Aslı Aydıntaşbaş
Söze şu soruyla başlayayım. Dün İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı’nda temsil edilen 48 Müslüman ülkeden kaç tanesi ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararından dolayı Washington’la ilişkilerini askıya alma yoluna gider?
Peki, onu geçelim. 48 ülkeden kaç tanesi ABD’den silah satın almaktan vazgeçmeye razı olur?
Hadi diyelim 48 çok büyük rakam... Dün İstanbul’da devlet başkanı nezdinde hazır bulunan 16 ülkeden kaçını buna ikna edebilirsiniz?
Bu soruyu neden soruyorum? Dünkü toplantının heyecanı ve Kudüs meselesinin Türkiye kamuoyu ve iktidar partisi için önemini asla reddetmiyorum.
Ancak Türkiye kendisini ABD ve İsrail’e karşı direniş cephesi lideri gibi konuşlandırmadan önce, arkasında kimler var, daha da önemlisi, kimler yok, bunun hesabını iyi yapmalıdır.
İsrail’le ‘normalleşme’ süreci, iki ülke için de bir zaruret haline geldiği için ve Türkiye 2016 yılında hem içeride hem de dış politikada inanılmaz sıkıştığı için gerçekleşti. Bu durum, değişmedi. Türkiye hâlâ sıkışık bir dönem yaşıyor.
Haliyle Kudüs meselesinde gösterilen tepkinin, Türkiye’nin çıkarlarını ve zaruri ihtiyaçlarını tehlikeye atmayacak şekilde gerçekleşmesi, olmayan hayali bir direniş cephesi liderliği yerine daha etkili bir diplomasi izlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Kınamaksa mesele, herkes Trump’ın kararını gani gani kınar. Ancak gerçek anlamda İslam ülkelerinden kaçının ABD ve İsrail’e karşı tutum alacağını düşünüyorsunuz?
Suudi Arabistan’ın, Mısır’ın, Körfez’deki Arap ülkelerinin ve Asyalı Müslümanların içinde olmayacağı bir inisiyatif, sadece Venezüella lideri Maduro ve İran Devlet Başkanı Ruhani’nin iteklemesiyle dünya sahnesinde yankı bulmaz. Tam tersine, bizi bir tık daha bu dışlanmış ülkeler ligine iter.
Kudüs konusunda olması gereken, İsrail ve Filistin arasında yeni bir barış süreci ve iki devletli çözüm için somut bir yol haritasıdır. İhtiyaç, hamaset değil etkin ve nüfuzlu bir diplomasidir. Somut adımlardır. Türkiye, bunu istiyorsa, arabulucu olabilecek mesafeyi korumalıdır. Yapması gereken, İsrail’le ve ABD’yle köprüleri atmak değil, tam tersine arkasına Avrupa’yı da alarak bu iki ülkeyi barış planına ikna etmektir.
Dahası da var. Hamaset işine girmeden Osmanlı’nın Arap coğrafyasında yaşadığı hayal kırıklıklarından da ders alınmalıdır. Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağı” hatıratına konu olan Osmanlı’nın Arap topraklarından geri çekilme süreci, acı veren bir duygusal kopuş hikâyesidir. İki taraf için de. Üst üste yapılan hatalar sonucunda Araplar, Osmanlı’yı reddetmiştir. Bugün, her biri birer ulusdevlet olan bu ülkelerden farklı bir dinamik beklemenin anlamı yok. Zaten de dünkü zirveye katılım ve Suudi eksenli Arap dünyasının tutumu, bize bunu göstermiyor mu?
Kudüs, sadece bir din meselesi de değildir. Tam 100 yıl önce bu ay, Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz ve Osmanlı orduları Kudüs için savaşmış ve Kudüs, Osmanlı egemenliğinden çıkmıştır. O savaşın nasıl olduğu, kimin kimlerin yanında savaştığı, bolcana yazılıp çizildi. Unutmayın Arap halkları hem Osmanlı, hem de İngiliz cephesinde savaşmıştır. Sadece Araplar değil, Batı Şeria bölgesindeki Yahudi milis grupları da Osmanlıcılar ve İngiltere yanlıları olarak ayrılmaktadır ve bizzat Osmanlı ordusuyla birlikte çarpışan Yahudi milisler vardır.
Bir başka gerçek de, İngiliz Kudüs cephesi komutanı Edmund Allenby’nin 11 Aralık 1917 sabahı, Arap ve Hıristiyan halkın tezahüratlarıyla Yafa kapısından girdiğidir. Hafta sonu Hürriyet gazetesinde İlber Ortaylı’nın Kudüs yazısında, o güne dair bilmediğim bir detayı okudum. Ortaylı o dönem bazı Arap çevrelerin Allenby’ye ‘Al Nebi’ diyerek ‘peygamber’ lakabı taktığını anlatıyor.
11 Aralık 1917 sabahı Kudüs’ün Yafa kapısında çekilen o fotoğraf karesi, hem Osmanlı, hem de daha sonra Cumhuriyet’i kuran liderlerin kulağına küpe olmuştur. Bizim de olsun.
Diyeceğim, bu kadar karmaşık ve kaypak bir zeminde Kudüs için adım atarken her şeyin başında Türkiye’nin çıkarlarını düşünmeniz gerekir.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018