Elif ÇAKIR
CHP lideri Özgür Özel, Komisyon Heyetinin İmralı’ya gitmeden AK Parti’nin CHP’ye yaptığı teklifi açıkladı. AK Parti yetkilileri demiş ki “Siz de gelin adaya, çok gizli olacak, video olmayacak, fotoğraf olmayacak, ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak. Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin.”
CHP lideri Özgür Özel AK Partili yetkililere “Gitmek bu o zaman?” demiş.
AK Parti bu teklifi başından bu yana “süreç şeffaf yürüsün, kamuoyuyla her şey paylaşılsın” diyerek doğru bir tutum sergileyen CHP’ye yapıyor.
***
Baştan şunu hemen ifade etmeliyim ki iktidar İmralı ziyaretini neden gizli bir organizasyona dönüştürdüğünü de komisyon tutanakları üzerinde neden gizlilik kararı alındığını da anlayabilmiş değilim. Neden gizleniyor, ne gizleniyor?
Ayrıca üç kişinin olduğu yerde sır mı olur? Hele sayı üçü geçtiğinde sağır sultan bile duyar. Nitekim İmralı Heyeti Öcalan’la görüşme bilgilerini TBMM Komisyonuyla paylaşmadan devletimizin gizleye, saklaya, aldığı bin bir türlü önemlerle güya “büyük bir gizlilik” içerisinde organize ettiği ziyaretin bütün ayrıntılarını daha 24 saati dolmadan bütün kamuoyu öğrendi. Tam bir komediye dönüştü gizlilik meselesi!
Üç milletvekilinden oluşan İmralı Heyeti daha adadan ayrılmadan; İmralı’ya giden helikopterin motorundan, modeline, bütün uçuş bilgilerine dair her türlü ince ayrıntıya vakıf hale gelmiş… “Vallahi billahi ben gitmedim, gideni de bilmiyorum” yeminleri eden AK Parti Genel Başkanı Yardımcı Hüseyin Yayman sosyal medyanın eğlencesi oldu. Daha İmralı helikopteri İstanbul’a inmeden AK Partili Yayman çoktan yalancı çoban durumuna düşmüştü. Ben burada Hüseyin Yayman’ın gizlilik kriterine uygun davrandığını düşünüyorum. Onu boşa düşüren kendi iktidar kanadı, kendi arkadaşları oldu.
Sağ olsunlar, var olsunlar, topyekûn iktidar medyası sayesinde kamuoyu devletimizin istihbarat kurumunun “büyük gizlilik” içerisinde yaptığı organizasyonun en önemli ayrıntılarını öğrenmeye devam ediyor.
***
MİT’in “büyük bir gizlilik” içerisinde yaptığı organizasyon adım adım şöyle gerçekleşmiş:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit 23 Kasım Pazar günü Adalet Bakanlığına başvurmuşlar. (Adalet Bakanlığındaki bürokratların şahit olduğu bir işlemden bahsediyoruz.)
Heyet İmralı’ya gitmek üzere 24 Kasım günü sabahın erken saatlerinde İstanbul’a getirilmiş, İmralı Helikopteri 11 sularında İstanbul’dan hareket etmiş. Adalet Bakanlığı yetkilileri İmralı’ya heyetten önce ulaşmışlar. Adalet Bakanlığı yetkilileri tarafından karşılanan milletvekilleri kısa bir hazırlık aşaması yapmışlar ve Öcalan’la görüşmek üzere MİT tarafından organize edilen bir salona alınmışlar.
MİT yetkilileri 2 saat 50 dakika süren görüşmenin her anının hem görüntü kaydını almış, hem tutanak tutmuş. İmralı Heyetindeki milletvekilleri de kendi notlarını almışlar. Görüşmenin bir bölümü soru cevap formatında sürmüş.
Heyet 16.00 civarında İstanbul’a dönmüş, heyet İstanbul’da TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşmüş.
Gördünüz mü “büyük gizliliği”!?
Allah’tan büyük gizlilik içerisinde gerçekleşmiş, ya “büyük bir gizlilik” olmasaydı neler olurdu acaba?
Devlet kurumlarımızın ciddiyetini, özenini, “büyük bir gizlilik” içerisinde bir organizasyonun nasıl yapıldığını bütün dünya alem de görüyordur!
***
CHP Genel Başkanı Özgür Özel “süreç şeffaf olsun, gizli saklı olmasın” diye boşa nefes tüketiyor, çünkü iktidarın bir enigması var, ve aslında enigması bir hayli de basit, çok zor değil, ne derse tam tersi!
İktidar medyası devletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği organizasyonun bütün ayrıntılarını paylaştılar. Çünkü devletimiz kendilerine yakın medyaları aracılığı ile “haberimiz yokmuş gibi” diyerek nasıl özenle çalıştıklarının bilinmesini istiyorlar.
