Haşmet BABAOĞLU
Pazar notları:
Gevşemek, dalmak, uyumak yok! Söylentilere, kışkırtmalara, algı bozmalara kapılmadan diri kalmak zorundayız. Ve bazı defterleri kapatmanın; yani varlığı yalan arkadaşlıkları terk etmenin, ayağımıza dolanan bağları koparıp atmanın, nifak yuvası gevşek ittifaklara son vermenin zamanıdır.
Tehlikeli saflık...
Tembelleri barışçı, korkakları yoldaş, henüz güç kazanmamış zalimleri müşfik sanmak...
Anlamak, acı çekmeyi ve kısacık bir an içinde değişebilmeyi göze almaktır. Zordur. O yüzden çoğu zaman anlamazdan geliriz.
Anlatmak da anlamak gibi cesaret gerektiriyor. Anlamak için konforunun bozulmasını, anlatmak için de bedel ödemeyi göze almak gerekiyor. Çünkü iyi anlatıyorsan,yıkıyorsundur.
Biraz uykumuz kaçsın. Kaçsın ki, uyanık anlarımızda ölçüyü kaçırmayalım.
Dikkat ediyorum, dışarıda ne kadar kalabalıkla iç içeysek, içimiz o kadar tenha! Kalabalıktan ne kadar uzaklaşıyorsak, içimizde o kadar çoğalıyoruz.
Modern zamanlar... Cesur (korkusuz ve atılgan) olmamız gerekiyordu. Kalktık, cüretkâr (saygısız ve saldırgan) olduk.
Güven duygusu gitgide nostaljik bir değer kazanıyor.
Çünkü o güzel ülkeden sürgün edildik! Artık şüpheciyiz; hem de çok şüpheciyiz. Gel de Cioran'ın şu sözünü hatırlama:
"Şüphecilik incinmiş ruhların sadizmidir."
"Önemli olan tek şey sensin, sen kendine bak, bu senin hayatın" diyorlar.
Onlarca yıl boyunca okurlarına bunu tavsiye eden yazarlar biliyorum.
Hem kendileri, hem de okurları sürekli mutsuz. Dönüp, nerede yanlış yaptık, diye soran da yok! Oysa başkalarının figüran olmaktan öteye gitmediği bir hayat berbat bir hükümranlıktır.
Üstelik kimse kendine bakamaz!
Yalandır! Göz başkasını görür, kalp başkasını sever ve insan ancak başkaları yoluyla "kendini" bulur.
Geçenlerde kıyı kasabalarımızdan birinde çekilmiş bir fotoğrafa rastladım. Bir kafenin girişine İngilizce olarak "Dikkat!
Aptallara geçit yok!" yazan bir tabela koymuşlar. Böyle bir yere girmek ne aptallık!
Sır: Burada, şimdi değil, özlendiğinde varsın!
Veda başka bir şeydir; ayrılıklardan çok sonra gelir.
Birden çıkıp geliveren bir hatırayla çoğu zaman... Bazen bir manzarayla, bazen de bir sözün zihin tırmalayan varlığıyla...
(NOT: Yukarıdakiler 2014- 2015 arasından bazı notlarımın yeniden gözden geçirilmesiydi, bazılarını hatırlamış olabilirsiniz.)
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2019
10.05.2019
23.04.2019
16.04.2019
8.02.2019
19.03.2019
18.03.2019
14.03.2019
4.02.2019
19.02.2019