Melih ALTINOK
Adını koyalım.
Almanya işi şahsileştirdi...
FETÖ'cülere, PKK'lılara, ne kadar Türkiye düşmanı varsa hepsine kucak açtılar.
Ülkelerinde, Türkiye Cumhurbaşkanı'na suikast yapana araba vermeyi vaat eden örgütlerin kampanyalarına müsaade ediyorlar...
Gün aşırı NATO'ya, BM'ye "bunlara müdahale edin artık ayol" türünden çağrılar yapıyorlar...
Sanki AB, Almanya'nın ikili ilişkilerinde kullanılması için kurulmuş gibi... Kafalarını bozarsak bizi Gümrük Birliği'nden attıracaklarını söylüyorlar...
Uluslararası hukuku ve taahhütleri yok sayıp, Türkiye'deki kredilerinin teminatlarını tekrar gözden geçireceklerini açıklıyorlar.
Türkiye'nin bir Alman vatandaşını yargılamasını kabul edemiyorlar.
Ancak her gün 5-10 Türkü casusluk suçlamasıyla gözaltına almayı ihmal etmiyorlar. Ama biliyorsunuz onlar bizim "tutuklama" dediğimize "soruşturma" dedikleri için pek sorun olmuyor.
Hatta işi öylesine abarttılar ki, İspanya'dan bir banka soygunu zanlısını Türkiye'ye iade etmesin diye devreye bile giriyorlar. Mafya gibi İnterpol karakolundan"adam alıyorlar..."
Türkiye'deki muhalifleri daha güçlü destekleme kararını aldıklarını açıklayan Alman hükümetinin bir yetkilisi de geçenlerde Türkiye'nin Kültürelfaaliyetlerine artık izin vermeyeceklerini haykırıyordu!
Sebebi yaklaşan seçimler ya da uzun vadeli ekonomik planlar da olabilir,Ortadoğu'dan pay kapmak için bölgede etkinleşmek de...
Kesin olan delirmiş gibi davrandıkları. E tabii tarihte, Alman yöneticilerin delirince neler yaptıklarını bildiğimiz için de kaygılanıyoruz.
Dünya savaşlarının birincisinden de ikincisinden de, Berlin birleşirken devletten sürdükleri yüzbinlerce "şüpheli" Doğu Alman vatandaşından da... Çok çok iyi biliyoruz kendilerini.
Dolayısıyla, "Bunlar yakında ülkelerindeki Türk kökenli vatandaşları da uzun yürüyüşlere çıkartılar mı acaba" sorusuna net olarak "hayır" diyemiyoruz.
"Yok, artık" mı diyorsunuz? Eminim milyonlarca Yahudi de Holokost başlamadan birkaç ay önce sizin gibi iyimserdi.
Peki, Türkiye ne yapmalı da dip yapan bu gerginliği normale çevirmeli?
Bence hamaseti bırakıp uluslararası hukuku Alman yöneticilere hissettirmeliyiz; Berlin'e "Türkiye'de hakimler var" dedirtmeliyiz.
Aynı sistem içerisinde yer alan, eşit ve egemen iki devlet olduğumuzu mütekabiliyet ilkesini yaşama geçirerek göstermeliyiz.
Bu yönde bir takım adımlar var ama daha üst bir perdeden...
Örneğin şu Türkiye'deki Alman okulları.
Atatürk'ün eğitim sistemini birleştirdiğini öğretmediniz mi bizlere okulda?
E o halde, vatandaşının anadilde eğitimine müsaade etmeyen sistem niçin Almanlara bu imtiyazı tanıyor?
FETÖ'den dilimiz yanmadı mı? Başka ülkedeki okul meselesinin misyonerliği aşan şekilde çocukları devşirmek için bir araç olduğunu anlamadık mı hala?
Hem Almanya Türk okuluna izin veriyor mu? Siz hiç, ülkesinde çocuğunu Türk okuluna gönderen bir Alman'a rastladınız mı mesela?
Bir Türk çocuğunun, dünyada İngilizce gibi geçerliliği olmayan Almanca dilinde temel bilimleri öğrenmesinin pratik faydası ne?
Yahu deyimleşmiş geyikler var... "Life is too short learn German" (Hayat Almanca öğrenmek için çok kısa) diye...
Ha illa Alman okulu olacaksa da ana dil Türkçe, diğerleri seçmeli olmalı ve Bakanlık da müfredatlarına diğer okullarımız gibi hakim olmalı.
Bence Türkiye Almanlarınki başta olmak üzere yabancı okulları ve onların arkasındaki vakıfları mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde tartışmaya başlamalı.
İddia ediyorum Almanya da bize katılacaktır. Hem de çok ateşli şekilde.
Çünkü bu okullar "ecnebiler" için çok önemli. Düşünsenize, bu okullardan çıkan kimi isimler Başbakan bile oldu Türkiye'ye.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019