Melih ALTINOK
Cumartesi günü, Bursa'da haftalar önce planlanmış bir panelimi iptal ederek Diyarbakır'a gidecek gazeteci heyetine katıldım. Çünkü önemli bir geziydi. Birincisi Cumhurbaşkanı'nın terörden temizlenen Diyarbakır'a yeni Başbakan'la yaptığı ilk ziyaretti. İkincisi Ankara, en güçlü şekilde, PKK'nın katliam yaptığı Tanışık köyüne gidecek ve vatandaşa "biz varız" mesajı verecekti.
Uçağa binmek üzere limana çıktığımızda Cumhurbaşkanı'nı karşılamak üzere "rahat pozisyonunda" bekleyen selam mangasını gördük. Selamlaştık. Ardından askerlerin biraz ötesinde bir fotoğraf çektirdim. Bu esnada askerler yaptığım mizansenin tam olması için beni önlerinde serili halının üzerindeki daireye davet ettiler. Yaklaştım ve bir poz daha çektik.
İnstagram'a koyduğum fotoğrafın altına da mizansene uygun olarak "Nasılsın asker" yazdım. Sanki asker de bana cevap vermiş gibi de "Sana ne" diye ekledim. Askerlere teşekkür edip vedalaştıktan sonra uçağa bindim. Fotoğraf instagram'da binlerce beğeni aldı. Herkes heybetli bir şekilde duran askerlerimiz karşısında kendimi tiye aldığım bu pozumu sempatik bulmuştu. Diyarbakır ziyaretimizin ardından dönüş için Ankara'ya hareket ettik. Yolda, PKK'lı hesapların 16 köylünün katledildiği Tanışık'a askerlerle gittiğimiz için beni ve heyettekileri "devlet gazetecisi" olmakla suçlayan tweet'lerini okuyordum. Tam bu esnada ekranıma, bu gruptan olmayan ancak "Şehitlik diye bir makam yoktur" şeklindeki mesajlarla Twitter'de sivilcilik oynayan bir trolün mesajı düştü.
PKK'lılar katliam yaptıkları Tanışık'a destek için gitmemi eleştirirken, bu trol ve ekibi, Selamlama heyetiyle çektirdiği fotoğrafı paylaşıp askere saygısızlık yaptığımı iddia ediyorlardı! Anında Twitter'da bir linç kampanyası başladı. Karanlık oda internet siteleri, Cemaatçiler bu çarpıtmayı "gazeteciden askere saygısızlık" diye haberleştirdiler. 7 Haziran öncesi Kandil'e muhabir gönderip "PKK'lılar yere sigara izmariti bile atmıyor. Çok çevreciler" manşetleriyle HDP'ye oy toplayan Dündar'ın Cumhuriyet'i falan da boş durmadı tabii.
Evet, hafta sonundan beri özellikle sosyal medyada tartışılan resmin net hikâyesi budur. Sevgimi gösterdiğim karşılama heyetindekiler de kendilerine bir saygısızlığımın olmadığının şahididir. Zaten içlerinden biri de bu haksızlığa dayanamayıp instagram'a bir mesaj attı. Fotoğrafta "Hazır ol"da olmadıklarını, bana resmi selam vermediklerini, zamanzaman vatandaşların benim gibi fotoğraf çektirmelerine izin verdiklerini tüm açıklığıyla anlattı. Okumuşsunuzdur.
Her gün ekrandayım, yazılarımı okuyorsunuz. Sokakta karşılaştığım, askerlerin, polislerin ve ailelerinin "ekranlardaki tek sesimizsin" iltifatlarını sıralamayacağım. Teröre, PKK'ya, askerimize, polisimize karşı tavrımı sizlere bir daha anlatmama gerek yok sanırım. Peki, niçin terör örgütlerinin tehditleriyle yaşadığımız halde bu iftiralara, çarpıtmalara maruz kalıyoruz? Aslında cevap sorunun içinde. Evet, tam da bu sebepten, terör örgütlerinin hedefi olduğumuz için!
Bizi seven, izleyen, teröre karşı olan, yurtsever insanların gözünde bizi etkisizleştirmek için. Liberal pozlarında sinsi sinsi yeniden çözüm süreci pazarlayıp PKK'yı diriltmek isteyenlerin maskesini düşürdüğümüz için, ekmek tekerlerine çomak soktuğumuz için.
Bilen biliyor işte. Yine de resmi instagram'dan sildim. Çünkü çarpıtmalarla iyi niyetleri istismar edilen sokaktaki vatandaşın hassasiyetini anlıyorum. Zaten onlardan da niyetim kötü olmadığı halde özür diledim, diliyorum da. Çünkü bizi canları pahasına koruyan askerimize, polisimize içimde saygıdan ve sevgiden başka hiçbir şey yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019