Hayko BAĞDAT

Hayko BAĞDAT
Hayko BAĞDAT
Tüm Yazıları
Şahit yazılın...
21.05.2014
2226

Sevgili dostum İsmail Kılıçarslan, Soma faciasının ardından kaleme aldığı ‘Utanıyorum’ başlıklı yazısında sordu:

 

Ne ara, hangi kahredici aralıkta böyle insanlara dönüştük biz? Acıyı bile ortaklaşa hissedemediğimiz, acımızın üzerinden bile şu dünya denen meretin beş para etmez hesaplarını güttüğümüz bir düzleme ne zaman eriştik?

 

Sahi biz ne zaman böyle olduk?

 

Üzgünüm ama galiba hep böyleydik.

 

Biz bu ülkede ölülerin ölümü niye hakettiklerini anlamaya ve anlatmaya çalışan insanlarız.

 

Öldüren devlet ise öldürülen masum değildir bizim için.

 

Yüzde sekseni kadın ve çocuklardan oluşan yüzbinlerce Ermeni sürgün yollarında vahşice katledilirken “ama onlar da Rus üniforması giymiş” diyerek soğutabildik yüreğimizi.

 

6-7 Eylül’de “Atatürk’ün evine bomba atmışlar” palavrasıyla insanların evlerine, mahremlerine, namuslarına, çocuklarına, mezarlarına el uzatanların ‘hassas’ ruh hâllerini savunduk.

 

Ülkeyi bölecek onlar” dediklerimizin devlete zimmetli Beyaz Toroslara bindirilip faili malum eller ile gömülmesine yol verdik biz.

 

Aziz NesinAllah’a küfür etmiş dediler diye 35 insanın üzerine benzin döküp yaktık onları Sivas’ta.

 

Biz katilin cinayeti işlemesindeki hafifletici sebeplere âşık olduk hep.

 

Biz kendimizi hep katile yakın hissettik.

 

Katil o cinayetleri biraz da bizler için işledi diye inandık.

 

Üzücüydü ama gerekliydi bu olanlar.

 

Ancak bizleri de bu cinayetlerin ortağı kılarlarsa hesap soramazdık onlardan.

 

Milli hassasiyetler hep cinayet işledi bu topraklarda.

 

Yolda bulunmuş nüfus cüzdanını cinayet mahalline bırakan uyanık katil gibiydiler oysa.

 

Türklük adına öldürdüm” diyerek Türklerin vicdanlarına kilit vurdular.

 

Hiç hesap soramadık.

 

Katile gönül rahatlığıyla katil diyemedik.

 

Eski devlet bütün bu olanlar için özür dilemeye başlarsa ilk sıraya Türkleri koysun.

 

Çünkü kendi iktidarını kuvvetli kılmak için bütün cinayetlerini onun adıyla işledi.

 

Şimdi yine aynı şey oluyor.

 

15 yaşındaki Berkin’in niye ölümü hakettiğini anlatıyorlar meydanlarda.

 

Çocuğun cebinde misket varmış diyorlar.

 

Orada ne işi vardı diyorlar.

 

Oysa Berkin zaten orada yaşıyordu.

 

Evinin birkaç metre ötesine gidip çocuğu vuran katillerin aklanması için yapıyorlar bunu.

 

Roboski’de bombalananların kaçakçı olduğunu hatırlatıyorlar.

 

Yukarıdan Ahmet’i, Mehmet’i nasıl ayırt edelim diyorlar.

 

Ali İsmail’i mahalledeki esnafa tutturuyorlar.

 

Esnafı, mahalleliyi cinayetin ortağı yapıyorlar.

 

Mümin olana “senin için öldürdüm” diyorlar.

 

Öldürülenlerin cami talancısı, başörtülü avcısı olduğunu söylüyorlar.

 

Üzücü ama gerekliydi diyorlar.

 

İzin vermeyin bu kez.

 

Soma’da herifler üç kuruş fazla kazansınlar diye yüzlerce insan katledildi.

 

Bu iktidara sadece oy vermediniz.

 

Çocuklarımızın hayatı için vekâlet aldılar elinizden.

 

Sorumludurlar.

 

Sizin adınızı kullanarak yerdeki gence attıkları o tekmeden, marketteki gence atılan yumruklardan hesap sorun.

 

Önce sizden özür dilesinler.

 

Adınızı, vicdanınızı, inancınızı, ibadetinizi kalkan olarak kullanarak zulme tevessül edenlerden hesap sorun.

 

Zulmeden bizden değildir deyin.

 

Paraya, pula, ihaleye, sermayeye peşkeş çekilen kutsallarınızı alın ellerinden geriye.

 

Dua ederken Berkin’in adını anacak olanlarsınız, meydanlarda anasını yuhalayacak olanlar olmayın.

 

Bir kez daha kötülüğün paydaşı kılamasınlar kimseyi.

 

Gözünüzün önünde oluyor, şahitsiniz.

 

Sorarlarsa söyleyin.

 

Zulümdür deyin.

 

Ayıptır deyin.

 

Günahtır deyin.

 

Kötülüğe yol vermeyin.

 

[email protected]

Twitter:@haykobagdat

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar