Haşmet BABAOĞLU
Şimdi gelin şu sözleri dikkatle okuyalım...
"Çok uzun zamandır doğa bize kurallarını dayatıyordu.
Şu ana kadar yaklaşık 100 milyar insan bu yüzden öldü. Bu çok geniş çaplı bir soykırımdır.
Şimdi kaderimizi elimize alacağımız yeni bir çağa girdik. Her şey değişecek."
İlk kafa naklini yapacak ekibe başkanlık etmek üzere Çin'e yerleşen Prof. Sergio Canavero'nun sözleri bunlar.
Cansız beden üzerindeki deneyi başarıyla tamamlayan İtalyan cerrah "son iki yılda Amerikalılar bizi durdurmak için her yolu denediler; beni öldürebilirler de ama bu iş eninde sonunda yapılacak" demeyi de ihmal etmemişti.
Bilmiyorum, bu haberlere bakmadan geçiyor musunuz?
Yoksa okuyup üzerinde düşünüyor musunuz?
Mesela "Yeniden nasyonalist ABD/ Küreselci vizyonun egemenliğine giren Çin" kavgasını bu türden gelişmeler açısından da değerlendiriyor musunuz?
Ya o "soykırım" lafı...
Gelmiş geçmiş bütün ölümlere neden "soykırım" muamelesi yapılıyor?
Arkasında nasıl bir proje var?
Geçen cumartesi bu köşede "Bedene veda çağı"ndan dem vurunca, bazılarımız bir bilim-kurgu fantezisini konu ettiğimi sandılar.
Oysa dikkat edilse, görülmeyecek gibi değil.
Tıp endüstrisinin hamur gibi yoğurmaya başladığı bedenimiz zaten şimdiden ninelerimizin, dedelerimizin bedeninden uzaklaştı.
Her şeyden önce bedene bakışımız değişti.
On yıl önce ölen kocasının dondurulmuş spermleriyle gebe bıraktırılan 62 yaşındaki Sicilyalı kadının beden ve yaşam algısını düşünün...
Ya da şu göklere çıkardığımız "önleyici tıp" kavramını düşünün...
Ve söyleyin...
Önleyici tıbba göre aslında herkes (kendinden habersiz ve bağımsız olarak) bir tür hasta sayılmıyor mu?
Hepimiz potansiyel hastalar olarak "hiza"ya sokulmadık mı?
Zihnimiz, kültürümüz, talim terbiye modelimiz bu gerçeklerle derinden hesaplaşmayahazır mı? Hiç sanmıyorum.
Sosyal medya deseniz...
Ortalık hâlâ 1960/70'lerdeki gibi teknolojik gelişme hayranlarıyla dolu. Yapay zekâ, robotik gelişme, genetik buluş videolarına hayran hayran bakıyorlar.
Tatlı tatlı uyuyorlar yani.
Bu aynı zamanda bize sunulan ne varsa, sorgusuz sualsiz "uyma" anlamına da geliyor.
Oysa gelecek böyle gelemez!
Gelmemeli!
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2019
10.05.2019
23.04.2019
16.04.2019
8.02.2019
19.03.2019
18.03.2019
14.03.2019
4.02.2019
19.02.2019