Anadolu Aleviliğinin ebruli yapısı (1)
Anadolu Aleviliğinin ebruli yapısı (1)
23.10.202508:14
Haber Merkezi
101

Bilim tabulardan, yandaşlıktan uzak kalıp nesnelliği arar . Sosyal bilimlere dayalı tespit ve değerlendirmelerde nesnellik sağlayabilmek için farklı ve karşıt analizlere yer vermek gerekir. Aksi taktirde “ebrulu çimento” yıpranır; dağılmaz ama yaralar kangrenleşir.

Bir önceki “Aristoteles Anadolulu mu” başlıklı (15 Ekim 2025) yazımda “Anadolu Türk kimliğinin omurgası Orta Asya’ya dayansa da bugün artık ırksal ve kültürel bir alaşım olarak karşımıza geldiği” tezini savunmuştum. Türk kimliği gibi bu topraklarda Kürt, Arap, Ermeni, Grek, Süryani ve diğer kimlikler de varlığını sürdürmektedir. Kendi alaşımlarımız kapsamında hep birlikte geniş boyutlu, çok renkli bir mozaik oluşturmaktayız. Köken nereye dayanırsa dayansın kimliklerin her biri tarihsel süreç ve olguların sentezlediği değerleri savunmaktan gurur duyma hakkına sahiptir. Bugünkü Türk kimliğinin yapısallaşmasında tarih boyunca Anadolu’da yaşayan farklı halkların inanç ve geleneklerin yaratığı alaşımın çok önemli oranda etki ve katkısı mevcuttur.

Alaşımsal yapısıyla bu toprakların vatan konumuna gelmesinde Anadolu Aleviliğin kurucu, toparlayıcı ve harmanlayıcı rolünü dikkate almak gerekir. Tasavvuf ruhunu özümseyen bu inanç yorumu Anadolu’nun ebruli renkteki çimentosudur. Tüm Anadolu halklarının ırksal, kültürel, inançsal özelliklerini tarihsel süreç içinde harmanlayıp İslam inancıyla yoğuran; Hallac-ı Mansur’a, Ahmet Yesevi, Horasan Erenlerine dayanan bu oluşum sadece Türk kimliğini benimseyenler değil Kürt Kimliğini sürdürenler açısından da toparlayıcı konumdadır. Tarihsel sürce dayananan çok renklilik sayesinde kaynaşan ebruli çimento zaman zaman sıkıntı ve sorunlar yaratmışsa da, yüzyıllar içinde özümsenip benimsenmesi sayesinde günümüz Türkiye’sini bölünmez konuma getirmiştir.

Resmi tarih der ki Orta Asya’dan gelen Horasan Erenleri “kavimler köprüsü” diye adlandırılan Anadolu’yu Müslümanlaştırdı. Kimleri acaba?! Hangi din veya dinlerin mensuplarıydı bu insanlar? O dönemde bu topraklarda çok farklı ırk ve kültürler yaşıyordu? Kaç kişiydiler? Orta Asya’dan kaç kişi geldi? Katliam olmadığına göre neler yaşandı? Yerli ve yabancı kaynaklar göçten de söz etmezler? Buharlaştılar mı? Bu tür soru ve sorunların üzerinde hiç üzerinde durulmaz…

Ebrulidir güzel vatanımız… Luvi, Hitit enstrümanları vardır içinde… Rengarenktir Lidya, Karya, Pamfilya, Troas desenlerini, heykellerini seyretmekten keyf alır, mutluluk duyarız… Ören yerlerindeki uygarlık yapıtlarını gezerken heyecanlanırız. Sağlam temellere dayanır Ayasofya mimarisi… Osmanlı mimarisine dönüşürken minare eklenerek daha da güzelleştirilmiş ve gelenekleştirilmiş… Ruhunuzu okşayan ezgiler Anadolu’nun sazı, kavalının sesidir. Evrensel düşüncenin, felsefenin doğuş yerinin bu topraklar olduğunu öğrenince gurur duyarız…

