köşesinin başına geçme ihtiyacı duymasının nedeni de bu. Zira insanlar, suçu günahı sevabı ayrı konu, genç bir işadamının cezaevine girişini, üstelik de eşinin ağzından şarkılar eşliğinde haberleştiren sabah ve akşam haberlerini izledi ekranlardan.
Bu ülkenin, bu halkın düşmanlarının kininin, nefretinin hangi boyutlarda olduğunu, ABD'li savcılar eliyle darbe beklerken daha ne kadar bel altına da inebileceklerini gördü.
Temizleyin temizleyebilirseniz, bunlar unutulmaz.
***
İnce uçlu "şarz"
Hürriyet'ten bir haber daha.
Gazete Can Dündar'ın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı casuslukla suçlandığı davaya bazı AB'li diplomatik temsilcilerin destek vermesi skandalını "izah" etmek için hariciyecilerini konuşturmuş.
Özetle şöyle buyurmuşlar: "Elçilerin, konsolosların duruşmaları izleme hakları vardır." Ne diplomatik cevap ama! Kim yabancı elçilerin davaları izlemeye "Hakları yok" ya da "izlemesinler" diyor?
Ayrıca sizin tarafsız bir gözlemci gibi "izlemekten" anladığınız, elçilerin görev yaptıkları dost ve müttefik ülkeye karşı casuslukla suçlanan zanlılarla resim çektirmesi mi? E madem yalnızca sanıklarla değil, Türkiye halkı adına suçlayan savcılarla, mahkeme heyetiyle ya da "yaz kızım"la da bir selfie patlatsalardı.
Yoksa telefonlarının pili bitmiş de "ince uçlu şarz" mı bulamamışlar?
Ah ah, yabancı devletlerin elçilerinin hakları kadar ülkenizin çıkarları konusunda da hassas olabilseniz...
***
Alman'ın ilmi irfanı, istihbaratı
Dün Milliyet'in manşetiydi, "IŞİD'li bombacının PKK'lı ortakları." Almanya Konsolosluğu'nu bombalamaya gelen IŞİD'cinin iki kardeşinin PKK kamplarında yönetici olduğu ortaya çıkmış.
Ankara Garı'ndaki terör saldırısı sonrası Cumhurbaşkanı benzer şeyler söylediğinde işi şakaya alanlardan, Alman kaynaklı bu istihbari bildiriden sonra çıt çıkmıyor, hayırdır?
Neyse, biz formülümüzü unutmayalım.
Ölen askerse PKK'ya, sivilse TAK'a, polisse DHKP-C'ye, turistse IŞİD'e "üstlen" diyorlar.
Olay budur, gerisi yalan.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019