Haşmet BABAOĞLU
"Onlar yıllar boyu aman Pakistan'ı kızdırmayalım, dedikçe Hindistan'la doğru düzgün ilişki kuramadık, üstelik bunun Pakistan'a da bir faydası olmadı" dedim ya dün...
Kızdırmışım monşerleri...
Oradan buradan gelen mesajlardan anladım ki...
Yerleşik dışişleri bürokrasisi ve özellikle de medya üzerinde hâkimiyeti süren emekli diplomatlar bu ironiden hâlâ gıcık kapıyor.
Hep şöyle bir havaları var; onlar siyaseti biliyor, dünyayı biliyor. Nezaket ve zarafet deseniz, üzerlerine yok!
Sanki dün sözünü ettiğim Hindistan'ın ilk başbakanı Nehru'nun "diplomatlarınız koridorlarda Makarios'la mahalle kavgası yapıyordu" dediğini biz bilmiyoruz, o anı kitaplarını falan hiç okumuyoruz...
Sanki konu Türkiye'nin çıkarları olunca çekingenlikten kırılanların NATO ve AB kurmaylarının gözüne girmek için mazlum milletlerin temsilcilerine nasıl nobranlaştıklarını hiç görmemişiz...
Esas dertleri ve ölçüleri de "sosyeteyi kızdırmamak" üzerine kurulu.
O "sosyete"ye de Batı dışında kimse giremiyor.
Tamam!
Monşer kelimesinde rahatsız edici bir istihza var. Kullanmayalım!
Fakat artık siz de bir silkinip toparlanın!
Hele siz emekli diplomatlar ve onlarla söyleşi yapmaya bayılan medya...
Dünyanın hep aynı kalmayacağını, kalamadığını ve yakın geleceğin çok farklı olacağını anlayın artık!
Bilmem gördünüz mü? Hürriyet'in pazar eklerinden birinde emekli Büyükelçi YalımEralp'la yapılmış bir röportaj vardı...
Soru şöyle: "Dışişleri'nde Ortadoğu Dairesi'nde göreve başlamışsınız ve orada bir kural öğrenmişsiniz: Arap işlerine karışma, arapsaçına dönersin. Bu kural hâlâ geçerli mi?" Ecevit'ten Mesut Yılmaz'a birçok siyasiyle yakın çalışmış emekli büyükelçinin cevabına bakın: "Maalesef geçerli değil, o yüzden arapsaçına döndük. Arap işlerine karışmakzararlıdır, maceradır."
Bakış bu!
Zihin bu!
Kabul!
Geçtiğimiz yıllarda monşer eleştirisi şirazesinden biraz kaymıştı. Geçmişin yaralarına dayalı haklı öfkemiz "Gideriz, geçeriz, yürürüz, onu tanımayız, bunu tanımayız" türünde hayalci bir hamasete gelip dayanmıştı.
Çok şükür, bu süreç geride kaldı.
Fakat yeni Türkiye'nin eski Dışişleri bürokrasisiyle çok yol alamayacağı gerçeği önümüzde hâlâ yakıcı bir mesele olarak duruyor.
Rusya ve Çin'e hâlâ Obama/Clinton, hatta bazıları Şükrü Saraçoğlu gibi bakandiplomatlarla nereye kadar?
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2019
10.05.2019
23.04.2019
16.04.2019
8.02.2019
19.03.2019
18.03.2019
14.03.2019
4.02.2019
19.02.2019