İnanç boyundaki Ebrulilik tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkan tüm Anadolu inanç geleneklerinin İslam potasında eriyip senkretize[1] edilmesi şeklinde karşımıza gelir. Diğer inanç sistemlerinde olduğu gibi mezhep, tarikat gibi sosyal yapılanmalarda düşünürlerin yorumları, yeni dini kabul edenlerin yaşadığı toplumun önceki inançları, örf ve adetleri, gelenekleriyle bağdaşım süreci başlar. Yüzyıllar boyu kemikleşen inanca dayalı kimlik ve aidiyetin bir çırpıda yok edilmesi mümkün değildir. Tarih sahnesine yeni çıkan dinler, yayıldıkları bölgelerdeki insanları kendi dinlerine çekerken o insanlar eski dinlerinin alışkınlıklarından, kültür yapılarından, kült denilen tapınma ritüellerinden kolay kolay vazgeçemezler. Yeni dinle eski dini bir bağdaşım içinde eritmek sosyal psikolojinin doğal sonucudur.

Benimsediğimiz Ebrulilik paradigması içerisinde Anadolu Aleviliği ile ilgili aşağıdaki hususları irdelemek gerekiyor. Kızmadan, darılmada, itham edip karalama cihetine gitmeden, ”elimize, dilimize, belimize sahip çıkarak” fikir alışverişinde bulunursak bu inancın temel ilkesine ihanet etmemiş oluruz.

* Anadolu Aleviliğinde Orta Asya etkisinin konum ve boyutu. Sadece şaman etkiler mi, yoksa 400 yıl Mani inancını sürdüren Uygurların, Mazdeizmin, kısmen Budizmin etkileri olabilir mi?

* Anadolu’nun Müslümanlaşmasında Ön Asya’daki din, değer ve inançların konum, etki ve boyutu neler olabilir? Türkler Balkanlarda ilerlerken Anadolu’da ortaya çıkıp Bizans tarafından VIII Yüzyılda oralara sürülen Mani dini-Hristiyan senkretizmi kökenli Pavlikianların, Bogomillerin Bektaşiliği benimsemesi doğru mu?

* Alisiz Alevilik olur mu? Anadolu Aleviliği yüzyıllar öncesine dayandırılıyorsa Ali nerede? Acaba Ebruli harmanlama tüm birikimin içine eski kültlerinden birine Ali adını mı verdi? O zaman Hakk-Muhammet- Ali nerelerde yer alıyor?

* Ve de Anadolu Aleviliğinin bugünkü sorunları… Cem evleri ibadethane mi yoksa kültürel etkinlik merkezleri mi? Eğer ibadethane ise Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında mı yer almalı? Almaması gerekirse ABD ya da Avrupa Devletlerinin laiklik sistemi benzeri bir yaklaşım mı getirilmeli?

Tek tek bu soru ve sorunsalların analizi, tartışılması, irdelenmesi bağlamında  soğukkanlı ve bilimsel fikir ve bilgi alışverişinin yararlı olacağı kanısını taşımaktayız.

Alevi- Sünni, Hristiyan-Müslüman -Yahudi, Ezidi tüm Anadolulular bilime dayanan verilere başvurmalıdır. Bilimsel veriler dikkate alınmayıp “biz kendi kimliğimizi belirleriz” türünden hamasete dayanan sözler gerginliklere yol açar. Bilim tabulardan, yandaşlıktan uzak kalıp nesnelliği arar . Sosyal bilimlere dayalı tespit ve değerlendirmelerde nesnellik sağlayabilmek için farklı ve karşıt analizlere yer vermek gerekir. Aksi taktirde “ebrulu çimento” yıpranır; dağılmaz ama yaralar kangrenleşir.

----

[1] Dinsel terminoloji bağlamında uyum sağlamak. Bağdaşım.

Anadolu Aleviliğinin ebruli yapısı (1)

Niyazi Öktem

Editör: N. Cingirt
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Operasyonların dalga boyu!
Her Taraf
23.10.2025
Operasyonların dalga boyu!