Melih ALTINOK
Terör, demokratik siyasetin sınırının bittiği yerde başlar. Siyasetin meşrumekanizmalarının dışındaki araçları, çoğunlukla da şiddeti kullanır.
Amacı kaostur.
Ama teröristler elbette ki "karmaşa çıkaracağız" diyerek kimseyi örgütlemeyecekleri için ulvi amaçlar uğruna mücadele ettiklerini söylerler.
Kimi, ABD, AB ve bölge ülkeleri tarafından Türkiye'yi güçsüz düşürmek için sevk ve idareedilen PKK gibi "Kürtlerin haklarını savunuyoruz" der.
Kimi de Kâbe'nin bulunduğu Mekke'ye saldırarak, en çok Müslümanları öldürerek İslam'la ilişkisini açık eden DEAŞ gibi, dinin arkasına saklanır.
Teröre dair bu evrensel yaklaşım aksine, teröristlerin ideolojik bir hedef, program ve amaç gözettiğini savunmak etmek, tüm dünyada suçtur.
Çünkü bu teröre siyasi meşruiyet sağlamak anlamına gelir.
Teröre arzuhalcilik etmek yalnızca hukuken değil entelektüel olarak da affedilemez bir suç.
Doğru, tüm bunları DEAŞ'ın yılbaşı gecesi 39 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırısının ardından sistematik olarak gündeme sokulan "yaşam tarzı" tartışmaları yüzünden anlatıyorum.
Önce yıllardır yılbaşı kutlanan bu ülkede, birtakım karanlık tiplerin "kutlatmayız" nidaları sanki genel bir eğilimmiş gibi medyada büyütülüyor.
Ardından Fransa'da da benzer şekilde gece kulübü basan, Almanya'da Noel kutlamalarına saldıran DEAŞ yılbaşı gecesi Türkiye'yi vuruyor.
Provokasyon akıl ve vicdan sahibi her bireyin göreceği kadar açık. Ancak bizdeki bir kısım kalem erbabı ve siyasi ABD'nin bile reddetmekte zorlandığı bu gerçeğin aksine, "yaşamtarzı baskı altında olduğu için saldırı yaşandı" diyerek DEAŞ'ın terörüne gerekçe buluyor.
Evet, DEAŞ da eylemini aynı şekilde gerekçelendiriyor. Katillerini bu argümanla motive ediyor, eylemlerine de yine bu gerekçeyle sembolik zamanlar seçiyor.
Ne iğrenç bir kesişme değil mi?
***
Hani biz marjinaldik badem bıyıklılar?
Yılbaşındaki katliamın ardından "yaşam tarzı tartışmasını" harlatanlar arasında CHP yöneticileri ve yandaş medyanın önde gitmesine şaşırmıyorum.
Zira vardıkları nokta DEAŞ'ın söylemiyle ortaklaşmak olsa da, genel olarak seküler diye tanımlayabileceğimiz bu kesimlerin "yaşam tarzı" üzerinden yürüttükleri itiraz üzerlerinde sırıtmıyor.
Dolayısıyla çıkıp "hükümet dayatmalarıyla seküler yaşam tarzımızı sınırlandırıyor" dediklerinde en fazla "hangi özgürlüğümüzü yaşayamıyoruz ki" falan denilebiliyor. Amayıllardır muhafazakâr ya da dindar kimliklerini sıkça kullanan kimi isimlerin de bu yurttan sesler korosuna katılması hayli ilginç.
Biliyorsunuz işte, Doğan medyada ya da kişisel internet sitelerinde boy gösteren ve alkolsüz şampanyanın muhafazakâr camiada yaygınlaşması gibi yeniliklere ön ayak olan ağır abiler işte.
Seküler yaşam tarzına sahip bir vatandaş olarak, Cem Yılmaz gibi sormak istiyorum bu badem bıyık amcalara.
Hani biz marjinaldik?
***
Kutuplaşma öyle değil böyle olur!
100 yıla yakın deneyimiyle, laikliği devlet, siyaset ve toplum pratiğinde kurumsallaştırmışolan Türkiye'de yaşam tarzı üzerinden toplumun kutuplaştırıldığını iddia edenKılıçdaroğlu dün Tekirdağ'daydı.
Sosyal medyada köpürtülen "Seküler yaşam tehlikede" masalının sokakta karşılık bulmadığını gören ana muhalefet lideri bu kez başka bir ayrıştırmanın fitilini ateşledi.
Hiç çekinmeden yeni anayasa referandumunda evet oyu verecek halka ve siyasilere "hain" dedi.
Kemal Bey ateşle oynuyorsunuz, halka, seçmene hain denir mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019