Aslı Aydıntaşbaş
En zoru nedir biliyor musunuz? Baskı, korku falan değil. Hayır, yazamamak da değil.
En zoru, etraftaki insan kirliliğine katlanmak zorunda olmak. Siz, kendinizi ne kadar korumaya çalışırsanız çalışın, eninde sonunda her gün karşılaşıyorsunuz o kirlilikle. Hele de bizim mahallede.
Farkında mısınız nasıl da dökülüyor gazetecilik ve gazeteciler? Baskıcı dönemlerde insanların birbirlerine sataşmaları, satmaları, çirkinleşmeleri alelade olaylardır. Bu hikâye, insanlık tarihi kadar eski bir hikâye. Hannah Arendt’ten George Orwell’e kadar onlarca yazar 20’nci yüzyılın totaliter rejimlerinin birey üzerindeki “çürüme” etkisini çok güzel anlatmıştır.
Ama ne yalan söyleyeyim; bizde adeta ayrı bir seviyeye çıkmış gözüküyor bu kişilik çürümesi. Teknolojiyle, televizyonla, sosyal medyayla hızlanan bir çözülme. Herkes şu ya da bu biçimde gücün, kudretin, erdem ve fikirlerden daha üstün olduğuna inanıyor. Dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke, dünyada gazetecilerin en kötü sınav verdiği ülke aslında. Sanat dünyasından futbola kadar her tarafımızda kirlenen ruhlar; çürüyen kişilikler; takla atanlar; akrobasi yapanlar var. İzlemek bile acıklı. Televizyonu açmasanız da, köşelerini okumasanız da her yerden bitiveriyorlar.
İnsanın ellerini iyice bir yıkayıp kapıyı çekip gidesi geliyor.
Ama nihayetinde, gitmek yok. Memleket bizim, insanlar bizim. Alınyazımızda bugünleri yaşamak varmış. Bu medya sirkini, bu pespayeliği, bu freni patlamış ülke halini yaşamak dışında bir seçeneğimiz yok. Mevcut sürecin en büyük ıstırabı da bu: Çürümeyi gözlemlemeniz için mecburen sizi ön sıraya oturtuyorlar...
Bazen düşünüyorum da, “Bizans oyunları” lafının bu topraklardan çıkmış olması tesadüf değil. Hem Batı dillerinde, hem de Türkçede benzer şekilde “iktidar oyunları” ya da “ayak oyunları” anlamına gelen bu ifade, bu toprakların siyasi kodlamasını güzel özetliyor. Bizans dediğiniz bizlere çok uzak değil. Osmanlı’nın Bizans’tan ciddi bir kültürel miras edindiğini biliyoruz. Üstelik bilimsel olarak Anadolu’nun genetik haritasının, bize anlatıldığı gibi at sırtında Orta Asya’dan gelen Oğuzların Kayı boyu ahalisiyle örtüşmediği; aslında bu toprakların kadim halklarının bir karışımı ve devamı olduğunu da biliyoruz artık. Alın size Bizans...
Bu topraklarda kahramanlar yok mu? Var. Fazlasıyla. Sözünü sakınmayan, eğilip bükülmeyen, sağlam duran, kendi halkını koruyan, kollayan çok insan var. Her yerde, her sektörde var. İşte onlar da bu topraklarda yaşamayı katlanabilir kılan nedenlerin başında geliyor.
Ama dedim ya; etraftaki, hele de bizim sektördeki cazgırlığa, kirliliğe, yalakalığa tahammül etmek mümkün değil.
Bu yetmiyormuş gibi, bir de toplumun ruh hali var. Toplum, öfkeli. Ancak bu öfkenin yatışması değil büyümesi isteniyor. İnsanlar her gün daha agresif olmaya, daha saldırgan tweet’ler atmaya, trolleşmeye, komşusundan, hemşerisinden nefret etmeye teşvik ediliyor. Muhbir olmaları, yetmediğinde kendi temsil ettikleri toplum kesiminin sokak gücü olmaları isteniyor. Vurmaları, kırmaları emrediliyor.
Ve biz gazetecilerin hiçbir şey yokmuş gibi bu gidişata sessiz kalmamız isteniyor.
Meslektaşlarımın çoğunu görmüyorum. Sizler gibi ben de çoğuna katlanamıyorum artık. Ekranda izlemiyorum, yazılarını okumuyorum. Sürekli o mide bulanıklığıyla yaşamaktansa varsın o yorumları, o programları dinlemeyeyim diyorum.
Aslında beklentilerimiz çok yüksek de değil. Hepimiz halden anlarız. Böyle bir ortamda kimseden büyük cesaret, büyük çıkışlar falan da beklemiyoruz. Medyada ayakta kalabilmek için bazı fedakârlıklar yapmak zorunda olduklarını da biliyoruz.
Sadece bu kadar heyecanla cellatlığa soyunmaları, giyotinin etrafında heyecanla bekleşen kalabalıklar gibi neşeli halleri, insanı tiksindiriyor...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018