
Bahçeli’nin çıkışı ‘rutin-yasak savar bir bakışın’ dışında ‘devletin değişik kanallarında görülen risklerle ilgili’ bir uyarı olarak da okunabilir. Elbette bu uyarı ‘büyük koalisyon bitiyor’ diye düşünülmeyebilir. Ancak özellikle gözaltına alınan ‘ünlü avukat sonrası’ AKP içinde ucu Beştepe’deki danışmana kadar uzanan tartışmalar ‘ertelenmesi giderek zorlaşan bir hesaplamanın’ habercisi de olabilir
‘İnsan iyice dibe battığında, bitmek bilmez bir süre diğer insanların işkencesine maruz kaldığında, bir tür kurtuluş arzusu olarak ışıklar içinde durup kendisi için hakikat ve adaletin tekrar tecelli etmesini sağlayacak birinin geleceğini düşünür.’
Son dönem beni çok düşündüren cümlelerden biri bu. Max Horkheimer’in Alacakaranlık- Almanya’dan Notlar 1926-1931 kitabından. (Metis)
Türkiye’de çoğunluğun, gazeteciden-siyasetçiye yüklediği misyonla bir ‘kurtarıcı kahraman bekleme’ hali sanırım maruz kalınan durumun ağırlığı ile ilgili. Her gün her konuda konuşan, yorum yapanların, doğrularına-yanlışlarına bakılmadan, sloganlaşan cümleleriyle ‘gündem’ yaratmasının normalleşmesini belki de biraz buna bağlamalıyız. Özellikle hukuk alanında ‘muhalefettekilere yaşatılanlar’ toplumsal barışı da, başta Kürt sorununun çözümü arayışları pozitif alana evrilebilecek gelişmeleri de tıkayabilecek noktaya geldi.
2024 Ekim ayından beri Kürt sorununun olumlu bir noktaya taşınması için ana aktör haline gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün önemli bir çıkış yaptı. Şöyle dedi:
Bahçeli 19 Mart sonrasında da şöyle söylemişti:
"Tanık ifadeleri, sarih ve sahici delillerle birlikte diğer sair bilgi, belge ve bulguların dava dosyasına eksiksiz ilavesinin yapılması suretiyle kovuşturma etapları tamamlanmalı, şayet zanlı Ekrem İmamoğlu suçsuzsa beraatı, değilse tecziyesi maşeri vicdana muvafık halde mutlaka ve olabilecek en kısa sürede temin edilmelidir."
İktidarın en önemli ortağı olarak Bahçeli’nin bu söyledikleri kritik önemde. Bu çıkışı ‘iktidar içi rol dağılımı’ olarak okumak fazla kolaycılık olabilir. Bahçeli’nin gördüğü birkaç şey var sanırım.
- Birincisi, Komisyon’u anlamlı kılan en önemli parti CHP. Ancak CHP Genel Başkanı Özgür Özel üzerinde başta ‘belediye başkanları hapisteyken burada ne işimiz vardan’, ‘bu bir aldatmaca’ya, giderek büyüyen bir baskı var. Bahçeli’nin yıl sonuna kadar nihayetlenmesini beklediğini söylediği süreçte CHP Komisyon’dan çekilirse toplumsal mutabakat aksar.
- Bahçeli’nin işaret ettiği ‘adli tatilin bitimi’ 1 Eylül. Belediyelerde başta İmamoğlu davası o tarihe kadar iddianamelerin bitirilip ekim-kasım gibi davaların başlaması beklenebilir. Ve ilk duruşmalarda ana isimler olmasa da kimi tahliyeler de olabilir. Aslında işaret edilen tarihler bir yandan davaların öte yandan Komisyon’un ‘eve dönüş, TMK-TCK’ ile ilgili çalışmalarının aynı döneme denk gelmesi anlamına da geliyor.
- Bahçeli’nin soruşturma ve kovuşturmalardan bahsederken ‘demokrasi ve hukuk güvenliği vurgusu da’ önemli. Tabii açıklamada yer almayan AİHM ve AYM kararlarının uygulanmıyor olması da altı çizilmesi gereken bir nokta.
- Öte yandan Suriye’de HTŞ ile SDG arasında gerilen ilişkiler de Türkiye’deki süreci sıkıntıya sokabilir. Türkiye tarafında SDG ile de konuşabilir hale gelmek (ki belli bir şekilde konuşulduğuna dair haberler de geliyor), orada oluşabilecek ademi merkeziyetçi bir yapının var oluşu ile ilgili zihin egzersizleri, askeri çözüm dışı arayışlar da kritik önemde. Üçüncü ülkelere bırakılmadan doğrudan konuşulması daha olumlu da olabilir.
- ABD’nin Azerbeycan ve Ermenistan arasında ‘barışı sağlayarak’, (Türkiye’nin süreçte dışlandığı) Kafkasya’daki yeni rolü de pek muhtemel Türkiye’yi düşündürüyor. Suriye’de ve Zengezur’da sadece ABD ile değil bir şekilde İsrail ile de farklı bir şekilde ‘sınırdaş olmanın’ elbette düşündürdükleri var.
Bitirirken…
Hukuktan ekonomiye müdahalede başarılı olmakta zorlanılan yangınlardan diploma skandallarına giderek tıkanan bir sistem sorunu yaşanıyor. Bahçeli’nin çıkışı ‘rutin-yasak savar bir bakışın’ dışında ‘devletin değişik kanallarında görülen risklerle ilgili’ bir uyarı olarak da okunabilir. Elbette bu uyarı ‘büyük koalisyon bitiyor’ diye düşünülmeyebilir. Ancak özellikle gözaltına alınan ‘ünlü avukat sonrası’ AKP içinde ucu Beştepe’deki danışmana kadar uzanan tartışmalar ‘ertelenmesi giderek zorlaşan bir hesaplamanın’ habercisi de olabilir.
Murat Sabuncu t24 |
Editör: N. Cingirt
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.