Aslı Aydıntaşbaş
Son yıllarda Bodrum’dan nefret eder oldum. İtiş kakış; görgüsüzlük; üst üste binmiş evler; 50 TL’lik lahmacun vs... Almayayım. Bodrum ne zaman güzel biliyorsunuz? El etek çektiğinde, sonbaharda.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Avrupa ve Türkiye’den üst düzey katılımcılarla yılın en önemli dış politika konferanslarından sayılan EDAM toplantısı için Bodrum’dayım. Sinan Ülgen başkanlığındaki bu think-tank, ufak ölçekli olmasına rağmen yıllardır dış politikada son derece ufuk açıcı işler yapıyor. Bodrum toplantısı bunlardan sadece bir tanesi.
Laf olsun torba dolsun misali değil; gerçekten Ortadoğu nereye gidiyor, Türkiye’nin Batı’yla ilişkileri ne aşamada, Avrupa’nın geleceği ne olacak gibi temel soruların masa etrafında tartışıldığı ciddi bir beyin fırtınasından söz ediyorum.
Bu yılki katılımcılar arasında eski İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Kati Piri, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, perde arkasında Oslo sürecinin en önemli isimlerinden ve eski Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, AB’nin Genişlemeden ve Türkiye’den Sorumlu Direktörü Simon Mordue gibi isimler var.
Buraya kadar iştahınızı kabarttıysam ne âlâ; zira bundan sonra hiçbir şey söylemeyeceğim. EDAM toplantıları, Chatham House kuralları çerçevesinde off-the-record. Kim ne dedi, neler konuşuluyor anlatamam yasak!
Ama yine de ben genel ‘izlenimlerimi’ aktarabilirim.
Dün öğrendiğim en önemli başlık, yaşanan her şeye rağmen Türkiye’nin AB macerasının bitmediği, hatta düşük de olsa hâlâ yıl sonu için “vize serbestisi” ihtimalinin olduğu yolunda. Detaya girmeyeceğim; ancak AB Komisyonu, Türkiye’ye serbest seyahat hakkı tanımaya pek istekli gözüküyor. Yeter ki Ankara’da ellerine dönüp Avrupa Parlamentosu’na sunabilecekleri bir şeyler versin. Temel talep, Terörle Mücadele Yasası’nın “gazeteci ve yazarların hapse girmeyeceği” bir şekilde değiştirilmesi. Ankara da bunu konuşmaya hazır.
Anladığım şu; eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse, gazetecilerin cezaevinde olmaması yolunda Terörle Mücadele Yasası’nda ufak bir değişiklikle vize serbestisi hâlâ mümkün...
İkinci mesele, 2017’nin Avrupa’da seçim yılı oluşu ve bizzat Türkiye’yle ilişkiler konusunun Almanya, Fransa, Hollanda ve Avusturya’da ciddi bir gündem maddesi haline gelmiş olması. Bu yüzden vize işi olacaksa, bir an önce olması gerekiyor.
Avrupalılar 15 Temmuz sürecinde geç tepki verdiklerini kabul ediyorlar. AKP hükümetinin kendini darbecilerden ve devlet içindeki Gülenci yapılanmadan koruma hakkını da teslim ediyorlar. Ancak Türkiye’deki karanlık tablo ve cadı avının kendi kamuoyları nezdinde negatif bir algı yarattığının, bu durumun ellerini kollarını bağladığını söylüyorlar. Bir siyasetçi, “Ben şu ortamda kendi seçmenimin tepki duyduğu Türk hükümetine vize serbesti verileceğini nasıl anlatabilirim?” diyor.
En ilginç mesele, Türkiye-AB ilişkilerine alternatif bir model arayışının başlamış olması. Kimse açıkça söylemese de artık “ölme eşeğim ölme” tadındaki tam üyelik müzakere sürecinin gitmediği ortada. Ama Türkiye’nin Avrupa’dan tamamen kopması da kimsenin işine gelmiyor. Bu durumda yüksek sesle olmasa bile fiskos fiskos “B planı” konuşulmaya başlanmış. Türkiye AB’ye tam üye olmayacaksa, AB ile nasıl bir ilişki kurabilir? Daha perçinlenmiş bir gümrük birliği ya da bir cins imtiyazlı ortaklık mı? İleride İngiltere’nin AB’yle kuracağı ilişki, Türkiye için bir model olabilir mi?
İşte Bodrum’dan yönümüzü Batı’ya döndürüp baktığımızda, masadaki tartışmaların bir bölümü böyle...
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018