Melih ALTINOK
Her terör saldırısının ardından aynı seremoni. Teröristler tetiğe basıyor, pimi çekiyor. Gerisini, yani eylemin kamuoyu üzerinde istediği etkiyi yaratması işini sosyal medyadaki "ortaklarına" bırakıyor.
Önce ölü ya da yaralı sayısına dair abartılı rakamlar dolaşıma sokuluyor, panik havası körükleniyor.
Başka ülkelerdeki terör saldırılarından ya da afetlerden montajlanan görüntüler, resimler dolaşıma sokuluyor. Halktaki korku ve çaresizlik hisleri büyütülüyor. Kan anonsları yapılıp hastane önlerinde kalabalıklar toplanmaya ve provoke edilmeye çalışılıyor. Tüm enerjisini yaralılara kanalize etmesi gereken acil servisler kilitleniyor.
Daha bombanın sesi yankılanırken devletin, hükümetin saldırıyı bildiği halde engellemediği iddiası dillendiriliyor. Hatta bizzat ülkenin yöneticilerinin bu saldırıyı yaptığı bile söyleniyor.
Senaryo hiç değişmiyor. Artık pek çok kişi uyandı. Ne var ki oltaya takılanların sayısı hiç de az değil.
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen terör saldırısının ardından da aynı psikolojik savaş taktiği kullanıldı.
Daha yaralılarımız hastaneye taşınırken, güvenlik güçleri operasyonuna devam ederken, "polisin teröristlerin havaalanına girişine izin verdiğini" iddia eden tweet'ler atılmaya başlandı. Koca koca gazeteciler de bu mesajları türlü çeşitli imalarla çoğalttılar. Aynı yalanı tekrar eden İngilizce tweet'ler de ihmal edilmedi tabii ki.
Mesela o gece, savcı olduğunu iddia eden bir şahsın şu mesajı ortalıkta geziyordu:
"Ben devletin savcısı olduğum halde, havaalanına girerken x ray cihazında kemerimi bile çıkartmam isteniyor. Ama teröristlerin ellerindeki silahlarla ve üzerlerindeki bombalarlageçişine izin veriliyor. Nasıl oluyor, kafam almıyor..."
Almaz tabii. Yahu henüz saldırı sürerken nerden hangi bilgiyi aldın da bunlarısöyleyebiliyorsun. Çocuk oyuncağı mı bu, 44 kişi hayatını kaybetmiş!
Terör saldırısıyla ilgili görüntüler ortaya çıktı işte. Teröristler havaalanındaki x-ray'den ellerini kollarını sallayarak geçip içeride katliamlarına başlamıyorlar elbette. Bu noktadan geçmek isterken polis tarafından fark ediliyorlar ve çatışma çıkıyor. Hatta kahraman bir polisimizin, bir teröristi canı pahasına vurarak katliamın bilançosunun daha da artmasına nasıl engel olduğunu hep birlikte gözlerimiz yaşararak izlemedik mi?
O gece bu ve benzeri provokatörlerin mesajları üzerinden insanları itham edenler acaba şimdi ne hissediyordur dersiniz? Bence çok ama çok üzülmüşlerdir.
***
Eleştirmeyelim mi kardeşim!
Tabii ki eleştireceğiz. Ama bir durun yahu.
Terörün tek amacı halkta korku ve panik yaratmak. İşin tanımı bu.
O halde henüz ortada hiçbir somut bilgi yokken, "kaynından" duyduğun bilgilerle ortalığı velveleye vermenin, insanların kendilerini çaresiz ve güvensiz hissetmelerine neden olmanın âlemi var mı?
Kaldı ki, yangın anında yapacağın onca şey varken, teröristin yaktığı ateşe su dökmek eleştiri falan değildir!
Oturup elbette konuşacağız. Mesela istihbari bir zaaf var mı? O gece çelişkili açıklamalarla kafaları daha da karıştıran Kızılay Başkanı gibi, ilgili kurumlar bu gibi durumlara ne kadar hazırlıklı?
***
Hata?
Saldırı gecesi Hürriyet ve Habertürk gibi bilinmiş kuruluşların, Brüksel saldırısının korku dolu fotoğraflarını, Atatürk Havalimanı'nda yaşanmış gibi vermeleri tek kelimeyle skandaldı.
Ama farkında mısınız, hiç konuşulmadı.
Yalnızca hatadır değil mi?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019