Aslı Aydıntaşbaş
Yavaştan yavaştan contayı yakma emareleri gösteren güzel ve sorunlu ülkemiz, erken seçim kararıyla tam bir tımarhaneye döndü.
Bu konuyu önümüzdeki 2 ay boyunca konuşacağız. Ancak en başta kayda geçirmek istediğim bir çift sözüm var.
İlk sözüm muhalefete; özellikle de anamuhalefet olarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Tamam baskı var, OHAL var, anormal koşullar var. Kimse işinizin ne kadar zor olduğunu yadsımıyor. Ama bir yıldır bu memlekette her Allah’ın günü “erken seçim” lakırdısı dinlemedik mi? Nedir doluya tutulma halleri, paldır küldür çıkışlar?
Daha çatı aday mı çıkacak yoksa her parti farklı aday mı gösterecek bilmiyoruz. Oysa kamuoyunun CHP’den beklediği, “Kontrol bizde. Ne yaptığımızı biliyoruz” hissi. Sizden ricam, büyük arayışların büyük yalpalamalara dönmemesi. Bize lütfen 35 yaş altı kimsenin adını sanını duymadığı ikinci bir Ekmeleddin vakasıyla gelmeyin...
İkinci sözüm, HDP’ye. Elinizdeki en parlak aktör, Selahattin Demirtaş. Daha ne bekliyorsunuz? Var mı sahiden hem HDP’lilerin, hem de HDP’ye küskün kesimlerin oyunu alabilecek, muhafazakâr Kürtlerin kırık kalplerine dokunacak ve bir de üstüne üstlük yüzde 10 barajını geçebilecek başka bir isim?
Üçüncü sözüm, Temel Karamollaoğlu’na. Sizi tanımıyorum, ancak ben de herkes gibi dikkatle izliyorum. Bu seçimde olağanüstü önemli bir rolünüz var. Tek bir replikle filmin akışını değiştiren karakter olabilirsiniz. Eğer bu seçimde tüm partilerin ortaklaşacağı bir “çatı aday” olacaksa, bunda en makul isim, Abdullah Gül’dür. Solcular ve AKP’li elitler, farklı sebeplerden dolayı Gül seçeneğine burun kıvırabilir. Ancak Abdullah Gül’ün 2005 yılından beri anketlerde beğeni oranının Tayyip Erdoğan’ın üzerinde olduğunu, geniş halk kitlelerinin gözünde devlet yönetme becerisine sahip ve demokrat bir devlet adamı olarak göründüğünü hatırlatmak isterim. Çatı aday, tanım itibarıyla herhangi bir partinin adayı değil üzerinde geniş konsensüs olan aday olmalıdır.
Bu formüle gidilecekse Saadet Partisi’nin görevi, Abdullah Gül’ü ikna etmek değil; CHP, HDP ve İYİ Parti’yi Abdullah Gül etrafında güçlü bir güç birlikteliğine ikna edebilmektir. Eski cumhurbaşkanının Türkiye’nin gidişatı konusundaki kaygılarına rağmen, kendi partisine karşı bir yarışa girmeyi düşünmediğini biliyoruz. Bu durumda Gül’ü ikna edecek tek şey, Saadet ve CHP’den gelecek güçlü bir destek sözüdür.
Zor olan, onu koparmaktır.
Medyaya da bir çift lafım var ancak söylemek anlamlı mı bilemiyorum. Medyamız artık bir parodiye dönüştü. Haber yapmamak, yaparsa sormamak, sorarsa yazmamak üzerine tuhaf bir habercilik stili gelişti. HDP’yi görmez, İYİ Parti’yi yazmaz, CHP’den hazzetmez. Sadece bilmenizi isterim ki, bu durum bu halkın gözünden kaçmıyor.
İYİ Parti’ye eleştirim, demokrasi konusunda sesini yükseltmemesi. Evet, Türkiye’de insanlar huzur istiyor, daha iyi yönetim istiyor ancak demokrasi ve özgürlük de istiyor. Nüfusun yüzde 80’i, bir biçimde Avrupalı bir Türkiye’de yaşamak istediğini söylüyor. İYİ Parti’den bu alanlarda tatminkâr bir laf işitmedik. AKP+MHP blokuyla milliyetçilik yarıştırmanın anlamı yok. O alan zaten dolu. Sağda Türkiye’nin ihtiyacı olan, Turgut Özal’vari biraz özgürlük, biraz refah vaat eden, biraz Batılı, biraz muhafazakâr bir sentez. Bunu yapamadığınızı düşünüyorum.
İktidara da iki çift laf etmek isterdim. Ama tüh, yerim kalmadı! Haliyle burada bitiriyor, herkese iyi pazarlar diliyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018