Hayko BAĞDAT
Suriye’de Alevilere yönelik saldırılar büyük bir infial yaratmış durumda. HTŞ güçlerinin Alevi nüfusunun yoğun olarak bulunduğu bölgelerde gerçekleştirdiği saldırılar korkunç kayıplara yol açtı. Yakın bir zaman diliminde yüzlerce Alevinin hayatını kaybettiği ve binlerce kişinin göç etmek zorunda kaldığı rapor edildi.
Bu vahşet, mezhepsel bir ayrışmanın ve nefretin ürünü olarak ortaya çıkarken toplumu korku ve endişeye sürükleyen bir iklim yaratıyor. HTŞ’nin Alevilere yönelik bu saldırıları Türkiye’de de büyük bir yankı uyandırdı ve bölgedeki mezhepsel gerilimleri yeniden alevlendirdi. HTŞ, Alevi kimliğini hedef alarak kendine bir düşman portresi çiziyor. Bu saldırılar karşısında uluslararası toplumun sessizliği mağdurların durumunu daha da kritik hale getiriyor. Alevi toplumu, sadece fiziksel varlıklarının değil aynı zamanda kültürel ve sosyal yapılarının da tehlikede olduğunu düşünüyor.
Bu çerçevede Suriye’deki gelişmeler sadece yerel aktörleri değil aynı zamanda uluslararası düzeydeki güç dinamiklerini de etkilemeye devam ediyor. Alevilere yönelik saldırılar, HTŞ’nin cihadist vizyonu, Kobane ve El Şara arasında kurulan diyalog ve Öcalan’ın siyasi hamleleri; tüm bu konular Suriye’nin karmaşık yüzünün birer parçasını oluşturuyor.
Mazlum Kobane ve Ahmet El Şara arasındaki anlaşma belirsizlik ve çalkantının ortasında bir umut kaynağı olmaya çalışıyor. Ancak bu tür anlaşmaların ne ölçüde kalıcı olacağı ve Alevilerle diğer etnik gruplar arasında nasıl bir denge kurulacağı tüm taraflar için hala belirsizliğini koruyor.
Anlaşma, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile muhalif güçler arasında bir diyalog zemini oluşturmayı hedefliyor. Bu tür anlaşmalar her zaman yüksek beklentileri beraberinde getiriyor. Anlaşmanın kapsamı ve uygulanabilirliği, tarafların niyetleri ve etki alanlarıyla doğrudan ilişkili. Suriye’deki durum aniden değişebilir ve barışa yönelik adımlar kolayca sekteye uğrayabilir.
Kürtlerin, Suriye topraklarında kendi geleceklerini inşa etme yolundaki kararlılıkları, toplumsal dinamikleri değiştirecek güçte. Bu bağlamda, Alevilere yönelik saldırıların yarattığı derin acı ve öfkenin yanı sıra, Kürtlerin sağduyulu, barış tutkunu ve diyaloga açık duruşları umut verici bir perspektif sunuyor. Sadece mevcut krizlerde değil gelecekte de barışın ve uzlaşmanın yolu bu anlayışla şekillenecektir. Unutulmaması gereken en önemli husus, her topluluğun bir arada var olma arzusu ve bunun için gösterilecek dayanışmanın kağıt üstünde kalmaması gerektiğidir.
Sonuç olarak Suriye’de yaşanan katliamlar gözler önündeyken, Kürtler için inşa edilecek bir barış ortamı yeterli kalmaz. Fakat Kürtler, savundukları bir arada yaşam modeliyle uzlaşı zemini sağlayabilir ve umut dolu yeni bir geleceğin kapılarını aralayabilir.
Savaş ve çatışmanın tarih tekerrür etmeden sona ermesi ve diyalog, barış ve eşitlik ilkeleri üzerine yeni bir Suriye inşa edilmesi hepimizin beklentisidir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024