Ceren KENAR
Fay hatları değişiyor Türkiye'de ve aslında tam bölgede.
Yeni olan kendi sancısıyla doğmaya çalışıyor.
Bölgede eski Orta Doğu yapıları epey çalkantılı ve kanlı şekilde çökerken ve yeniye dair ümitvar bir şey pek yokken, Türkiye kansız ama sert bir dönüşüm yaşıyor.
Bu dönüşüm ekonomik, siyasi ve kültürel.
Kişi başına düşen millî gelir son 10 senede ciddi şekilde artarken, Türkiye siyasetinin kodlarını belirleyen askerî vesayet çekildi. Plazma televizyon en mütevazı salonların bile envanter listesine girerken, ilk defa araba sahibi olan milyonlarca aile oldu.
Moda müstesna ama sıkıcı bir Kemalist semtten, bir hipster mahallesine dönüştü. Mütedeyyin camiada daha önce görülmeyen o yepyeni, pırıl pırıl renkler, anaakıma çıktı. Farklılıklar belirginleşti. Türkiye sadece ekonomik olarak zenginleşmedi, siyaseten çoğulculaştı, kültürel olarak yepyeni renklerle bezendi.
Katı olan her şey buharlaştı.
Veya buharlaşmadı mı?
Türkiye'de ekonomide, siyasette, kültürde yaşanan dönüşümü entelijansiya yaşadı mı? O baş döndürücü rüzgâra yetiştiler mi?
Yoksa yerinde mi saydı?
Bu dönüşümü açıklayacak teoriler geliştirildi mi, veri üretildi mi?
Akademi işini yaptı mı?
Yoksa fazlasıyla politize olmuş bir atmosferde twitter aforizmaları bulmak için mi harcadı Türkiye akademisi enerjisini? Klişe sloganları sakız yapıp analiz diye satmakla mı geçirdi zamanı? Aktivizmi asli mesleğine tercih mi etti, yoksa gerçekten mesleğinin etik kurallarına sadık kalmayı başardı mı?
Bu soruya parlak bir cevap vermek mümkün değil.
Türkiye'den çıkan uluslararası çapta birçok akademisyen oldu, sosyal bilimler alanında.
Şeyla Benhabib, Şükrü Hanioğlu, Çağlar Keyder, Engin Akarlı, Cemal Kafadar, Halil Berktay, Cemil Koçak, Hakan Erdem, Edhem Eldem, Dani Rodrik, Nilüfer Göle, Fatma Müge Göcek gibi duayenler bir yana, yeni nesilde de özellikle ABD üniversitelerinde tamamlanmış doktoralarıyla parlak çalışmalara imza atan birçok isim oldu.
Ancak bir kurum olarak akademi geri kaldı Türkiye'de.
Ve bu nedenle belki de akademinin boş bıraktığı alanı gazeteciler ve hızlı düşünürler doldurdu.
Genç kuşak Türkiye akademisyenleri arasında en üretken olan isimlerden olan, İTÜ insan ve toplum bilimleri bölümü öğretim üyesi Doğan Gürpınar, ilginç bir noktaya temas ediyor:
“Akademi özelinde aslında tam da kamuoyundaki intibanın aksine en büyük sorunun akademinin 'fildişi kulesi'nde yaşamaması, tam aksine doğrudan siyasete ve devlete bağımlı olması hasebiyle de kendi kendini idame ettiren ve bu süreçte kendi norm ve değerleri üretememiş bir yapı olmasından kaynaklandığını teşhis edebiliriz. Siyaseten mühim ve stratejik bir mevzi olarak gördüğü bir mecra olmasından dolayı mühim siyasi çatışmaların yaşandığı aşırı siyasallaşmış bir mecra olmasından dolayı siyasetin bir yan unsurundan ibaret hale gelmesi birçok sorunun temelini teşkil ediyor. Haliyle üniversitelerdeki tüm rekabetler entelektüel liyakate değil siyasi hizipleşmelere göre oluştuğunda ve belirlendiğinde son kertede siyasetin uzantısı haline geliyor. Bu sebeple de ABD ve Avrupa'nın aksine Türkiye'de akademi 'fildişi kulesi'nde yaşamıyor ve bu sebeple de entelektüel kaygılarla değil bambaşka ve bayağı mevzularla iştigal eden bir mecraya dönüşüyor. Bu sebeple (özellikle sosyal bilimlerde) akademinin yetersizliğini bir nedenden çok sonuç olarak görmek daha doğru olur kanısındayım."
Yani belki de sorun siyaseti kendi işinden fazla seven akademisyenlerin Türkiye akademisini domine etmesi.
Siyasetçilere işlerini nasıl yapacağını öğretmek için sıraya giren akademisyenlerin, kendi işlerini pek yapmadılar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017