Erdoğan, AK Parti'ye yeni katılımları duyurdu: 'İstanbul'u fetret devrinden kurtaracağız'
Erdoğan, AK Parti'ye yeni katılımları duyurdu: 'İstanbul'u fetret devrinden kurtaracağız'
14.09.202511:11
Haber Merkezi
25

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’in de aralarında bulunduğu yeni isimlerin AK Parti’ye katıldığını duyurdu. Yeni katılımların İstanbul'u fetret devrinden kurtaracağını iddia eden Erdoğan, ana muhalefet CHP’yi “3K” girdabında debelenmekle eleştirerek, partinin kavga, kaos ve kriz odaklı siyaset yürüttüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı, Manavgat süreci üzerinden Özel'e yaptığı çağrının yanıtsız kaldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Teşkilat Akademisi Kapanış Programı’nda konuştu. Erdoğan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’in de aralarında bulunduğu yeni isimlerin partiye katıldığını duyurdu. Erdoğan ayrıca vefat eden başdanışmanı Hamdi Kılıç için taziye mesajı verdi, teşkilat eğitimlerini anlattı ve terörsüz Türkiye süreciyle ilgili mesajlar paylaştı.

Erdoğan, konuşmasının başında AK Parti’ye yeni katılan isimleri açıkladı:

“Partimizin 24. kuruluş yıl dönümünde Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun da aralarında bulunduğu dokuz yeni isim partimize katıldı. Önceki gün Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızda Konya Seydişehir ile Emirgazi Belediye Başkanlarımıza rozetlerini taktık. Bugün de Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel'in ve Belediye Meclis üyemizin AK Parti ailesine katılmasının sevincini yaşıyoruz. Kendilerine aile meclisimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Beykoz'a hizmet yolunda Cenab-ı Allah'tan üstün başarılar diliyorum.”

Erdoğan, bu katılımların önemine dikkat çekerek, “Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor, daha da genişletiyoruz” dedi.

İSTANBUL VURGUSU

Erdoğan, İstanbul’a dair eleştirilerde bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul'un üzerine adeta karabasan gibi çöken hizmetsizlik bulutlarının dağıtılması için bu kardeşlerimizle omuz omuza verecek, içinden geçtiği fetret devrinin İstanbul'u daha fazla yıpratmasına müsaade etmeyeceğiz.”

BAŞDANIŞMAN HAMDİ KILIÇ’A VEDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında vefat eden başdanışmanı Hamdi Kılıç için şu ifadeleri kullandı:

“Bugün vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiğim başdanışmanım, muhterem dava ve yol arkadaşım Hamdi Kılıç'a Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum… Hamdi kardeşimi asla unutmayacak, emeklerini ve fedakarlıklarını daima şükranla anacak, kendisini inşallah özlemle ve hayırla yad edeceğiz. Kendisine bir kez daha Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyor; ailesine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına, milletimize başsağlığı niyaz ediyorum. Ruhu şad, kabri nur, mekanı inşallah cennet olsun.”

“ORTAK BİR İDEAL ETRAFINDA KENETLENDİK”

AK Parti’nin kuruluş felsefesine değinen Erdoğan, partinin 24 yıllık yolculuğunu şöyle anlattı:

“Bizler ortak bir ideal etrafında kenetlenmiş dava hareketiyiz. 86 milyonun kaderini kendi kaderimiz gören bir siyasi kadroyuz… 24 yıl boyunca milletimizin menfaatlerini şahsi çıkarlarımızın hep önünde ve üstünde tuttuk. Bugüne kadar nice engelle karşılaştık, nice badireler atlattık, nice saldırıya göğüs gerdik.”

Gençlere de seslenen Erdoğan, “24 yıldır bir umutla AK Parti'nin yorulmasını, zayıflamasını, tökezlemesini bekleyenler oldu. Ama her defasında AK Parti değil, kendileri yoruldu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Teşkilat Akademisi’nin önemini anlatarak şu bilgileri verdi:

“Bugüne kadar 80 ilimizde düzenlediğimiz birbirinden nitelikli eğitimlere 87 bin teşkilat mensubumuz iştirak etti. Şimdi hedefimizi daha da büyütüyor, hızımızı artırarak vitesi yükseltiyoruz. İnşallah çok kısa bir süre içinde kadın ve gençlik kollarımızdan mahalle temsilciliklerimize kadar 81 ilimizde 300 bin teşkilat mensubumuzun bu eğitimlere katılmasını sağlayacağız.”

Erdoğan, partiyi bir “okul” olarak tanımlayarak, “AK Parti millete hizmet yolunda kurulmuş bir okuldur. Bu okulun müfredatını doğrudan milletimiz belirlemiştir” dedi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yıldır yürütülen “terörsüz Türkiye süreci”ne değindi:

“Ülkemizin yaklaşık 50 yıllık terör sorununu çözmek amacıyla, bir sene evvel başlattığımız, bir devlet projesi olarak kararlılıkla sürdürdüğümüz terörsüz Türkiye sürecinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Son bir yılda, süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardık. Sabırlı, dikkatli ve samimi bir tavırla, 86 milyonu kuşatan, kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz.”

“BÖL, PARÇALA, YÖNET OYUNUNA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Orta Doğu’daki gelişmelere de değinen Erdoğan, “Bölgemizde sınırlar kanla ve gözyaşıyla yeniden çizilmek istenirken, ‘böl, parçala, yönet’ oyununun tekrar sahnelenmesine rıza göstermeyeceğiz” dedi. Türkler, Kürtler ve Arapların birlik içinde yaşamaya devam edeceğini belirterek, kardeşlik vurgusu yaptı.

