Melih ALTINOK
Mahkemelerin iş yükünden yakınılır ama asıl yoğunluk sosyal medyada yaşanıyor.
Her gün yargının verdiği ya da vermediği bir karar gündemin ilk maddesi oluyor.
Nasıl olmasın...
Bir gün annenin çocuğuna attığı terliği silah sayıyor yargı, ertesi gün bildiğiniz leğeni...
Sala okudu diye İzmir'de imam dövenleri serbest bırakan mahkemeler ahaliden tepkigelince tutuklama kararı veriyor...
Tıpkı geçtiğimiz günlerde bir sanat merkezinin kapısını yakan provokatör hakkındaki tutuksuz yargılama kararının insanlar kızıyor diye "tutukluya" çevrilmesi gibi...
Twitter'da görülen son davanın konusu 82 yaşındaki Fatma Sazan'a verilen ceza.
Manisa'nın Soma ilçesinde yaşayan Fatma Hanım hakkında, evinin önünde gerçekleşen bir kavgayı ayırmak için değnekle bir kişiye vurduğu iddiasıyla dava açıldı.
Mahkeme Sazan'a 3 bin liralık para cezası verdi fakat ödeme gücü olmadığı için cezası, kamu hizmeti cezasına çevrildi. 82 yaşındaki Fatma Sazan her gün cami önünde 4 saat nöbet tutuyor.
Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Soma Valiliği ile belediyesi cezayı ödediler ve yaşlı kadın angaryadan kurtulmuş oldu.
Peki, nereye kadar?
Vatandaş böyle bir yargıya güvenir mi?
Yargının görevi adaleti sağlamak mı yoksa kamuoyu algısı yönetmek mi?
Elbette hayır!
Ancak bu sorun, sıkça önerildiği gibi ceza kanunlarının düzenlenmesiyle aşılamaz.
Çünkü sorunumuz kanunlarımızın sertliği, yumuşaklığı ya da çağa uygunluğu değil.
Örneğin Fatma Hanım'a verilen "camide nöbet" cezasına bugün itiraz ediyoruz ama... Birkaç yıl önce, bu olaydaki gibi mahkemelerin "alternatif hukuki yaptırımlar" uygulamasının önü açıldığında "devrim" benzetmeleri bile yapılmıştı. Bugünse yakınıyoruz.
Demek ki neymiş, 18 yaşında birine vereceğiniz cami nöbeti cezası, 82 yaşındaki nineye büyük gelebilirmiş.
Ve siz, "Olsun, vatandaş seneye de giyer" diyemezmişsiniz.
Zira adalet kamuoyu vicdanının tatmin olmasıdır. Yoksa verilen karar zulüm olur.
O halde, vatandaşın akıl ettiğini, onca yıl okuyup devletin "hâkim, savcı" olur dediklerinden bazıları düşünemiyorsa... Lakaytlık alıp başını gidiyorsa... Kimilerinin hayatını kaydıran o "yaz kızım" final cümlesi, karar verenler için sonrası takip edilecek bir sürecin startı olmuyorsa... Yapılacak tek şey "sorumluluğu" artırmaktır.
Bahsettiğim sorumluluk yargıdan ziyade siyasetle alakalı.
Ama sanırım Türkiye henüz bunu tartışmaya hazır değil.
Baksanıza, referandumda oylayacağımız anayasa değişikliğinin yargı ile ilgili bölümlerini hâlâ atamalar boyutunda tartışıyoruz.
Temel kabul ise, atamalar boyutunda siyasetin etkisinin artmasının kötü olacağı.
Oysa ABD ve çağdaş batı demokrasilerinde siyasetin yargı atamalarındaki rolü halkın yargıya katılımı ile orantılı görülüyor.
Çünkü böylece değişim, dönüşüm, ihtiyaçlar yargısal süreçlere daha hızlı yansıyor, aksaklığın sorumlusu da siyaset oluyor. Bedelini de sandıkta ödeyeceğini biliyor.
Zira hukuk sadece hukukçulara bırakılamayacak kadar hayati bir konu.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019