Kuşku yok ki Büyük Üstat karşı kıyının insanıdır. Ne var ki kendisinin ilk açtığı felsefe okulu Lykeion değil Assos Felsefe Okuludur. Egenin kıyıcığında, Lesvos- Middilli’nin karşısında Çanakkale-Ayvacık İlçesine bağlı bugünkü adıyla Behramkale'dir.
Felsefenin doğum yeri Anadoludur… Anaximenes, Anaximandros, Miletli Thales, Samoslu Pitagor hepsi Anadolu çocuklarıdır. Sadece filozoflar mı? Tarihçi Heredot, Tabip Galen, İstanköylü tabip Hipokrat hepsi buralıdır. Anadolu çok zengin bir ırksal ve kültürel alaşımının vatanıdır ama ne hikmetse bu hazineye sahip çıkılmamıştır. Omurga Orta Asya olarak kabul edildiğinde mirasçısı olduğumuz bu toprakların bilim, sanat, felsefe mirasına sahiplenmenin ne tür bir sakıncası olabilir ki?…
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç hocanın “Türk Kimliği” adlı kitabında belirttiği gibi “amacımız bazı milliyetçi çevrelerin dediği gibi Anadolu’nun kültür mirasına vâris aramak ya da tapu dağıtmak değili mirasa biz Türklerin(kendimizin)sahip çıkmasını sağlamaktır(…) Fetheden de fethedilen de biz isek (1), korkacak ya da utanacak ne olabilir?” Tam tersine ,dünya bilim, sanat, siyaset, felsefe tarihinin mimarlarına sahiplenmek evrensel kültürün baniliği kimliğimizle gurur duyma boyutumuzu devleştirir.
Büyük Üstat diye anılan, İslam düşüncesinin “Muallim-i Evvel” diye benimsediği, biyolojiden zoolojiye oradan adalet, hukuk, siyasete kadar yüzlerce eser veren Aristoteles (M.Ö. 384-322) acaba Anadolulu mu? Öyle bir düşünür ki mantık dendiğinde ilk akla gelen odur. Mantık derslerine onun tasım ,hüküm anlatımlarıyla girilir. Hukuk eğitiminde üstadın dağıtıcı adalet, denkleştirici adalet ve hakkaniyet analizlerinden hareket edilmediği taktirde ruh ve vicdanın evrensel boyutlara uzanması zorlaşır. Farabi, İbni Sina, İbni Rüşt, El Kindi gibi büyük İslam düşünürleri için Büyük Üstat aklı aydınlatan görkemli bir ışıktır. Öyle bir ışık ki Descartes, Auguste Compte, Marx vel hasıl tüm akılcı (rasyonalist) filozofların ufkunu açmıştır. Bazı islam düşünürlerine göre Kur’an’da adı geçmeyen 124.000 peygamberden biridir o…
“Ne alakası var Aristoteles ile Anadolunun ?!… Adam Hellas (2)
Stagira’da doğmuş, ünlü okulu Lykeion’u (Lyceum-Lise) Atina’da açmış, Büyük İskender’e Makedonyanın Mieza kentinde dersler vermiştir. Burakın bu Anadoluculuk tutkusunu… Adam bal gibi Grektir…”
Kuşku yok ki Büyük Üstat karşı kıyının insanıdır. Ne var ki kendisinin ilk açtığı felsefe okulu Lykeion değil Assos Felsefe Okuludur. Egenin kıyıcığında, Lesvos- Middilli’nin karşısında Çanakkale-Ayvacık İlçesine bağlı bugünkü adıyla Behramkale'dir.
Aristoteles’in açıp yönettiği ilk felsefe okulu… Anadoluda daha önce de Lampsakos’ta (Lapseki), Milet’te, Efes’te Felsefe okulları eğitim vermiş.
Anadolulu filozoflarının sadece kozmosla, evrenle, matematikle ilgilendikleri ve insana ilişkin çalışma yapmadıkları iddia edilerek onların eserlerini kozmolojik felsefe içine yerleştirmek yöntem ve gelenek haline gelmiştir. Ağırlıklı olarak insanı ele almaları nedeniyle Atina Okulunun felsefede antropolojik dönemi başlattığı söylenir. Anadolu filozofları da insanı ele almıştır ama ne hikmetse görmezlikten gelinir. Hadi daha öncekileri görmeyin ama Aristoteles Anadolu Assos Felsefe Okulunda antropolojik çalışmaların derinliklerine inmiş, dost Hermias’a yönetimle ilgili önemli tavsiyelerde bulunmuş ve sosyoloji bilimin uzak habercisi olarak kabul edilmiştir.
Dipnotlar:
1. Güvenç, Bozkurt, Türk Kimliği, İstanbul 1996, Remzi Kitabevi.
2. Hellas Yunanistan yerine kullanılmıştır. İyonya Farsça İyonistan olarak söylenirken Yunanistan’a dönüşmüştür.Hellas veya Grek(istan) demek gerekir.Assos’un tiranı Eubouleus’un yardımcısı Hermias M.Ö. 347 yılında onu Atina’dan
kaçırarak Assos’a getirir.Aristoteles’in yanında botanik biliminin kurucusu olarak kabul edilen Midillili Theophrastus ve Kalkedonlu (Kadıköylü) Xenocrates bulunmaktadır. Okul açıldıktan kısa bir süre sonra Eubouleus ölür yerine köle kökenli “müşfik tiran” Hermias geçer. Felsefe dostu yeni tiran kuzeni Pythias’la filozofumuzu evlendirir ve bir kızları doğar. Çocuğa annesinin adı verilir…
Aristoteles ve Theophrastus o yöre ve karşı ada Lesvos’ ta botanik, biyoloji ve zooloji araştırmaları yaparlar.Her ikisinin de bu alanlardaki eserlerinin araştırma coğrafyası Anadolu ve onun kıyıcığının uzantısındaki Ege adalardır.Aristoteles’in ana tarafının da Anadollulu olduğu söylenir. Hatta küçükken dayısı onu alıp memleketleri Urla’ya götürmüş.
İki yüzyıldan beri Anadolu Pers tehditi altındaydı. Pers orduları daha önce Atina dahil tüm Hellas’ı işgal etmişti. Bu kez tüm Ege’yi yeniden ele geçiren Pers ordusu Assos‘a kadar gelince M.Ö.344 yılında Assos Felsefe Okulu kapanır, Aristoteles ve yardımcıları Hellas’a dönerler. Saf ve müşfik tiran Hermias kandırılarak kent işgal edilir ve kendisi Pers Kıralı Artaxerexes’ in Susa kentindeki sarayına gönderilerek işkencelerle hayatına son verilir.
Ama Hermias adı Aristoteles’in dostu , onu okul açmak için Anadoluya kaçıran arkadaşı olarak tarihe yazılır. (Öktem, Niyazi, Assos’ta Aşk ve Felsefe- Aristoteles ve Pythias, Matbuat Grubu 40 İkindi Yayınları, Ankara 2025)
Bu topraklar Hermias gibi felsefeye aşık, felsefe okulları açan, Orta Asya’dan Anadolu’ya oradan Balkanlara kadar uzanan bir ırk ve kültür alaşımının bilincinde olan , böylelikle tarihe adını altın harflerle yazdıracak önderlere ihtiyaç duymaktadır.
Niyazi Öktem
Editör: N. Cingirt






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.