Bahadır ÖZGÜR
Habertürk merkezli başlayan uyuşturucu operasyonundan sürpriz bir isim çıktı: Gürbüz Yiğit!
Hem ifadelerde adının geçtiği olay hem de operasyondan önce yaptığı ihbarda anlattıkları, Yiğit’in soruşturmanın en gizemli aktörlerinden birisi olduğunu gösteriyor.
Nasıl mı?
Önce kim olduğunu kısaca hatırlayalım…
***
Uyuşturucu partilerini organize ettiği ileri sürülen Kasım Garipoğlu’nun babası Hayyam Garipoğlu ile beraber, 1998’deki Türkbank ihalesinden dolayı çete davasından ceza alan Korkmaz Yiğit’in kardeşi.
Korkmaz Yiğit’in hikayesi de bugünün Can Holding’ine benziyordu. Aniden büyümüş, banka almış, sonunda medyaya el atmıştı. Ne olduysa, ondan sonra oldu zaten. Çakıcı ile Türkbank ihalesi için yaptığı bir telefon konuşması ortalığa düşünce, siyaseti de sarsan bir skandallar zinciri tetiklendi. Olayda adı geçen dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz istifa etti, hükümet düştü.

İşte Gürbüz Yiğit, içi boşaltıldığı için TMSF tarafından el konulan ağabeyinin diğer bankası Bank Ekspres davasının hükümlüleri arasındaydı. Kısa süre hapis yattı. Ağabeyi Korkmaz Yiğit ise Ekim 2012 ile Haziran 2013 arasında Silivri Cezaevi’nde kaldı. Koğuş arkadaşı Münevver Karabulut’u katletmekten hapis yatan ve cezaevinde intihar eden Hayyam Garipoğlu’nun öz yeğeni Cem Garipoğlu’ydu.
90’lardaki çete-siyaset-sermaye ilişkilerinin merkezinde yer alan iki ünlü ailenin mensupları, bir başka dönemin karanlık ilişkilerinin ortasında yeniden beliriyor.
Gürbüz Yiğit’in bu soruşturmadaki rolü oldukça ilginç. Çünkü eldeki ipuçları, yanıtını şimdilik bulamayacağımız bir soruyu akla düşürüyor:
Bir ihbarcı mı, tanık mı, yoksa Garipoğlu’na bilgi sızdıran kişi mi?
Beraberce bakalım şimdi…
‘PARTİLERİN İHBAR EDİLECEĞİNİ BİLDİRDİ’
Firari Kasım Garipoğlu’nun etkin pişmanlıktan yararlanan şoförü İ.A.A. verdiği ifadede önemli bir bölüm var. Savcı şoföre, cep telefonundan çıkan bir mesajı soruyor.
Mesajın ne olduğu ifade tutanağından yer almıyor. Şoförün cevabı şu:
“Bana sormuş olduğunuz cep telefonuma gelen Kasım Bey’in ve Kasım Bey’e ait yalıda yapılan partilere ilişkin ihbarlar yapılacağı yönündeki mesajları gönderen kişi Gürbüz Yiğit isimli şahıstır. Bu şahıs Kasım Bey yurtdışındayken yaklaşık 15 gün önce yalıya geldi. Kasım Bey ile görüşmek istedi ancak Kasım Bey görüşmek istemeyince benim irtibatımı alarak benim üzerimden iletilmek üzere bana sormuş olduğunuz mesajları tarafıma gönderdi. Bildiğim kadarıyla bu şahıs Korkmaz Yiğit’in kardeşi olan Gürbüz Yiğit’tir ve söylediği kadarıyla Kasım Bey’in babası olan Hayyam Garipoğlu’ndan çok eski bir tarihe dayalı alacaklıymış.”

İfadedeki “yalıdaki partilere ilişkin ihbarlar yapılacağı…” cümlesi dikkat çekici.
Telefondaki mesajların, savcılığın soruşturma başlattığı ile ilgili bir bilgi olduğunu anlıyoruz. Nitekim Kasım Garipoğlu da operasyondan 15 gün önce gerçekleştiği belirtilen bu görüşmeden sonra Türkiye’ye bir daha dönmüyor.
Magazin yığınının arasında kaybolan bir başka kritik bilgiyi daha aktaralım.
Mehmet Akif Ersoy, 9 Aralık 2015 günü gözaltına alındı. Kasım Garipoğlu hakkında yakalama kararı ise 18 Aralık günü çıkarıldı. Ersoy gözaltına alınmadan önce Gürbüz Yiğit, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir ihbarda bulundu. Savcılığın 8 Aralık tarihli resmi yazısında ise Yiğit’in ‘müşteki sıfatı’ ile detaylı beyanına başvurulacağı, avukatına bildirildi.
Yani Gürbüz Yiğit’in resmi ihbarda bulunmadan önce mi Kasım Yiğit’e mesaj ulaştırıp iddia ettiği borcu istediği yoksa ihbardan sonra mı bunu yaptığı konusunda akıllara soru işareti düştüğünü not edelim.
Gelelim ihbar mektubuna…
İhbarında Kasım Garipoğlu’nun, GKFX üzerinden Asyalı müşterilere ait 29 milyon doları sahte finansal işlemlerle zimmetine geçirip yurtdışına kaçırdığını ileri sürdü.
Olayın ne olduğunu dün yazmıştım. Detaylı bilgi için şu habere bakılabilir:
‘BURUNLARINDAN KAN GELENE KADAR…’
Gürbüz Yiğit’in ihbar dilekçesinin devamında ise şöyle diyor:
“2025 yılı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile ‘Aile Yılı’ ilan edilmiş olup özellikle bu anlamlı yılda ülkemizin, milletimizin birliğinin, beraberliğinin ve devamlılığının teminatı için toplumun ve özellikle ailelerin ahlaki yapısını bozacak her türlü eyleme karşı büyük bir kararlılıkla mücadele edilmesi her vatandaşın sorumluluğudur.
Bu kapsamda; Kasım Garipoğlu ve partilerine katılım sağlayan kişiler hakkında uyuşturucu madde kullanımına yer sağlama, uyuşturucu temini-dağıtımı ve müstehcenlik suçlarını işlediklerine dair makul şüphe bulunmakta olup Kasım Garipoğlu kadar bu partilere katılım sağladığı tespit edilecek diğer kişilerin de tespit edilerek cezalandırılması için gereğinin yapılması gerekmektedir. Zira ailelerin olduğu yerde uygunsuz hareketler sergilenmesi, bu grup partilerine yer sağlanması, topluma mal olmuş ünlülerin burunlarından kan gelene kadar uyuşturucu tüketmeleri ve bu eylemlerinden dolayı hiçbir yaptırımla karşılaşmamaları, çocuklarımızı ileride bu tür bireyler olmaya itecek ve ne yazık ki yozlaşmış, çarpık bir toplum olmamıza sebebiyet verecektir.
Alkolün su gibi aktığı, genç kızlarımızın çıplak dolaştığı, kutlamaların şampanyalarla yapıldığı ve müstehcen dansların gerçekleştirildiği, lüks ve sınır tanımamazlıkla dolu bu etkinlikler ahlak sınırları ve kamusal huzur konusunda derin tartışmalar başlatmaya elverişlidir…”
İhbar dilekçesinden anladığımız kadarıyla partilerde çekilmiş bazı görüntüler de delil olarak sunulmuş.
Bakalım daha ne sürprizler çıkacak…
Yazarlar
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
5.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
14.11.2025
12.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
1.11.2025
30.10.2025