Ömer F. Gergerlioğlu
Türkiye'de siyaset sivil toplum ilişkileri iyiye gitmiyor. Siyasete dışardan müdahale mi asıl suçlu? Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ilkeli bir şekilde uygulanmaması mı? Yoksa uzlaşı aramayan "dediğim dedik" yöneticilerin uzlaşı kültürünü hepten yok etmesi mi?
Türkiye'de şu an tartışılan İslamcılık akımının geliştirdiği bir parti ile dindar nesilleri tüm dünyada yetiştirmek isteyen bir cemaatin tartışması. İşin doğrusu sosyalizm veya milliyetçilik tartışılmıyor. Olumlu veya olumsuz bir şekilde tartışılan o toplumun ana konusudur. Diğerlerinin ya kendilerini yenileyememesi ya da toplumda yeterli karşılık bulamamasıyla neticelenen halleri nedeniyle ana konu dışında kaldığı görülmektedir. O halde bu ülkenin her kesiminden aydınının yakın olsun veya olmasın İslami akımları ve sorunlarını iyi tahlil etmesi gerektiği ortadadır.
Türkiye'de her siyasi ideolojinin devlet kadrolarında yer alma mücadelesi verdiği bilinir. Cumhuriyetin başlarında devlet partisi veya parti devleti yıllarında kadroların kime tahsis edildiğini açıklamaya gerek yok. Devlet törenlerinde kürsülerin üzerindeki altı ok amblemleri her şeyi açıkça anlatıyor. Namaz kılan memurun sürgün edilmesinin normal olduğu yıllar geçip çok partili hayatla tanışıp kadrolarda biraz farklılık oluştuğunu gözlemlediğimizde devletin sağ, milliyetçi kadrolarla dolmaya başladığını, öncekine benzer ötekileştirmenin bir başka cepheden devam ettiğini görüyoruz. 28 Şubat günlerindeyse devlet tehdit olarak gördüğü İslami akımlara karşı Alevileri yedeğine çekme taktiğine sarılıyordu.Özal ile başlayan süreçte ise Cemaat ve diğer İslami cemaatler bu kez kadrolaşma pastasından pay kapmaya başladılar.
Kadrolaşma bir olgu. Ancak kadrolaşarak adaletsiz uygulamalar yapılmasına zemin hazırlanması kim olursa olsun herkesin karşı çıkması gereken bir durum. "Sadece benim kadrom ve istediklerim olsun" derseniz çatışmanın başlaması kaçınılmaz. Ehliyet sahibi olma şıkkı dışarda kaldığı müddetçe kadrolaşma hayır getirmiyor. Bu çatışmanın kimle kim arasında olursa olsun başlamaması mümkün değil. Böylesi bir çatışma başladıktan sonra kör döğüşünde adalet aramak gibi bir seçeneğe mahkum edilmemiz herkes adına üzücü bir durum. Çıkan kavganın ön yargılı peşin fikirli ve her duruma göre kurgulanabilir taraftarlarıyla sürdürülmesi toplumsal barışı mahveden bir görüntü oluşturmaktan başka bir şey ortaya çıkarmıyor.
İşte yaşadığımız kavganın nasıl bitebileceğine dair bir fikir size. Tunus'ta farklı her kesimin büyük bir çoğunlukla kabul ettiği yeni anayasa. İktidarı tek başına paylaşma hastalığından kurtulmanın önemli bir göstergesi.
Raşid El Gannuşi, Erbakan döneminden beri Tunus'ta İslami hareketin önderlerinden olan bir şahsiyet. Türkiye'den çok daha baskıcı yöntemlerle yönetilen bir ülkede yıllarca zor bir muhalifliği gerçekleştirdi. İktidarın yıkılışı zalimce uygulamalara bedenini yakarak isyan eden bir gencin muhalefetiyle başlayıp başarıya ulaşınca isyanın nedenini ve iktidarın yıkılışını İslami mücadelenin zorunlu sonucu görme yanlışına düşmeden iktidara talip oldular. Gannuşi kenara çekilerek bir manevi önder gibi kaldı ve demokrasinin içselleştirilmesinin kolaylaştırıcısı oldu. Kabul edilen yeni anayasada İslamcılığın yaptığı önemli yanlışlara düşmeden farklı olanı da kabul eden bir anayasada herkesle uzlaştılar. Türkiye'de Erdoğan'ın ve Mısır'da İhvan'ın düştüğü hakimiyet hastalığına düşmediler. Aslında bunu açmak için İslamcılığın geldiği son noktayı tekrar hep birlikte masaya yatırmak gerekiyor. Gannuşi için bu, yeni bir yöneliş değil. Zaten Gannuşi öncesinden beri klasik İslamcılıktan farklı bir çizgi izliyor ve farklı olana karşı saygısını gösteren anlayışının altını çiziyor hiçbir komplekse ve korkuya kapılmadan doğrusu bu olduğu için kitaplarında yazıyordu.
Türkiye'de Erdoğan ve Gülen arasındaki kavgada alınacak pozisyon bahsedilen siyaset seçeneği değil. Çünkü bununla kast edilen Erdoğan'ın şu an bırakın liberal ve sol anlayışları dışlamasını İslami cenahtan gelenlerle bile gücünü paylaşmama isteğini normal görmedir. Olması gereken sorgulanabilir liderler olması gerektiğini herkese hatırlatmak, hakkaniyet üzerine bir uzlaşı kültürüne davet etme gerekliliğidir. Maalesef şu an aralarındaki şahsi sorunları çok güçlü özgüven ve egoları nedeniyle demokrasi dışı uygulamalarını kabul etmek ve geri adım atmaktan ziyade kabaran nefsleriyle çözmeye çalışan iki liderin oluşturduğu kavgayı ve sonuçlarını izliyoruz. Halbuki örnek aldıkları Hz. Peygamberin, yönetimde istişareye ve çatışmasız çözüme verdiği değeri çok iyi bilmekteler.
Erdoğan dışındakiler için de durum çok farklı değil aslında. Tunus'tan çok daha iyi bir demokrasi tecrübesi olan ve büyük sorunlarını yenme mücadelesi veren Türkiye'de yeni bir anayasa hülyası başka bir bahara kaldı. Partilerin toplumsal sözleşme olması gereken anayasayı ittifakla kendi anlayışlarına çekme çabası tüm dertliler açısından hüsran ile bitti. Görüldüğü gibi sorun sadece Erdoğan ve Gülen kavgası değil ötekini kabul edememe ve gücü paylaşmama hastalığıdır.
Şu aralar komplo teorilerinden geçilmiyor. Herkes için çok tatlı bir uğraşı komplo teorileri. Birine göre millici bir politika izleyen Erdoğan uluslararası güçler tarafından durdurulmaya çalışılıyor diğerine göre milli olmayan politikaları nedeniyle bu duruma düşürülüyor. Arada mentaliteye uymayan durumlar için ek yorumlar da hemen geliştiriliyor. Gizli güçlerin masasında oturup hiçbirimizin kulak misafiri olmadığımız kesinse, sevgili komplo teorilerimizin doğru veya yanlış olma ihtimali herkes için aynı orandadır. Hangi komplo teorisinin doğru olduğu tartışmasını bırakalım da ortadaki somut gerçeği tahlil edelim yoksa dostlar meclisinde yaptığımız gevezelikten öteye geçemeyiz.
www.omerfarukgergerlioglu.com
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018