Kenan Tekdağ sıradan bir isim değil. AK Parti’ye yakın bir isimdi. Ciner grubu ile Ankara arasında bir köprüydü. Ev hapsinde olan Tekdağ ikinci kez operasyonun hedefi oldu. Ve tutuklandı. Operasyonların dalga boyunu kestirmek gerçekten güç. Dalganın hangi güvenli mekanları vuracağını da… Gün gelecek Cüneyt Zapsu’nun yargı konusu olacağını kim düşünebilirdi? Has daireden bir isim değil mi? Aynı şekilde Fatih Saraç’a yurt dışı yasağı konacağını… Öngörmek mümkün müydü?
(The Turkish Post) – HÜSNÜ YUSUF TURABİÇ
Son dakika haberleri hep ‘yargı odaklı…’. İşte onlardan biri; ‘200’ün üzerinde İBB çalışanı ifadeye çağrıldı’. Kesin rakam var; 210 kişi. Hopa Belediye Başkanı’nın adı çağrılanlar arasında. Eski İBB çalışanıymış. Belediye Meclis üyeleri da ihmal edilmemiş. 210 kişinin ifadelerine hangi sıfatla başvurulacağı belirsiz. Sanık mı yoksa tanık mı? İfadenin sonunda ‘tutuklama kararı’ da çıkabilir mi? Meçhul. Korku dağları bekler.
MHP Lideri Bahçeli aylar önce ‘belediye operasyonlarının’ bir an önce gündemden düşmesini istemişti. Yargı Bahçeli’ye kulak vermedi. Operasyonlar büyüyerek devam etti. Dal, budak sardı. Belediye çalışanlarına kadar indi. Neresinden bakarsanız bakın 210 büyük rakam… Ekrem İmamoğlu iddianamesinin yazılımında ‘son aşamaya’ gelinmiş olmalı. ‘Sonbahar…’ denmişti. Ekim ayının da sonuna yaklaştık.
210 kişiyi acaba ne sorulacak? İllegal işlere tanıklık edip etmedikleri mi? Yoksa somut olay ve deliller hakkında özel sorular mı hazırlandı? Merak etmemek mümkün mü? Rakamın büyüklüğü toplumda ‘iddiaların da gerçekliği’ gibi psikolojik algı oluşturur mu? Algı oluşturmak yargının iyi değil. Yargı delile bakar. Savcılık iddiasını kanıtla ispatlar. Yargının ‘iddianame sınavını’ iyi verdiği de söylenemez.
Somut delillerin yerine nice zamandır ‘gizli tanıklar’ aldı. İsmini ve yüzünü gizleyen tanıkların dile getirdikleri ‘somut delil’ diye sunuldu. Birkaç gün önce Aziz İhsan Aktaş iddianamesi çıktı. Hacimli bir metin, 578 sayfa… ‘Aktaş Suç Örgütü’ diye adı konmuş. 200 sanıktan 40’ı tutuklu. Aktaş’ın mal varlığına el kondu. Kayyım atandı. Savcının Aktaş hakkında yüzlerce yıl hapis talebi söz konusu. Belediye Başkanları için istenen ceza çok daha düşük. Aktaş dışarıda elini kolunu sallayarak gezerken başkanlar içeride, tutuklu… Neden…? İtirafçı olduğu için mi?
Son dakika haberleri hep yargının faaliyetleri üzerine dedik ya… İfadeye çağrılan isimler arasında ünlü iş adamları dikkat çekici. Koç grubunun müdürlerinden Murat Tomruk onlardan biri… Operasyonun bir ucu Koç’a mı uzanacak sorularına neden oldu? Tomruk ifadesini verdi, adliyeden ayrıldı. Ali Koç’un da yargı mekanlarında göründüğü ileri sürüldü. Fakat iddia olarak kaldı. Hamdi Akın, Vedat Aşçı ifadesine başvurulan diğer iki isim. Hamdi Akın AK Parti döneminde ‘büyüyen iş adamlarından’. Fenerbahçe’de Ali Koç’un yönetim ekibindeydi.
AK PARTİ’YE YAKIN GAZETECİLERİN İDDİALARI…
AK Partili Şamil Tayyar ‘devamı var’ mesajı attı; “İBB soruşturması kapsamında ifadesi alınan iş dünyasının bu önemli isimlerine yenilerinin eklenmesi bekleniyor. Konuşulanlara bakılırsa sırada sürpriz isimler var. İş dünyası tedirgin, operasyonların dalga boyu tahmin edilemiyor…”. Acaba sırada kimler var? Hangi son dakika haberine isimleri düşecek? Neden iş insanları hedefte? Hukuki nedenlerden ötürü mü? Yoksa siyasi sebep mi söz konusu?
Tabii akla AK Parti’ye yakın bir gazetecinin şu mesajı geliyor; “Hem Erdoğan’la hem İmamoğlu ile aramı iyi tutayım. Erdoğan sonrası bana dokunmasınlar diye korkakça hareket eden iş adamları da yok değil. İşin komiği Erdoğan’ın bunları bilmeyeceğini düşünmek… O yüzden yakın zamanda iş dünyasında da bazı kırılmalar olursa kimse şaşırmasın…”. Acaba? İş insanların adliye koridorlarında dolaşması bu yüzden mi?
Operasyonlar İBB dosyasıyla sınırlı değil. Can, Ciner grubu… Cüneyt Zapsu’nun önce ‘sanık’ sonra ‘tanık’ olarak ifade vermesi… Fatih Saraç gibi bir isme ‘yurtdışı yasağı’ getirilmesi… Operasyonların AK Parti’de ‘hatırı yüksek’ isimlere kadar yaklaşması… Kimlerin adı geçmiyor ki… Can grubu Ankara’nın onayı olmadan medya dünyasına adım atabilir miydi? Ciner medyasını elden çıkarabilir miydi? Turgay Ciner yurtdışında… Dalgayı erken haber almış olmalı… Ama oğlu içeride… Tutuklu… Ali Koç’un ziyaretine gittiği söylendi. Arkası gelmedi.
Kenan Tekdağ sıradan bir isim değil. AK Parti’ye yakın bir isimdi. Ciner grubu ile Ankara arasında bir köprüydü. Ev hapsinde olan Tekdağ ikinci kez operasyonun hedefi oldu. Ve tutuklandı. Operasyonların dalga boyunu kestirmek gerçekten güç. Dalganın hangi güvenli mekanları vuracağını da… Gün gelecek Cüneyt Zapsu’nun yargı konusu olacağını kim düşünebilirdi? Has daireden bir isim değil mi? Aynı şekilde Fatih Saraç’a yurt dışı yasağı konacağını… Öngörmek mümkün müydü?
Operasyonların dalga boyunu anlamış değilim. Hukuki boyutu bir yana başka hangi saiklerin devrede olduğunu çözmek de benim boyumu aşıyor. Zihnimde onlarca soru işareti… Cevabını arıyorum, bulamıyorum. Şu ana kadar kulislere yakın gazetecilerden perde arkasına nüfuz eden yorum ve değerlendirme de okumadım. CHP’li belediyelerin kodlarını çözmek zor değil. İş dünyası, bürokrasi… Eski MKE yöneticileri sözgelimi… Sırtını Bahçeli’ye dayayan isimler bile tutuklanmaktan kurtulamadı. Boyu kestirilemeyen yargı dalgalar kaç kişiyi daha alacak…?
Editör: N. Cingirt






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.