Doğu Ergil
Meşruiyet Nedir, Ne Değildir?
Siyasal rejimler yalnızca kuvvetle değil, meşruiyetle ayakta durur, çünkü meşruiyet, iktidarın yalnızca var olmasını değil, kabul görmesini sağlar.
Bir rejimin yasallığı onu meşru kılmaya yetmeyebilir; tersi de mümkündür: Gayrimeşru yöntemlerle kurulmuş bir yönetim, zaman içinde meşruiyet kazanabilir. Bu ikilik, bizi meşruiyetin nerede başlayıp nerede bittiğini anlamaya zorlar. için hem normatif hem de tarihsel bir bakışı zorunlu kılar.
Max Weber: Meşruiyetin Üç Kaynağı
Max Weber’e göre siyasal otoritenin meşruiyeti için üç temel dayanağa ihtiyaç vardır:
-Geleneksel meşruiyet (örneğin monarşiler),
-Karizmatik meşruiyet (örneğin devrimci liderler),
-Hukuki-rasyonel meşruiyet (kurumlaşmış modern anayasal demokrasiler).
Modern devletler genellikle hukuki-rasyonel temele yaslanırken, karizma ve gelenek halâ etkisini sürdürür. Yani, meşruiyetin tek bir kaynağı yoktur.
Toplum Sözleşmesi: Rıza Üzerinden Meşruiyet
Hobbes, Locke ve Rousseau gibi düşünürlere göre devletin meşruiyeti, bireylerin özgürlüklerinden feragat edip ortak iyilik adına yönetime rıza göstermelerine dayanır. Bu rıza kaybolduğunda meşruiyet de ortadan kalkar. Tabiî ideal olan yönetimin toplumun kendi belirlediği bir iktidar olmasıdır.
Habermas ve İletişimsel Meşruiyet
Habermas, meşruiyetin yalnızca hukuki ya da geleneksel temellerle değil, kamusal tartışma, şeffaflık ve katılım ile inşa edilmesi gerektiğini vurgular. Ona göre halkla iletişimi koparan iktidar, meşruiyet krizine sürüklenir.
Meşruiyetin Kaybı: Yönetim/İktidar Ne Zaman Sonlanır?
-Halkın rızası arkasından çekildiğinde; artık seçimler biçimsel hale gelir.
Hukuk çiğnendiğinde; yönetim yasal zeminini yitirir.
-Devlet şiddeti arttığında; korku ve itaat iktidarı sürdürür ama meşruiyetini tüketir.
Meşruiyetin ardındaki ideolojik söylem gerçeklikten koptuğunda; toplumsal destek erir.
Uluslararası tecrit ve kınama bir yönetimi itibardan, giderek iktidardan düşürebilir. (Tabiî uluslararası hegemon güçler, söz konusu iktidara gölgeli bölgesel işerini yaptırmıyorlarsa.)
Tarihsel Örneklerle Meşruiyetin Dönüşümü
Fransa’da Monarşiden Cumhuriyete (1789–1793)
Louis XVI’nın meşruiyeti geleneksel monarşiden kaynaklanıyordu. Ancak halk açlık, eşitsizlik ve adaletsizlikle karşı karşıya kaldığında bu geleneksel temel yetersiz kaldı. Devrimle birlikte rıza ortadan kalktı ve meşruiyet, halkın doğrudan temsilinde, yani cumhuriyette yeniden tanımlandı.
Weimar’dan Nazi Almanyası’na (1919–1933)
Weimar Cumhuriyeti, seçimle kurulmuş bir sistemdi; ancak ekonomik kriz ve toplumsal huzursuzluklar, halkı otoriter çözümlere itti. Hitler, seçimle başa geldi ama meşruiyetini karizmatik söylemler, dış tehditler ve milliyetçilik üzerinden kurdu. Zamanla hukuk tamamen askıya alındı ve meşruiyet, korku ve propaganda ile sağkandı.
İran’da Şah Rejiminin Çöküşü (1979)
Laikleşmeyi zorlayan ve Batı’yla bütünleşmeyi savunan Şah yönetimi, halkın büyük kısmının değerleriyle çatıştı. Ekonomik eşitsizlik ve siyasi baskı, halkın rızasını eritince, dini temelli karizmatik bir liderlik (Humeyni) yükseldi. Rejim meşruiyetini halkın taleplerini görmezden gelerek kaybetti.
Latin Amerika’nın Türkiye’si Denen Venezuela’da Meşruiyetin Dönüşümü: (2002–Günümüz)
2002’de güçlü halk desteğiyle iktidara gelen hükümet, başlangıçta hukuki ve demokratik meşruiyete sahipti. Ancak zamanla yargının bağımsızlığı zedelendi, muhalefet baskılandı ve seçim süreçleri sorgulanmaya başlandı. Meşruiyet, giderek performanstan çok ideolojik sadakate ve güvenlik söylemine dayanmaya başladı. Bugün, biçimsel demokrasi ile otoriter eğilimlerin iç içe geçtiği bir “meşruiyet karmaşası” yaşanıyor.
Sonuç olarak, meşruiyet, siyasal iktidarların görünmez omurgasıdır. O kırıldığında rejim, ancak kaba kuvvet ve korku payandası ile ayakta durabilir. Tarih, meşruiyetini yitiren iktidarların ya hızla çöktüğünü ya da kendi halkına karşı bir tahakküm ve zulüm aygıtına dönüştüğünü gösteriyor. Bu yüzden her yönetim, gücünü değil dayandığı temeli sorgulamak zorundadır.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKBeşir Atalay hadisesi: İslamcı harekette rasyonalizm krizi 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezElhamdülillah laiklik var 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEtrafta fark ettiğim umutsuzluğun bana hatırlattıkları 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunAslolan yoldur, yürümektir 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEEn temel beka sorunumuz: Yargı 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBir siyasi iletişim faciası 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünDağ fare mi doğurdu? 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMeşruiyetin Sınırları: Siyasal Rejimler ve Liderler Ne Zaman Meşruiyetini Yitirir? 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALULeydi’nin topuğundan Efe’nin topuğuna, “topuk dikeni” tarihi! 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBahçeli… 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPeki, oyları nasıl transfer edeceksiniz? 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇMülteci sorununa çözüm 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDiyanet, devleti hedef alan faiz hutbesi irad edebilir mi? 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGiderek sertleşen yarışta son durum 16.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar’ 15.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERFaal nedametten etkin pişmanlığa 15.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBahçeli’nin sancısı… 15.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİndirimli TC vatandaşlığı… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Rojava Hep Gündem… 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAMilli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu.. 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKomisyonun zor tercihi ve yargının yolsuzluk çıkmazı 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNNiyet Hayır, Akıbet Hayır 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİAK Parti bu transferlerle güçlenir mi? 14.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.08.2025
10.08.2025
6.08.2025
3.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
19.07.2025
19.07.2025