Erdoğan, konuşmasında ana muhalefet partisi CHP’yi sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, CHP’nin kavga, kaos ve krizle neredeyse bütünleştiğini belirterek, içeride ve dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiklerini söyledi.

Erdoğan, CHP’nin kendi kendini mahkum ettiği bu “3K” girdabını şöyle açıkladı:

“Kavga, kaos, kriz… İçeride ve dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiler. Durum öyle kötü bir hal aldı ki, hakaret ve tehdit dışında ne vatandaşa söyleyecek bir sözleri ne de ülkenin önünü açacak bir projeleri var.”

“32 SAATLİK VİDEO”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manavgat süreciyle ilgili olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özgür’ün yargı ve emniyet mensuplarını kumpas kurmakla suçladığını hatırlattı. Erdoğan, Özgür’ün elinde olduğunu iddia ettiği “32 saatlik video kaydı”na rağmen herhangi bir delil sunmadığını vurgulayarak, söz konusu videonun yargıya teslim edilmesi çağrısının, Özgür Özel tarafından yanıtsız bırakıldığını ifade ederek şu sözleri söyledi:

Biliyorsunuz, ana muhalefet partisi genel başkanı Manavgat'taki skandal ilk patladığında çıktı, yargı ve emniyet mensuplarımızı kumpas kurmakla suçladı. Baklava kutularının üstünde kendi kefil olduğu arkadaşlarının parmak izi bulunduğu halde, suç bastırmak amacıyla utanmadan partimizi itham etti. Hatta daha da ileri giderek "32 saatlik video kaydı var, ben onu izledim." dedi. Ben bu beyefendiye, "Madem elinde 32 saatlik görüntü var, git yargıya teslim et." çağrısında bulundum. Birkaç defa da bu çağrımı tekrarladım. Hepsini duymazdan geldi. Kumpas videosunu izledim dediği tarihten bu yana, dikkatinizi çekerim, tam 62 gün geçti ama bu müfteri zat, kumpas iftirasını ispatlayacak, bırakın 32 saati, 32 saniyelik bir görüntü bile paylaşmadı. Yani partimize, yargı ve emniyet teşkilatımıza attığı iftiranın altında kaldı. Atalarımız, "Sen doğru ol, eğri belasını bulur." diyor. Dün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit olduk. Eminim sizler de takip etmişsinizdir. Özgür Efendi bu işten nasıl yırtarım diye düşüne dursun, dün Manavgat skandalıyla ilgili yeni bir görüntü daha yayınlandı. Tıpkı bir önceki gibi, bunda da avrolar, dolarlar başrolde. Bakalım beyefendi bu görüntüye ne diyecek? Balya balya avroları, dolarları, altınları millete nasıl açıklayacak? Yine kime çamur atacak, kime pislik bulaştırmaya çalışacak? Malum, CHP Genel Başkanı son dönemde elinde hesap makinesiyle kuyumcu gezmeyi, altın üzerinden hesap yapmayı çok seviyordu. İşte ona fırsat. Gitsin, Manavgat'taki rüşvet külçelerini hesaplasın. Hazır eline hesap makinesini almışken, Antalya'da, İzmir'de ve İstanbul'da milletten çalınan milyarların bir icmalini çıkarsın. Bunları yaptıktan sonra da şayet zerre kadar haysiyeti varsa Manavgat'ta attığı iftiralardan dolayı polis ve yargımızdan özür dilesin. Buradan kendisine şunu da hatırlatmak istiyorum. Kabullenmeye yanaşmasa da Türkiye bir hukuk devletidir. CHP'li mütegallibe dahil hukuk önünde hiç kimse imtiyazlı değildir. Dahası, aylardır bize yamamak için her yolu denediği yargı süreçlerinin tüm aktörleri de Cumhuriyet Halk Partililerdir. Daha önce birkaç kez söyledim. Bugün tekrar ediyorum. Mahkemeye başvuranlar CHP'li. Şikayet edilenler CHP'li. Para ile oyumu değiştirdim diyenler CHP'li. Rüşvet aldım, rüşvet verdim diyenler CHP'li. Mağdurlar, müştekiler, müdahiller, itirafçılar, davalı ve davacılar, velhasıl tarafların tamamı CHP'li. Yani ortada CHP içi bir meydan muharebesi var. Fakat bakıyorsunuz, CHP Genel Başkanı bizi suçluyor, kendi bataklığına bizi de çekmeye çalışıyor. Biz bu kavganın, kaosun, CHP'nin iç krizinin hiçbir yerinde yokuz. Olmadık ve olmayacağız Bay Özgür. Adaletin tecellisi için, hukuki süreçlerin hiçbir baskı olmadan işletilmesi için üzerimize ne düşüyorsa anayasa çerçevesinde elbette yapacağız. Tehditlere ve sokak çağrılarına elbette pabuç bırakmayacağız. Ama CHP'nin eski ve yeni kadroları arasında giderek çirkinleşen kavgaya da partimizin ve hükümetimizin çekilmesine fırsat vermeyeceğiz. Ana muhalefetin özellikle kabalık ve kabadayılıklarına rağmen siyasi nezaketimizi sonuna kadar koruyacağız.


Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Öcalan partisi yolda...
Her Taraf
14.09.2025
Öcalan partisi yolda...