Bahadır ÖZGÜR
Bunu da gördük! Cengiz İnşaat altın madenini savunmanın bir ‘milli mücadele’ olduğunu ilan etti. Şaka değil. Eskişehir’de, Eti Bakır’ın açacağı yeni altın madeninin propagandası için evlerin kapısına bırakılan bir broşür hazırlandı. Başlığı şöyle: “Altın Madenciliği Milli Mücadele’dir!”
Atatürk fotoğrafları ile süslenmiş broşürde, siyanürün kansere veya başka hastalıklara sebep olmadığı savunuluyor. Atatürk’ün madencilik ile ilgili sözlerine atıf yapılıyor.
Cengiz İnşaat’ın propagandasını yaptığı altın madeni ise Eskişehir’in meyve-sebze deposu olan, verimli tarım arazilerine sahip Alpagut bölgesinde bulunuyor. Tam 57 bin ağaç kesilecek. Tabi aynı anda Kazdağları’nda da on binlerce ağacı boğazlıyor.
Yurtseverliği göz kamaştırıyor gerçekten.
Gelin şimdi birkaç ay öncesine gidelim. İngiltere’de yayınlanan bir haberi okuyalım. Bakalım Cengiz’in ‘milli mücadeleden’ anladığı aslına neymiş…
Cengiz İnşaat’ın şirketi ICoNiChem, bu yıl 150 bine yakın şirket içinde en iyiler arasına girdi ve ‘altın madalya’ kazandı. Gerekçesi sürdürülebilirlik, çevreyi koruma, emek ve insan haklarına saygı, etik ilkelere ve yasal mevzuata bağlılık, yolsuzlukla mücadeleye duyarlılık. Ödülü veren kurum, 185 ülkedeki şirketleri değerlendiren EcoVadis.
Bu şirket elektrikli otomobiller başta olmak üzere askeri ve uzay sanayi, bilgisayar, cep telefonu vb. alanlarda kullanılan kobalt ürünleri üretiyor. Dünya kobalt üretiminin yüzde 2’si Cengiz İnşaat’ın elinde. 5 yıl öncesine kadar kobalt üretiminde söz sahibi olmayan İngiltere, Cengiz İnşaat’a minnettar yani. Haliyle majesteleri de büyük destek veriyor. ‘Sıfır atık’ politikası çerçevesinde elektrikli otomobillerin pillerinin geri dönüşümünü yapması da talep ediliyor. Lityum pillerinin geri kazanımında Avrupa’nın ilk tesisi Cengiz’in oldu böylece.
Bu arada Cengiz İnşaat’ın şirketinin çok önemli bir sertifikası da var. Şirket, “%100 etik kaynaklı hammaddeler kullanmayı” taahhüd ediyor. Ne demek bu? Hammadde elde edilirken bölgede yaşayanlar da dahil her canlıya saygı gösterildiği, zorla el konulmadığı, mevzuatlara, kurallara uygun hareket edildiği vs.
Peki gerçekten öyle mi? Majestelerinin ekonomisine sunulan kobalt nereden, nasıl geliyor, bir bakalım…
CENGİZ İNŞAAT’IN SÖMÜRÜ ZİNCİRİ
Cengiz İnşaat’ın öyle basit bir ‘yandaş’ olmadığını, bir sömürge ağının kilit aktörü olduğunu daha önce de yazmıştım. Türkiye-İngiltere arasında kurulan bu sömürü zincirini en basit haliyle özetleyeyim:
Cengiz İnşaat 2006’da özelleştirme ihalesinden aldığı Eti Bakır’ın Mardin’deki maden rezervini, yine özelleştirme sayesinde elde ettiği Kastamonu tesisinde işliyor. Rezervi, davet usulü ihale ile aldığı Mardin-Diyarbakır demiryolu hattından taşıyor. Kastamonu’da işlenen rezervi ise davet usulü ihaleyle kazandığı Kastamonu-Samsun arasındaki yol ve tüneller üzerinden, 2016’da işletme hakkı 49 yıllığına kendisine verilen İnebolu Limanı’na naklediyor. Buradan da gemilerle, AKP döneminde kamu ihalelerinden kazandığı milyarlarca dolar sayesinde 2022’de satın aldığı ICoNiChem’e gönderiyor. Ve orada kobalttan 10 farklı katma değerli ürün elde ediliyor.
Sömürü zincirini anlatan şu kısa paragraf bile, Türkiye’nin son çeyrek asrının hikayesi aslında. Bu rejim neden kuruldu, niye böylesine hızlı yoksullaşıyoruz, yargı niçin çürüyor, onca yasayı aceleyle kim adına değiştiriyorlar, kendi toprağına bunca düşmanlık nasıl yapılıyor… Aklınıza gelen pek çok sorusunun yanıtını da en berrak haliyle burada yatıyor. Türkiye kendi kendine çökmüyor, çürümüyor, çökertiliyor. Dağının, taşının, suyunun, zeytinliğinin, kıyısının, diplomasının, vatandaşlığının, makamının, yargısının ve insan emeğinin en ucuza satıldığı bir ‘indirimli markete’ çevriliyor.
Unutmadan söyleyelim, Cengiz İnşaat şu sıra başka ne yapıyor biliyor musunuz?
Bodrum’daki cennet koyunda, Ziraat Bankası kredisi ile satın aldığı kamu arazisine, İtalyan mücevher şirketi Bvlgari ile beraber, en zengin yüzde 1’e satacağı turizm tesisini inşa ediyor. Villaların bedeli 20 milyon Euro’dan başlıyor, 60 milyon Euro’ya çıkıyor. Elbette ne kıyı kanunu, ne SİT alanı koruma statüsü, ne de imar kanunu işledi. Tıpkı Eskişehir’de, Kazdağları’nda, Artvin’de olduğu gibi.
Özetle Cengiz İnşaat’ın broşüründe kastedilen ‘milli mücadele’ anlayışı bu işte: Majesteye sadakat, memlekete ihanet!
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
23.09.2025
18.09.2025
5.09.2025
30.08.2025
26.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
18.08.2025
6.08.2025