Bir de madalyonun öteki yüzünde “üçten fazla kişinin olduğu yerde gizlilik olmaz” gerçeği var, şimdi oraya bakalım.
AK Parti eski milletvekili Şamil Tayyar’ın sosyal medya hesabından “İmralı notları” başlığıyla yaptığı paylaşıma göre PKK lideri Öcalan MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye övgüler dizmiş, selam göndermiş, teşekkür etmiş, Bahçeli’yi sürecin mimarı olarak gördüğünü söylemiş heyete.
Öcalan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘temkinli’ tutumuna birinci çözüm sürecinde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle hak veriyormuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğinin tarihi nitelikte olduğunu ifade etmiş. Suriye meselesini çözeceğini, Mazlum Abdi’nin kendisini dinleyeceğini, PKK’yı ikna etmenin YPG’yi ikna etmekten daha zor olduğunu söylemiş. PKK’nın silahları bırakma, mağaraları boşaltma girişimlerinin yavaş olduğunu kabul etmiş, komisyonun kendisini ziyaretiyle PKK içindeki psikolojik eşiğin aşılacağını, direncin kırılacağını ifade etmiş, ‘süreç bundan sonra hızlanır’ iddiasında bulunmuş.
Türkiye’nin Suriye Kürtlerine hamilik yapmasını istemiş. Süreç başarısız olursa herkesin kaybedeceğini ifade etmiş. Heyette sürecin başarısızlığı halinde geçmişten çok daha sert operasyonlar dönemin başlayacağı mesajını vermiş.
Bilinmedik bir şey yok, öyle görünüyor. Kaldı ki sürpriz ne konuşulabilirdi ki, bu sadece sürecin sağlıklı yürümesine yönelik ve Öcalan’ın SDG’ye de silah bıraktırma çağrısında bulunması için gerçekleştirilen bir görüşmeydi. Ve komisyon toplantılarına başladığında da bir heyetin İmralı’ya gideceği de belliydi
***
Problem iktidarın İmralı Görüşmesini dünyanın en gizli organizasyonunu gerçekleştiriyor havasına büründürmesidir. Bir yandan gizli, saklı havası veriyorlar bir yandan da bütün ayrıntıları sızdırıyorlar. Problem ülkemizin 50 yıllık meselesinin çözüm sürecini bile kendi PR’larına dönüştürmeleri.
Çünkü bir devlet 50 yıllık sorununu çözerken böyle davranmaz. Mesele gizliyse gizlidir. Gizlilik içerisinde hareket ettiği bir organizasyonu daha 24 saati dolmadan kamuoyuna sızdırmaz. Devletin gizli yaptığı bir organizasyonun ayrıntıları kendilerine rağmen sızıyorsa orada başka bir problem vardır.
İktidar yetkilileri bir kez olsun eli yüzü düzgün bir iş yapmayacak mı? En azından şu Terörsüz Türkiye konusunda biraz daha meselenin önemine uygun davranılsa da ülkemizin yıllardır can alan sorunu çözülmüş olsa.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTDüzcelinin D-100 Karayolu’nda “Hız”la İmtihanı.. 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanOrtodoks solu ve merdiven altı İslamcılığı aşamazsak… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciSadece orta sınıf ezilmedi, akıl ve bilim de ezildi 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÖzgür Özel’in ve CHP’nin siyasi portföyü 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKürt olmak 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’a uzanan iktidarın mahcup eli; Fatih Altaylı’ya inen Adaletin tahta kılıcı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBüyük ülkenin, küçük insanları… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÇözüm için ilk adım ne zaman atılacak? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALTers köşe... 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBoğulma nasıl anlatılır? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRDevletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği İmralı Ziyareti! 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİznik’e gelen Papa değil Haçlı Ordusu sanki 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP nereye? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürkiye bilimin neresinde? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Özgürlük Yasaları Çıkarılmalı"; Mücadele ve Sahiplenme Birlikte Yürür... 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUPapa geldi diye esas şu konuyu tartışsak ya… 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYKürt Sorununu Kavrayamayanlar Barışı da Kavrayamazlar 28.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezYeni Dünya Düzeni: Eski Eğilimler 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSuriye’deki PKK ne olacak? Bu kanaat önderleriyle işimiz çok zor… 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİlk adım Öcalan olunca süreç zorlanıyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNÜç görüntü: Amerikan katarı püfleye püfleye ilerliyor 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKodlar 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUİmralı kararı bir semboldü! O kadar! 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİlk yılında Trump yönetimi: Yeni sınıf ittifakları ve alternatifler 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRLİDER APO MU DEMİRTAŞ MI? 26.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2025
11.11.2025
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025
19.09.2025