Aslı Aydıntaşbaş
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı barışçıl eylemi destekliyorum. CHP liderinin ‘Adalet Yürüyüşü’ umutların tükendiği, teslimiyet hissinin yaygınlaştığı bir dönemde hepimize ‘Bir ıslık da sen çal’ duygusu aşıladı.
Türkiye’de hâlâ geniş kitlelerin adaletsizlik ve demokrasi dışı savruluştan rahatsız olduğunu tüm dünyaya hatırlattı.
Ve daha da önemlisi, ana muhalefet partisini yeniden oyunun içine soktu. Bu yürüyüş, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi rotasını çizmesi ve Türkiye’deki kaygılı vatandaşların hatırı sayılır bölümüne “Merak etmeyin, biz varız. Buradayız. CHP hâlâ önemli bir faktör” mesajını vermesi açısından önemli.
Son dönem CHP’ye yönelik birkaç eleştirim oldu. Bunlardan en önemlisi, geçen yıl bu zaman TBMM’de dokunulmazlıkların kaldırılması için “Evet” oyu vermiş olmasıydı. CHP, kendi vekilleri ve tabanını hiçe sayarak bu konuda “Anayasaya aykırı ama biz evet diyeceğiz” diye son dakikada tutum değiştirmeseydi, bugün ne sevgili Enis Berberoğlu ne de Selahattin Demirtaş cezaevinde olacaktı.
Ve Demirtaş cezaevinde olmasa, hiç tereddütsüz referandumda “Hayır” çıkardı.
Ama dedim ya, gün CHP’yi eleştirme günü değil. Demokrasi için kafa yoran, çabalayan, umut besleyen insanların dayanışma günü. Bu anlamda hepimizin Kemal Bey’e bir kredi açması ve başarılı olması için desteklemesi gerekiyor. Zira mesele sadece Enis meselesi değil; mesele “Yeter artık!” diyebilmek.
CHP’nin kararlı ve tutarlı olması durumunda iktidarın eninde sonunda bu sesi duyacağını düşünüyorum. Burada önemli olan, CHP’nin bu barışçıl eylemi anlamlı bir sonuç alana kadar sürdürebilmesi. Kemal Bey’in yeniden Gandi üslubunu benimsemesini, yaptığı açıklamalarda mutedil bir dil kullanmasını son derece önemsiyorum. Son yıllarda miting meydanlarında tutturduğu o iddialı ve Kasımpaşalı dil CHP liderine yakışmıyordu. Sonuç da almadı. Doğru olan, CHP liderliğine ilk soyunduğu dönemde kullandığı ‘sakin güç’ üslubudur.
Bazı ateşli solcular, bu sakin protestoya burun kıvırıyor, CHP lideri essin, gürlesin, halkı sokağa çağırsın istiyor. Yanılıyorlar. CHP’nin başvurduğu pasif direniş, bugünün koşullarında Türkiye’de sonuç alabilecek tek protesto yöntemidir. Normal bir dönemden geçmiyoruz. Daha şaşaalı, daha iddialı adımların başarı şansı yok. Meclis’te sabaha kadar bağırsanız, dinleyen olmuyor; onlarca basın toplantısı yapsanız, medya yer vermiyor; gösteri düzenleseniz, herkes gözaltına alınıyor.
O yüzden Kemal Bey’in başlattığı bu Adalet Yürüyüşü’nün en doğru adım olduğunu düşünüyorum.
Ancak CHP, Adalet Yürüyüşü sonrasındaki adımları da şimdiden düşünmeli. İlkeler üzerinden bir Demokrasi Bloku kurmak düşüncesi, referandumdan bu yana ağızlarda. Ancak anlamlı bir adım yok. Hepimizin gözünde saygın bir gazeteci ve siyasetçi olan Enis, cezaevinde olmamalı. Peki ya Selahattin Demirtaş ya da Ayhan Bilgen? Enis çıkıp onlar kalsa, bu yürüyüş başarıya ulaşmış mı olacak?
Nereye varmak istediğimi anladınız... CHP’nin artık kendi kitlesi ötesinde, yüzde 50’nin “oyun kurucu” gücü haline gelmesi, bunu yapabilmek için de ‘HDP meselesiyle’ yüzleşebilmesi gerekiyor. ‘HDP meselesi’, CHP’nin kendi kendine sorun ettiği bir konu. Ne taban ne de milletvekilleri için sorun değil; ama genel merkez bu konuda ürkek. Yandaş medyadan gelen 3 tweet ve 4 internet manşetiyle kilitlenebiliyorlar. Şu zamana kadar HDP varlığını bile yok saydılar. Artık bu durumun değişmesi gerekiyor.
Adalet Yürüyüşü, doğru başlangıç. İkinci adım, 2019 için demokrasi cephesi olmalı. Burada da yol, Maltepe değil Edirne’ye uzanıyor...
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018