Melih ALTINOK
ABD Başkanı Obama, AFP'den Andrew Beatty'nin "Brookings Enstitüsü'nde yaşanan epey çirkin sahnelerden sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluştunuz. Merak ettiğim, (Erdoğan'ı) kendisini bir otoriter olarak görüyor musunuz" şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığa geldiğimden beri ilişkide olduğum biri, birçok konuda verimli bir ortaklık var. Aynı zamanda şu da doğru ki bunu doğrudan ona da dile getirdim, Türkiye'de benim rahatsız olduğum bazı eğilimlerin olduğu sır değil."
ABD temasları sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Gıyabımda o tür bir açıklama yapıldığını duyunca üzüldüm. Ama şunu söyleyeyim: Sayın Obama'yla görüşmemizdesorduğunuz konular gündeme gelmedi. Bana o türden bir şey söylenmiş değil. Kaldı ki bizler daha önceki telefon görüşmelerimizde, basın üzerinden konuşmak yerine, karşılıklıkonuşmanın daha faydalı olacağını da konuşmuştuk" dedi.
Cumhurbaşkanı eğer Obama bunları kendisine söylemiş olsaydı ne yanıt vereceğini de açıkça ifade etti: "Hakaret ve tehdide Batı'da da müsaade edilmez. Daha geçenlerde Obama'yı Facebook üzerinden tehdit eden biri tutuklandı, tutuklu yargılanıyor. Merkel'e Almanya'da biri benzer bir şey yaptı, yine ceza aldı. ABD yasaları başkana tehdidi 5 yıla kadar hapisle, yüklü tazminatla cezalandırıyor. Hakaret ve tehdit, basın özgürlüğü ya da eleştiri diye değerlendirilemez.
Obama, görüşmemizde bu konuları gündeme getirmiş olsaydı, tüm bu örnekleri önüne koyar, bunları ona da söylerdim."
Türk tarafı, 31 Mart perşembe akşamı Beyaz Saray'da yapılan görüşmede basın özgürlüğünün ele alınmadığı konusunda ısrarlı. Peki, Obama niçin diplomatik teamülleri elinin tersiyle itip kolayca yalanlanacak ve muhatabının ahlaki konumunu güçlendirecek, cevabını misliyle alacağı sözler söylüyor o halde?
Anlaşılan o ki giderayak Başkan adaylarından daha fazla piar faaliyeti yapan Obama bu işi fazla abartmış. "Kırmızı odada cevabını doğrudan alacağı için atamadığı 'siyaseten doğruculuk' tiradını minder dışında rakibi yokken seslendiriyor; tıpkı Suriye politikasında ya da Putin karşısında yaptığı gibi. Gelin görün ki, her zamanki gibi karmaşık, zamansız, pasifçe ve etkisiz davrandığı için yine beceremiyor.
Bir ihtimal daha geliyor aklıma, ne dersiniz? Belki de sadece duygusal bir patlamadır Obama'nın çıkışı. Odadan çıktıktan sonra Erdoğan'ın arkasından bakarken, 2013'te yine bu kırmızı duvarların önünde yaptıkları görüşme aklına gelmiş olabilir. Kim bilir, belki "daha az etkin" bir konumda olacağı umuduyla Cumhurbaşkanlığı'na uğurladığı Erdoğan'ın 3 yıl sonra da ülkesinin en etkin ve meşru lideri olduğunu, kendisininse emekliye ayrılacağını düşünmüş olabilir.
E başkanlar da insan sonuçta. Güle güle Başkan!
İLK ÜÇ GÜN SENDROMU
Cemaat'in 17 Aralık hukuk darbesi girişiminin ardından Pensilvanya'ya gidip Gülen'le görüşen Fehmi Koru döner dönmez 25 Aralık'ta, ikinci girişim patlayınca "en çok" kendisinin şaşırdığını söylüyor. "Bunun üç-dört gün önce görüştüğüm kişinin talimatıyla olabileceğinden ciddi kuşku duydum, hâlâ bu kuşkuyu taşıyorum" diyen Koru, dün Hürriyet'e verdiği röportajda Gülen'in tanıklığına da başvuruyordu: "Son ziyaretimde [Gülen] 'Bizim o işlerle hiçbir alakamız yok Fehmi Bey' dedi, o sözü hâlâ kulaklarımda."
Evet, röportajında Gülen'in CIA bağlantısının sorulması üzerine "Benim tanıdığım Gülen, bu tür ilişkilere girebilecek biri değil" yanıtını veren Koru'nun söylediklerine bakılırsa eldeki tek somut verimiz şu: Anlaşılan o ki Gülen 17-25 Aralık'ın ilk üç gününü desteklemiş!
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019