Aslı Aydıntaşbaş
İlginç bir durum var. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 5 büyümesi bekleniyor. Bu, Türkiye gibi pek çok sorunu olan bir ülke için, çok büyük bir şahlanış sayılmasa da, hiç de fena bir rakam değil.
Peki neden “ilginç” bu durum? Türkiye çok daha büyük büyüme oranlarını görmedi mi geçmişte?
Gördü tabii. Ama o dönemlerde her yıl reform yapan bir Türkiye vardı. Şimdi geriye giden, daha otoriter bir Türkiye var. Ona rağmen büyüyor.
Son bir yıldır memleket, ‘kanun hükmünde kararnamelerle’ yönetiliyor; bürokrasiden yüz elli bine yakın çalışan atıldı; Türkiye’nin Avrupa’yla ilişkileri koptu kopacak; dibimizde bir iç savaş devam ediyor; global imajımız yerle bir; en fazla gazeteciyi hapse atan ülkeyiz; dünyanın en baskıcı rejimleri arasında parmakla gösterilen bir yer olduk.
İşte bunları alt alta sıraladığınızda yüzde 5 sahiden bize mesajlar içeren bir rakam. Ben ve benim gibi demokrat insanlar, yıllardır sağlıklı bir ekonomik kalkınma için sağlıklı bir demokrasi olması gerektiğini söylüyordu. Darbe sonrası hükümet reform değil otoriterleşmeyi seçince, herkes ‘piyasa sopası’ denilen bir kavramdan konuşmaya başladı. Eğitim sistemimiz yerde, demokrasimiz çöpte, kurumlar namına bir şey kalmamış. “Bu kafayla gidersek çok yakında duvara toslarız” diye konuşuldu her köşede.
Ama öyle olmadı. Demek ki liberal demokrasi olmadan da pekâlâ neo-liberal bir ekonomiyi pazarlamak mümkünmüş...
‘Piyasa sopası’ diye bir şey varsa, bu sopa sadece hükümeti Merkez Bankası’nın faizleri yukarı çekmesine izin verme konusunda ikna etti. Gerçekten de Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası’nın, Saray’daki danışmanların uçuk teorileri yerine daha klasik ekonomik reflekslerle hazırladığı bir dizi adım, etkili oldu. Kredi Garanti Fonu, beklenen can simidi işlevini üstlendi. Dolar 3.5 TL’ye mıhlandı. (Hatta son günlerde 3.5’in bile altında.)
Bütün bunlar olurken, iç ve dış piyasalardan ‘daha demokrat ol’ baskısı falan da gelmedi.
Böylece Türkiye’yi yönetenler, siyaseten daha demokrat ve ılımlı davranmak zorunda kalmadan, yüzde 5 büyümeyi yakaladı.
Avrupa’da ikinci bir İspanya olma yolundayken, Avrupa rotasından çıktık; Çin gibi anti-demokratik ve nevi şahsına münhasır bir konuma yöneldik. Yabancı yatırımcıya, “Sen takılma insan haklarına, Batı karşıtlığına falan. Gel koy paranı” diyor, piyasadaki cazip seçenekleri pazarlamaya çalışıyoruz.
Ve tuttu. Dünya ekonomisi, en azından şu an için, Türkiye’yi Batı dışında antidemokratik bir rejim olarak kabullenmiş gibi. Memlekete para giriyor.
Diyeceksiniz ki “Gelen sadece sıcak para”, “Yatırım yok” vs. Bütün bunlar doğru. Gelen sıcak para. Kuşkusuz hukuk devleti olmayan bir yere kimse gelip fabrika açmaz, ama parasını faize koyar. Nedeni de memleketin meziyetleri ya da Mehmet Şimşek’in kara kaşı değil. ABD’de Donald Trump beklenen ekonomik sıçramayı yapamadı; FED faizleri sert yükseltmeyecek; uluslararası sermaye yeniden gelişen ekonomilerde yüksek faiz arayışına girdi. Batı ülkelerinde faiz negatifken, Türkiye’de bankalar yüzde 14 veriyor. Ve herkesin iştahı kabarıyor.
Peki bu durum ‘sürdürülebilir’ mi? Kimse bilmiyor. Ekonomiyle ilgili söylenen her şey, şu zamana kadar yanlış çıktı.
Ama ülke ciddi bütçe açığı veriyor. Cari açık zaten malum. Doğayı mahvediyor. Demokrasi namına bir şey yok. Üç kuruşa işçi çalıştıran, vergi vermeyen kalitesiz sermaye geliyor. Gazeteciler hapiste, üniversiteler dökülüyor.
Özgürlük olmayınca, bize sunulan yüzde 5 büyüme, böyle oluyor.
İstediğimiz bu muydu?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018