Haşmet BABAOĞLU
Günü üniversite kahveleri, derneklerin çay ocaklarında geçirdiğim yıllarımı hatırladım...
Çok eski zaman, "tarih öncesi çağlar" gibi...
Sohbet konusu siyasetten çıktı mı, Anadolu'dan gelmiş arkadaşlarımızın memleket hasreti baskın çıkar, sohbet hemen şöyle bir hal alırdı: "Bizim orası çok başkadır. Kapılar kilitlenmez. Komşundan emin olmamak, muhtaçlara sırt dönmek gibi bir şeydir, ayıp sayılır."
Sonra herkes kendi yöresinin içeriye seslenme ve kapıya vurma adetlerini aktarırdı. Kaç kez vurduğuna göre gelenin cinsiyetini ve kimliğini anladıkları yüzlerce yıllık adetler...
Ne olur ne olmaz, bir "Tanrı misafiri"nin (veya belki Hızır'ın) yolu düşer diye eve gelen yolu aydınlatmak için kandiller koyan nineleri; sömestr tatilinde köye dönünce kapının arkasına gündüz vakti demir yaslayan abileri azarlayan dedeleri vardı hepsinin...
Biz şehirden ötesini bilmeyenler bu arkadaşlarımızın anlattıklarını hayret ve hayranlıkla dinlerdik. Fakat şimdi düşünüyorum da, şehirdeki evlerimizin kapıları da en fazla bir omuz vurarak açılacak haldeydi.
Ne güvenlik vardı, ne kameralar, ne alarmlar, ne de kimlik kontrolleri!
Geçti gitti hepsi...
Ne öyle köyler, kasabalar kaldı, ne de şehirde omuz vurunca açılan kapılar!
Şimdi bize kalan nostalji.
Hayatımız nostalji oldu.
Şurada yazıp durduklarıma bakıyorum da, benim halim de o.
Bir şeye yarıyor mu bari?
Belki hoş sohbet oluyor ama günümüzü kurtarmadığı açık.
Konuya dönersek...
Geçmişte neden kapıların kilitlenmediğini derinlemesine anlamaya yanaşmıyoruz ki, bugünün "yamukluğu" kafamıza dank etsin!
Sormadığımız çok soru var...
Oysa bu halimiz gökten zembille inmedi ki!
Tamam!
Yeni binalar çirkin...
Yeni binalar kutu kutu...
Yeni binalar inanın ruhuna, şehrin tabiatına ve tarihi dokusuna bir tür saldırı...
Hepsi doğru.
Ama asıl sorun kutu kutu hayatlarımız değil mi?
O hayatlar bu binalardan önce inşa edildi.
"Paketlenip" hepimize dağıtılan endişelerden; hırs, haset ve rekabet duygularından hiç söz etmeyelim mi?
Zihnimizi prangalayıp vaktimizi esir alan kapitalist iş çarkı dokunulmaz mı kalacak?
Hem biliyoruz...
Hırsızı hırlısı her türlü güvenlik önlemini aşacak yolu yine buluyor ama hasretini çektiğimiz "özel misafirler"in kapıya bırakacak kimlik kartları yok!
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2019
10.05.2019
23.04.2019
16.04.2019
8.02.2019
19.03.2019
18.03.2019
14.03.2019
4.02.2019
19.02.2019