Bahadır ÖZGÜR
Depremde 50 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Ölenlerin yakınlarının beklediği tek şey, tüm sorumluların eksiksiz yargılanması. Ama davalarda öyle şeyler yaşanıyor ki, sormadan edemiyor insan: “Bir devlet vatandaşına bunu nasıl yapar?
Her seferinde “Bu kadar da olmaz” dediğimiz bir olayla karşılaşıyoruz çünkü.
İşte onlardan birisi daha…
*
103 kişinin enkazında yaşamını yitirdiği Antakya’daki Kule Apartmanı olayını, ilk andan beri takip ediyorum. Müteahhidinin 51 imar suçu çıktı. Binadaki usulsüzlükler iki yıl önce şikayet edildi. Dava açıldı. Yetkililer umursamadı bile.
Bu işi takip eden Görkem Ulaş ve Av. Ebru Ulaş şimdi ölenlerin hakkını savunmak ve müteahhidin yanında sorumluluğu olan Antakya Belediyesi yönetiminin de cezalandırılması için çabalıyorlar. Ve çabaları öyle bir skandalı ortaya çıkardı ki, akıllara zarar!
Görkem Ulaş müteahhidi ve belediyeyi, 5 Mart 2023 günü CİMER’e şikayet etti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri Kule Apartmanı’nda inceleme yaptı. 19 Nisan 2021 tarihli bir rapor hazırlandı.
Raporda ruhsata aykırı pek çok kusur bulundu. Şöyle deniliyordu:
“Söz konusu yapının yapı müteahhidinin ve şantiye şefinin, yapı denetim ve laboratuvar firmaları olmadan beton döktüğünden ve yapıdaki statik ve mimari değişiklikleri yapı denetime bildirmeden inşa ettiğinden dolayı sorumlu ve kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır.”
Fakat tespit edilen esas konu çok daha başkaydı:
“Söz konusu yapıda ilgili idaresi tarafından statik projesinde 3 kolon eksik olmasına rağmen yapı kullanma izin belgesinin düzenlenmesi sebebi ile ilgili idarenin kusurlu ve sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.”
Yani binada olması gereken, onu ayakta tutacak statik projede gösterilen 3 kolonu müteahhit hiç inşa etmemiş.
İşin doğrusu kolon kesme, kaçak kat çıkma, standart dışı malzeme kullanma gibi suçlarla karşılaşmak neredeyse olağan hale geldi. Lakin projede olan kolonların yapılmadığı nadir görülen bir durum. Çevre Bakanlığı’nın yetkilileri belediyeyi de sorumlu tutuyor.
BELEDİYE NE YAPIYOR?
Raporu saklayıp hiç sorun yokmuş gibi yapı kullanma izni veriyor.
Nihayetinde 103 insan yaşamını yitiriyor. Dava açılıyor. Avukatların ısrarı ile belediyeden binanın statik projesi dahil tüm belgeler talep ediliyor.
Peki bu sefer belediye ne yapıyor dersiniz?
Belediye bir statik proje gönderiyor. Mahkeme de bunun üzerinden Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden teknik açıdan bir inceleme istiyor. Heyetin raporunda şu ifadeler yer alıyor:
“Dosya kapsamında binaya ait mimari proje ve zemin etüt raporu bulunurken, statik proje mevcut değildir… Kule Apartmanı’na ait statik proje bulunmadığı için taşıyıcı elemanların özellikleri hakkında bir inceleme yapılamamıştır. 13.03.2023 tarihli Olay Yeri İnceleme ve Görgü Tespit Tutanağı’nda da taşıyıcı sistemler ile ilgili herhangi bir bilgi verilmemiştir.”
Akıllara şu soru takılıyor elbette: Belediye statik projeyi göndermiş miydi? Evet gönderdi ancak, akıllara zarar bir sahtekarlıkla. Bakın üniversitenin raporunun 23. sayfasında bu konuda ne deniliyor:
“Soruşturma dosyasındaki statik proje başka bir parsele (Parsel no: 3978) aittir.”
Bu cümlenin anlamını açıklamaya gerek yok aslında. Yine de kayda geçelim. Belediye mahkemeye yıkılan Kule Apartmanı’nın değil, başka bir binanın statik projesini göndermiş!
Bitmedi... Skandalın son halkası var daha.
Avukatlar bakanlık yetkililerinin depremden önce hazırladığı raporu tesadüfen aynı olayla ilgili başka bir davanın eklerinde buluyor. Ve derhal Kule Apartmanı ile ilgili asıl statik raporun gönderilmesini talep ediyor.
Belediye bu sefer de ne diyor dersiniz?
Yanıtı davanın avukatlarının ağzından aktaralım: “Depremde binalarla beraber evraklar da enkazda kaldı!”
*
Başından sonuna bu olayın sorumsuzlukla, usulsüzlükle açıklanabilir bir hali var mı? Düpedüz 103 cinayetin üzerini kapatmak değil mi? Hala görevde olan yetkilileri yargılayacak, hak ettikleri cezayı verecek, ölen 103 vatandaşının hakkını arayacak bir devlet kaldı mı?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2025
29.09.2025
23.09.2025
18.09.2025
5.09.2025
30.08.2025
26.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
18.08.2025