Doğu Ergil
İyi Yönetimin Tanımı ve Temel İlkeleri
İyi yönetim; halkın çıkarını gözeten, hesap verebilir, şeffaf, katılımcı ve hukukun üstünlüğünü esas alan bir yönetim biçimidir.
Bu sadece güçlü kurumlar değil, aynı zamanda adil kurallar ve etkin denetim mekanizmalarını da içerir.
Toplumun güveni hem ön koşul hem de iyi yönetimin doğal sonucudur. Güven eksikliği ise yönetim süreçlerini sürdürülemez hale getirir. İyi yönetim, iktidarı elde tutmak değil, sorumlulukla kullanmak sanatıdır.
İyi yönetimin temeli üretken ve sürdürülebilir ekonomidir. Ekonomik kalkınma yalnızca sayısal büyüme değil, yönetimin kalitesiyle birlikte değerlendirilmelidir. Yolsuzluk, ayrımcılık ve keyfîlik ise iyi yönetimin kanserli hücreleri olup; bunlara karşı dirençli yapılar kurulmadan refah ve özgürlükler sürdürülemez.
Yönetimin Toplumsal Meşruiyeti ve Devletin Rolü
Devlet yönetimi sadece yasa çıkarmak, kurumları işletmek ya da güvenliği sağlamak değildir. Asıl mesele; toplumun çok katmanlı, çok kültürlü ve sürekli dönüşen yapısını doğru okuyup gerçekçi politikalar üretmektir. Toplumsal rıza, rejimin adil ve verimli işlediği yönündeki algılarla doğrudan ilişkilidir.
Meşruiyetin kaynağı ise, sadece güç değil; uzlaşma, katılım ve rızadır.
Resmî Zihniyetin Tıkanma Noktaları
Türkiye’nin Kronik Sıkışmışlığının 14 Nedeni:
1-Servet ve Sermaye Ayrımını Anlamamak: Büyük servetler üretime değil spekülasyona kaymıştır; ekonomik büyüme yerine finansal balonlar şişirilmiştir.
2-Ekonomi-Güvenlik Ayrımını Yapamamak:Kaçakçılığı sadece kriminal bir mesele olarak görüp düzenleyici çözümler üretmemek yaygındır.
3-Siyasal Çoğulculuğu Tehdit Olarak Görmek:Farklı fikirlerin kriminalize edilmesi, kutuplaşmayı ve radikalleşmeyi beslemiştir.
4- Güvenliği Sadece Zor Aygıtlarıyla Sağlamak:Bu militarist anlayış devleti bir “polis devleti”ne dönüştürmüş; yargı cezalandırma aracına indirgenmiştir.
5-Yönetimi Emir-Komuta İlişkisine İndirmek:Toplum kışla değildir; zorla rıza üretilemez.
6-Hukukun Kaynağını Halk İradesinden Koparmak:Yasaların halk adına değil, iktidar adına çıkarılması hukuk devletini işlemez hale getirmiştir.
7-Ekonomiyi Siyasetin Arka Bahçesi Saymak:Ekonomik kurallar siyasi kaprislere kurban edilmiştir; sonuç: derin yapısal bozulma.
8-Dinî Değerleri Siyasal Araç Haline Getirmek:Bu yaklaşım, inancı siyasallaştırmış, kutsallığı zayıflatmış ve tepki doğurmuştur.
9-İtibarı Gösterişle Karıştırmak:Tevazu ve mahviyet yerine şatafat, adalet yerine cezalandırıcı öfke; itibar, gösteriyle ikame edilmiştir.
10-Eğitimi Niteliksizleştirerek Geleceği Karartmak:Bilimsel üretim ve entelektüel derinlik gerilemiş; etik sorumluluk zayıflamıştır.
11-Sadakati Liyakatin Önüne Koymak:Bu, devlet kapasitesini zayıflatmış; kurumsal çürümeye neden olmuştur.
12-Yolsuzluğu Meşrulaştırmak:Yolsuzluk, kamu kaynaklarının yağmalanmasıdır. Türkiye, Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke içinde 107. sırada yer almaktadır.
13-Meşruiyetini Kaybeden Yönetimin Israrı:Demokratik etik, meşruiyeti tükenen iktidarın çekilmesini gerektirir. Aksi halde istikrarsızlık kaçınılmaz olur.
14-Yönetimde Dönüşüm Zorunluluğu: Bu başlıklar, sadece başarısız yönetimlerin değil; doğru yönetim anlayışının yerleşmemesinin göstergeleridir.
Toplumla bağ kurmayan, halka yabancılaşmış bir yönetim sürdürülebilir değildir.
Bugünün Türkiye’sinde ihtiyaç:
Eleştirileri bastırmak değil, anlamaktır.
Çatışmaları körüklemek değil, uzlaşma aramaktır.
Resmî zihniyeti sorgulamakla yetinmeyip dönüştürmektir.
Her sorun, anlamadığımız için çöz(e)mediğimiz bir olgudur.
Din gerilim yaratıyorsa, sorun dinde değil; ayrıcalık isteyenlerdedir.
Kimlik çatışması varsa, mesele kimlik değil; eşitliğin eksikliğidir.
Fikirler baskılanıyorsa, sorun fikirde değil; tahammülsüzlüktedir.
Her Toplumun Potansiyeli Vardır..!
Mesele, o potansiyeli ortaya çıkarmak ve bir başarı öyküsüne dönüştürmektir.
Bu da adalet temelli iyi yönetim, ahlaklı siyaset ve toplumsal kesimler ardında uyum ve barışla mümkündür.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
25.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
19.07.2025
19.07.2025